İdam mektubu 24 yıl sonra Özgür!

Konu, 'Eskiyen Konular' kısmında LeyL tarafından paylaşıldı.

  1. LeyL
    Offline

    LeyL
    Yetkili
    Emekli Admin

    Kayıt:
    13 Şubat 2007
    Mesajlar:
    3.089
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    Şehir:
    İstanbul-Mersin
    12 Eylül dönemi, doğum gününde idam edilen teğmen Ömer Yazgan'ın infazdan 10 dakika önce kelepçeli yazdığı mektup tam 24 yıl sonra ailesine teslim edildi..

    12 Eylül askeri darbesinden sonra idam cezasına çarptırılan piyade teğmen Ömer Yazgan'ın idamından 10 dakika önce, "kelepçeli elleriyle" yazdığı mektup tam 24 yıl sonra ailesine verildi. Yazgan'ın mektubunda, "Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak. Ellerinizden öperim" yazıyordu.

    TOZLU RAFLARDAKİ MEKTUP
    Ömer Yazgan, 1981yılının Ocak ayında Sakarya'da askerle girdiği bir çatışmada yaralı olarak yakalandı. Yargılama sonucu "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçlamasıyla idam cezasına çarptırıldı. Yazgan, İzmit Kapalı Cezaevi'nde 29 Ocak 1983 günü saat 04.00'de Mehmet Kambur, soyadı benzerliği olan Erdoğan Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz'le birlikte idam edildi. İdamdan önce 4 kişi de ailelerine veda mektubu yazdı. Ancak bu mektuplar "sakıncalı" bulunarak ailelere verilmedi. Uzun yıllar Kara Kuvvetleri Komutanlığı arşivinin tozlu raflarında bekleyen mektubu almak için ailesi ve arkadaşları bugüne kadar çok sayıda resmi başvuruda bulundu. Yazgan ailesinin avukatlar aracığıyla yaptığı başvurular çeyrek asır sonra yanıtlandı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı yetkilileri mektubu 4 Nisan 2007 tarihinde ailesine teslim etti.

    DOĞDUĞU GÜN ASILDI
    Yazgan'ın, "Anama, Babama ve Kardeşlerime" seslenişiyle başlayan mektubunda verdiği mücadeleyi savunduğu ve tarihin kendilerini haklı çıkaracağını anlattığı paragraflar yer aldı. Ailesine de, "gözyaşlarınızı düşmandan gizleyin, soğukkanlılığını yitirmeyin" diyerek şu çarpıcı sözleri yazdı: "Şu anda saat 04.00 ve ben infaz için son hazırlığım olarak bu mektubu yazıyorum... Malım mülkün yok ki miras bırakayım... Biraz acele etmek zorundayım. On dakika bile bana çok görüldü. Elimde kelepçe ile yazmak zor.... Az sonra son görevimi yapmak üzere darağacına çıkacağım. Sloganlarımı haykıracağım, dizlerim titremeyecek. Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak. Ellerinizden öperim."

    Kuyumcu soydu yaralı yakalandı


    İdam edilen piyade teğmen Ömer Yazgan, teğmen Hazma Yalçın'ın liderliğini yaptığı Dev- Genç'ten ayrılanların kurduğu "Sanayi Dev-Genç" veya yargılandığı davada geçtiği gibi "THKP-C Üçüncü Yol" üyesiydi. İstanbul'da küçük bir topluluk olan bu örgütün 5 üyesi Sakarya Akyazı'da bir kuyumcu soygunu sırasında girdikleri çatışma sonrası kaçtılar. Daha sonra farklı yerlerde yakalandılar. İki kişi yaşamını yitirdi. Ömer Yazgan da yaralı yakalandı. 5 kişinin yargılandığı davada 4 kişi idam cezası aldı. 18 yaşından küçük olduğu için İsmail Gökalp idamdan kurtuldu. Eylemden sağ kalan tek kişi olan İsmail Gökalp cezaevinden çıktıktan sonra yurtdışına gitti.
    Mektubun Ömer Yazgan'ın asker olması nedeniyle uzun yıllardır gizlendiğini savunan 78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, "Ne yazık ki babası oğlunun veda mektubunu okuyamadan yaşamını yitirdi" dedi. Sümbüloğlu'nun verdiği bilgiye göre, Ömer Yazgan'ın babası 1986 yılında, idam cezası alanların cezalarının müebbet hapse dönüştürülen İnfaz Kanunu'nda değişikliğin yapıldığını duyduktan sonra yaşamını yitirdi.
    Sıra gönderilmeyen üç mektuba geldi...
    78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, "Belli bir hukuki kural olmamasına rağmen, son mektuplar ailelere teslim edilir. Ancak Ömer Yazgan'ın yargılandığı davada, idama çarptırılan hiç kimsenin mektubu verilmedi. Ömer Yazgan ile birlikte idam edilen Erdoğan Yazgan, Ramazan Yukarıgöz ve Mehmet Kambur'un son mektupları da ailelerine teslim edilmedi. Bu üç kişinin mektupları için de girişimlerde bulunuyoruz" dedi. Ömer Yazgan'ın okul arkadaşı emekli jandarma üsteğmen ve gazeteci Rahmi Yıldırım, uzun yıllardır merak ettikleri mektubun sonunda ortaya çıkmasından büyük memnuniyet duyduğunu, ancak Yazgan'ın idamından hemen önce Milli Güvenlik Konseyi'ne çekilen telgrafın ise hâlâ kayıp olduğunu söyledi. Yıldırım'ın verdiği bilgiye göre, Ömer'e idam cezasını veren askeri hâkim Eyüp Menteş aynı dönemde bir başka davada idam cezası vermemek için rüşvet almakla suçlanmış ve bu nedenle hüküm giymişti. Askeri savcıya verilen bu ceza üzerine avukatları yargılamanın yeniden yapılması için Konsey'e bir telgraf çekti. Ancak Yazgan'ın idamını durduracak bu telgraf Konsey'e ulaşmadı ve ortadan kayboldu.
     
  2. Router
    Offline

    Router Süper Üye Üye

    Kayıt:
    20 Mart 2007
    Mesajlar:
    973
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    paylasım ıcın tskler asımelek
     

Sayfayı Paylaş