Hz. Hadimi

Konu, 'Şiir Cafe' kısmında shms tarafından paylaşıldı.

  1. shms
    Offline

    shms Yeni Üye Üye

    Kayıt:
    14 Eylül 2009
    Mesajlar:
    24
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    Istanbul
    Bin yedi yüz bir yılı Hadim yeni bir belde
    Adı Mehmet konulan bir bebek vardır elde
    Dedeleri çok önce Buhara’dan gelmişler
    Taşkent Afşar civarı bir yere yerleşmişler

    Karışık deniliyor şimdilerde o yere
    Karaşıh’mış önceden böyle gelmiş bizlere
    Afşar’ın üstündedir ekiliyor tarlalar
    O günlerden kalıntı eski bir mezarlık var

    Babası fahru rumdur karahacı Mustafa
    Nakşibendî şeyhiyle katılmış aynı safa
    Şeyh Murat Buhari’nin anadoluda eri
    Halifesi olarak kazanır gönülleri

    Annesi Buhara’dan göç etmiş bir Türk kızı
    Köklüdür ailesi böyle yazılmış yazı
    Hadim’i doğmamıştır anne bir rüya görür
    Tabir yapması için kocasına götürür

    Göbeğinden bir ağaç fışkırarak büyümüş
    Yapraklar altındanmış bunu çok açık görmüş
    Çevresinde olanlar kapışarak toplamış
    Kocası dinleyince manasını anlamış

    Neslimizden bir alim dünyaya gelecektir
    Halklar ondan feyz alıp yolunda gidecektir
    Rüyada görülen yer neresiymiş bilelim
    O bölgeye yerleşip çocuğu bekleyelim


    Yaylalar dolaşarak o menzili ararlar
    Buldukları bu yere evlerini kurarlar
    Dağ başında bir bölge yurt oluyor onlara
    Doğacak çocuk için beklemektedir sıra

    İşte doğan bu çocuk yarının alimidir
    Bugün böyle bilinen o meşhur Hadimi’dir
    Biri erkek üçü kız dört kardeşi olmuştur
    Yaşadığı yöreden kendine ad bulmuştur

    Alim baba oğlunu medresede eğitir
    On yaşına gelince kuran ezberindedir
    On sekiz yaşındadır gönderilir Konya’ya
    Yüksek tahsil yaparak yön verecek dünyaya

    Karatay medresesi beş yıl ona ders verir
    İbrahim efendiden çok şeyleri öğrenir
    Hocası çağırarak eğitimin bitti der
    İstanbul’a gitmeyi ona tavsiye eder

    Babası onay verir İstanbul’a yerleşir
    Gazabad Ahmet ile bilgileri gelişir
    Hem derslerini yapar hem sohbete katılır
    İstanbul’da ruhuna yeni şeyler katılır

    Sekiz sene sürmüştü İstanbul’da hizmeti
    İltifatlarla aldı hocadan icazeti
    O sırada hadimde vefat etmiş pederi
    Bir müderris olarak şanla dönmüştür geri

    Babasının yolunda yürüyerek ders verir
    Yarına alim olan çok gençler yetiştirir
    Bir gün ziyaret eder mezarda babasını
    Bizlere anlatıyor yaşadığı o anı

    Kendisinden geçerek daldığı bir zamanda
    Babası beliriyor cismi ile o anda
    Bana bir nasihat ver ne yapmalıyım diyor
    Babası anlatınca dikkatlice dinliyor

    Maişet hususunda hırstan sakınmak gerek
    Yaratana tevekkül edip boyun eğerek
    Halıkını unutup kullardan dilenirsen
    En adi bir kişiye muhtaç olacaksın sen

    Hakka arz et halini halklar bilmemeli der
    O zaman dünya bile sana boynunu eğer
    Babası irşat etmiş ona yol göstermiştir
    O da öğrendiğini başkasına vermiştir

    Ünü kısa zamanda çevrelerden duyuldu
    Uzaklardan insanlar gelip talebe oldu
    Bu uğraş arasında bir kız ile evlenir
    Ona ismini veren said dünyaya gelir

    Önce Said babası Mehmet diye anılır
    Hadimli olduğundan sonra Hadimi kalır
    Ünü Konya’yı aşıp İstanbul’a ulaşmış
    Sultan birinci Mahmut ilmine hayran kalmış

    Sohbet etmek üzere payitahta çağırtır
    Hacı Beşir Ağadan duyduğu haller vardır
    Bu kişi Hicazda da harem ağası imiş
    Padişah bir gün ona ne oldu anlat demiş

    Üç hal var der anlatır gördüğü olayları
    Ravza ı mutahhara açılır kapıları
    Vakit gece seherdir biri girer içeri
    Görmek isterdim ama kalmazdı vücut feri

    Cebrail kapısından giren bu şahıs kimdir
    Merak ederdim ama ayaklarım direnir
    Bir gün yine girince yerimden fırlamıştım
    Kapıda yakalayıp kendisiyle tanıştım

    Konya bölgesindenmiş Bu Muhammed Hadimi
    Ziyaret etmek için gelmiş peygamberimi
    Bir kitap yazıyormuş şüphe duymuş hadisten
    Doğru mudur yanlış mı soracakmış kendinden

    Odama götürmüştüm sohbet ettik bir süre
    Gitmek istedi hemen çıkıp geldiği yere
    Sabah namazı vakti eda edelim dedim
    Ben imamlık yaparım vardır dedi görevim

    Değişik zamanlarda görüşmüştük deyince
    Padişah çağırtmıştı ona güvenmeyince
    Duydukları doğru mu emin olmak istiyor
    Bu arada Hadimi İstanbul’a geliyor

    Hadimi benzerleri bir odada toplanır
    Hacı Beşir ağaya içeri, girin denir
    O içeri girince Hadimi’yi tanıyor
    Sohbete başlayınca padişah inanıyor

    Hadimi’nin ilmini kerametini tanır
    Âlimleri toplayıp ona ders anlattırır
    Padişah huzurunda Ayasofya’da olur
    Bu vaaz sonrasında kendinde arzu bulur

    Hadim’e dönüşünde kitap yazmaya başlar
    Yirmi üç eserini başarıyla tamamlar
    Tüm hayatı boyunca çoktur kerametleri
    Benim anlatacağım bunlardan yalnız biri

    Uzaklardan bir şahıs ününü duyup gelir
    Hadimi’yi sorunca bahçededir denilir
    Tarif edilen yerde bir köylü çalışmakta
    Hadimi’nin kendine Hadimi’yi sormakta

    Bağ budama vaktidir işini yapar kişi
    Gelen nereden bilsin anlayamaz bu işi
    Sorduğun benim demez oturtuyor adamı
    Kuru çubuktan alır sunar üzüm salkımı

    Adam onu alır yer yine sorar nerede
    Sonradan anlamıştır. anlatılır yörede
    İşte böyle bir veli gönüller kazanıyor
    Dağ başında olsa da onu dünya tanıyor

    Vefat edeceği an duranlardan söz ister
    Öldüğümde gaslımı biraz erteleyin der
    Benim vasiyetim var o beni gömecektir
    Siz acele etmeyin mutlaka gelecektir

    Vefat ettiği zaman toplanır sevenleri
    Acele edenlere denir beklemeleri
    Sabah namazı vakti vuku bulmuştur vefat
    Kuşluk vakti Konya’dan gelmişti beklenen zat

    Ahmedi Trabzoni bir Mevlevi şeyhidir
    Gasil, tekfin işini gayretiyle bitirir
    Sonra döner Konya’ya görenler şaşırmıştır
    Hadimi ne değermiş bilmeyen anlamıştır
    Hadim ilçesindedir mütevazi türbesi

    Onunda var elbette gizemli hikâyesi
    Ailesi yanında mezarında yatıyor
    Manevi ikliminde bizi aydınlatıyor

    İnternetten indirdim nesiri nazım yaptım
    Duyduğum şeyleri de onun içine kattım
    Niğmetullah acizdir onu tarif etmekten
    Sürçü lisan etmişsem bağışlayın derim ben
     
  2. matmuj
    Offline

    matmuj Yeni Üye Üye

    Kayıt:
    5 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    45
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    Almanya
    kim yazmissa ellerine saglik

    göz nuruna bereket, tesekkürler
     
  3. dolunay
    Offline

    dolunay Üye Üye

    Kayıt:
    5 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    63
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    arkadasim tavsiye etti
    harikulade paylasim icin tesekkürler

    emegine yüregine saglik
     
  4. arabesk
    Offline

    arabesk Üye Üye

    Kayıt:
    24 Kasım 2009
    Mesajlar:
    78
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    D
    verdigin emege tesekkürler

    vallahi güzel bir paylasim
     
  5. baypars
    Offline

    baypars Üye Üye

    Kayıt:
    25 Kasım 2009
    Mesajlar:
    71
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    Berlin
    sunumun icin tesekkürler arkadasim
     

Sayfayı Paylaş