Hasret ve Kurtuluş

Konu, 'Şiir Cafe' kısmında reis tarafından paylaşıldı.

  1. reis
    Offline

    reis Kıdemli Üye Üye

    Kayıt:
    23 Şubat 2007
    Mesajlar:
    340
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Hasret ve Kurtuluş
    Mehmet ERDOĞAN

    Ey gökte yalnız gezen sevdaların yıldızı,
    Sen o günü gördün mü tayfları sonsuzluktan?
    Hani gülün bağrında oluşur ya bir sızı,
    İşte öyle bir hasret akar binbir oluktan..

    Ey mahzun çizgilerle yerlere kapanmış dağ,
    Sen o sesi duydun mu yankısı mağarada?
    Hani gece vaktinde çobanlar yakar çerağ,
    İşte öyle bir alev özlerdeki çırada…..

    Ey göklere binbir dal yükselen ulu çınar,
    Sen hiç aşık oldun mu sonsuzluk kervanına?
    "Hani dünya bir gölge" diyen yanık biri var,
    Düşmektir, onu sevmek saadetin ağına..

    İşte Öyle bir sevda alazlandı kalbimde,
    Çektim günleri her gün bir hasret yumağından.
    Bilirim bu yaranın merhemi tek Rabbimde,
    Zaten bu ok çekilmiş sonsuzluk sadağından.

    Ey Nebi bu hasretim ne güne dek sürecek?
    Bu ayrılık, bu çile, bu acı iç içedir.
    Bu yolcu sahiline, hangi mevsim erecek?
    Yaşadığı her bir an, çözülmez bilmecedir.

    Hani bir zincir geçer, mahkumların boynuna,
    Hani kan revan yürür çöllerde garip Mecnun.
    İşte öyle hâldeyim al beni de yanına,
    Bana da bu çöllerde bir damla kurtuluş sun.
     

Sayfayı Paylaş