Hüzün gözLü deniz kızı ..

Konu, 'Şiir Cafe' kısmında LeyL tarafından paylaşıldı.

  1. LeyL
    Offline

    LeyL
    Yetkili
    Emekli Admin

    Kayıt:
    13 Şubat 2007
    Mesajlar:
    3.089
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    Şehir:
    İstanbul-Mersin
    Ayrılık acısıyla ağlardı hüznün içinde yüzen deniz kızı her gece… Tahammül edilmez bir yokluktu avuçlarındaki titreme. Hasretli gözyaşlarıyla engin denizlere açılırdı gerçeklere meydan okuyarak. Cesur yüreği ile kucaklardı denizin hırçın dalgalarını. Bakışları; suskun bir güz güneşi, her gülümseyişi; bin yıllık figan olurdu yıldızsız gecelerde, vuslatı bekleyen yüreği biçare…

    Ayazda kalmış gözbebekleri titrer nemli nemli. Geceye uzattığı saçlarına göz kırpar yıldızlar. Hüzün gözlü deniz kızı gözleri okyanus, gönlü mert bir adamı sever ay ışığında, kırılgan yüreğini şarkılara dayar. Bir yokluktur dudaklarını ıslatan, karanlığı kaplayan düşleri yazılmamış destandır ufuklarda.

    Sebepsiz değildir hüzünleri… Sevdiğinin adını nakşettiği kanamalı yüreğine gül yüzlü Ay yarenlik eder. Yıldızlar gözünden kıskanırken güzelliğini, şarkılarda Ay düşer denize. Gece sukut edince; uzun saçlarına bir hilal ilişir usulca. Istıraba gark olmuş gönlünün sırrını paylaşır hilalle… Yüreğindeki ateş yaşam sebebidir hüzün gözlü deniz kızının ve O’nsuz her lahza ölüm sebebidir.

    Sözler yaralar yüreği, kanayan yarınlarını düşlere sarar deniz kızı. Denize akseden yakamozlara gitmelerin uzağında kalmayı haykırır… Kayan her yıldızda kavuşmalara yakın düşmeyi diler. Can-ı ve gönlü ile sever ölümüne… Yürek kanamaları denize karışır şiirce.

    Darmadağın olmuş düşlerinde hazin bir yanılgı olsa da dertleşir yalnızlığı ile gecenin sonsuzluğu içinde… “Vedalar hep zordur” der yalnızlık. Sevdanın mağlup suretini çiviler hüzün gözlerine. Talihsiz bir yazgıdır kader; sanır ki kalp kalbe karşıdır. Her bir bahane kandırır düşlerini, dalgalı gecelerde yolculuk eder dudağında buruk bir gülümsemeyle. Ateşe verdiği yürek yangını izlerken uzaktan, yokluğun gölgesinde yaşatır sevdasını gönlü mert deniz kızı.

    Gözlerini sımsıkı bağlar özlem, hasret yüreğini dağlar. Gözyaşına gömerken yüreğini hem uzak hem yakın olan bir sevdanın suretidir kıyıya vuran.

    “Kaçmak çözüm müdür ?” der yalnızlık.
    Bir sonbahar edasıyla başını önüne eğer “evet” anlamında sukut eder deniz kızı.
    “Öyleyse tut elimi” der efkar dolu gönlüyle sadık dostu.

    Ucu yanmış yüreğine özlemleri katarak verir elini yalnızlığa. Sitemsiz çözer yüreğinin kelepçelerini, dizlerinde uyutur ziyan edilmiş gençliğini. Yanağından süzülürken kanlı yaşlar, saçlarına kırmızı bir gül takar rüzgar. Koynuna bir mor menekşe bırakır usulca sevdiğinden yadigar. Ve bahtında bir papatya falıdır sevmeler ki yokluğa aşinadır yüreği…

    Yalnızlık ve deniz kızı…

    Yapayalnız bir kumsala giderler birlikte… Hırçın dalgalar yoktur artık, yakamozlar denize akseden yıldızlar kadar uzaktır. Tüm mutlulukların uzağındadır deniz kızı, terkedilmiş boş bir hayatı seçerken hasretin gülleri açar avuçlarında.

    Tadılmayan bir sevdayı saklarken gözyaşına
    Bir şiir daha ekler umuduna.
    Payına düşen yalnızlıkla;
    Yokluğa alışan, hüsrana karışan,
    Bahar çiçekleriyle bezenmiş gamzeleriyle
    Çöllere sürgün bir deniz kızıdır sevda.
    Düşlerinde gökyüzü mavidir,
    Oysa her dem’den uzak yalnızlık, simsiyah.
     

Sayfayı Paylaş