Haiti hükümeti 12 Ocak'ta yaşanan depremden dolayı 230 bin kişinin öldüğünü ve bu sayının muhtemelen artacağını açıkladı. Yine resmi makamların ifadelerine göre de depremde yarananların sayısı da 300 bin olarak ifade edildi. Bu 2005 yılında meydana gelen Tsunami felaketinden sonra yaşanılan en büyük kayıp. Uluslararası kurtarma ekipleri, depremden sonra sadece 135 kişiye sağ olarak ulaşabilmişti. Bunların sonuncusu iki hafta önce kurtarılmıştı. Depremin Haitililer için verdiği zarar yalnızca 230 bin ölü 300 bin yaralı ile sınırlı değil. Depremin vurduğu başkent Part-au Prince'de şimdi de salgın hastalıkların önü kesilemiyor. Bölgede görev yapan sağlık ekiplerinin ifadelerine başkent Part-au Prince'de tüberküloz salığının ciddi şekilde artmaya başladığı ifade ediliyor. Haiti'ye hem yiyecek hem de giyecek gibi çeşitli yardımlar götüren Türk yardım derneği olan Halping Hands, ayrıca depremzedelere el uzatıp onların yaralarını sarabilmek için de gönüllü Türk doktorlarını Port-au Prince götürdü. Halping Hands ile deprem bölgesine giden, burada yaklaşık iki hafta boyunca hasta ve yaralı kimselere yardımda bulunan Columbia Üniversitesi Presbyterian Hastanesi görevlilerinden doktor Erkan Öztürk, Haiti'de sağlık sisteminin olmayışının salgın hastalıklarının yaşanmasına neden olduğunu kaydetti. Hafta başında Haiti'den dönen Doktor Öztürk, "Bu ülkede koruyucu hekimlik yani aile hekimliği diye bir sistem yok ve bu durum maalesef aşı ile önlenebilecek hastalıkların artmasına, yaygınlaşmasına neden oluyor. Haiti'nin sağlık sisteminin olmayışı depremzedelerin hastalıklara yakalanmada onları savunmasız kılıyor." dedi. Haitililerin çok fakirlik içinde olduğuna dikkat çeken Öztürk, bulaşıcı hastalıkların depremden sonra Part-ua Prince de yaygınlaştığını ifade etti. Bulaşıcı hastalıkların artmasına hem ülkenin deprem öncesinde sağlık hizmetinden kaynaklanan eksikliklerinden hem de daha sonra yaşanılan ortamın sağlık açısından uygun olmamasından kaynaklandığını söyledi. Deprem bölgesinde tüberkülozun yanı sıra başka bulaşıcı hastalıklarında olduğunu aktaran Doktor Öztürk, bunların gustroentrik (mide-bağırsak enfeksiyonları), parazitik enfeksiyonlar, cilt hastalıklarıyla ishal, tifo ve sıtma olduğunu dile getirdi. Görev yaptığı sürece salgın hastalık olarak 10-18 yaş dilimi arasında cinsel yoldan bulaşan rahatsızlıklarla karşılaştıklarını kaydeden Öztürk, "Bize gelenlerin çoğunluğu bu tür şikâyetlerden oldu" dedi. Cinsel yoldan bulaşan hastalıkların henüz çocuk yaşta Haitililer de görülmesinin düşündürücü olduğunu belirten Öztürk, AIDS vakasının da olgunlarda çok sık rastlanan bulaşıcı rahatsızlık olduğunu vurguladı. Sıfır bir yaş arasında Haitili bebeklerdeki salgın hastalıklardan ölen çocuk oranının binde 83 olduğuna dikkat çeken Doktor Öztürk, bunun Türkiye'de 21 gelişmiş ülkeler de ise 10 rakamının altında olduğunu söyledi. Tüm bu tür bulaşıcı hastalıkların engellenebilmesi için koruyucu hekimlik sisteminin Haiti'de mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğine işaret eden Öztürk, "Hepimiz elimizden geldiğince yardım etmeliyiz bu ülkeye. Koruyucu hekimliğin Haiti'ye mutlaka kazandırılması gerekiyor" dedi.