Günün Ayet-i Kerime meali...

Konu, 'Dinlerimiz' kısmında muhbalci tarafından paylaşıldı.

  1. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    26 Ağustos 2014 Salı 03:49
    [h=1]Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...


    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Yâ-Sîn Suresi 45-46. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    45-Hem onlara: “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden (dünya ve âhiret azâbından) sakının; tâ ki merhamet olunasınız” denildiği zaman (yüz çevirirler).

    46-Ve onlara ne zaman Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelse, mutlaka ondan yüz çevirici kimseler olmuşlardır.
     
  2. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    02 Eylül 2014 Salı 03:46
    Kimi çok yaşatırsak, onu tersine çeviririz


    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Yâ-Sîn Suresi 68-70. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    68-Hem kimi çok yaşatırsak, onu yaratılışta tersine çeviririz (yaşlandıkça gücünü, aklını azaltırız). Hiç akıl erdirmiyorlar mı?

    69-Ve ona (o Resûlümüze), şiir öğretmedik; (bu) ona yaraşmazdı da.(*) Doğrusu o, ancak bir nasîhattir ve apaçık beyân eden bir Kur’ân’dır.

    70-Tâ ki hayatta olanları (Allah’ın azâbıyla) korkutsun, kâfirlerin üzerine ise (azab husûsundaki) söz hak olsun!

    (*) “Kur’ân-ı Hakîm, nihâyetsiz parlak, yüksek hakīkatleri câmi‘ olduğundan, şiir hayâlâtından müstağnîdir (uzaktır). Evet Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân’ın (ifâdesi dahi mu‘cize olan Kur’ân’ın) (...) manzum (şiir) olmadığının diğer bir sebebi de budur ki: Âyetlerinin her bir necmi (yıldız gibi her bir âyeti), vezin (ölçü) kaydı altına girmeyip, tâ ekser âyetlere bir nevi‘ merkez olsun ve kardeşi olsun ve mâbeynlerinde (aralarında) mevcud münâsebet-i ma‘neviyeye (ma‘nevî alâkalara) râbıta (bağ) olmak için, o dâire-i muhîta (geniş dâire) içindeki âyetlere birer hatt-ı münâsebet (birer irtibat hattı) teşkîl etsin. Güyâ serbest her bir âyetin, ekser âyetlere bakar birer gözü, müteveccih (yönelmiş) birer yüzü var. Kur’ân içinde binler Kur’ân bulunur ki, her bir meşreb (husûsî ahlâk) sâhibine birisini verir. (...) وَماَ يَنْبَغ۪ي لَهُ [(Bu) ona yaraşmazdı da] sırrını da bununla anla ki: Şiirin şe’ni (gereği); küçük ve sönük hakīkatleri, büyük ve parlak hayâllerle süslendirip beğendirmek ister. Hâlbuki Kur’ân’ın hakīkatleri; o kadar büyük, âlî (yüksek), parlak ve revnakdârdır (güzeldir) ki, en büyük ve parlak hayâl, o hakīkatlere nisbet edilse, gāyet küçük ve sönük kalır.”

    (Sözler, 13. Söz)
     
  3. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    03 Eylül 2014 Çarşamba 03:48
    [h=1]Hayvanlarda menfaatler vardır, hâlâ şükretmezler mi?[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Yâ-Sîn Suresi 71-73. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:



    71-Görmediler mi ki, şübhesiz biz kudretimizin yaptıklarından, onlar için nice hayvanlar yarattık da onlar bunlara sâhib olmuş kimselerdir.

    72-Hem bunları kendilerine boyun eğdirdik de, onların bir kısmı binekleridir, bir kısmından da yerler.

    73-Hem bunlarda kendileri için (daha birçok) menfaatler ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmezler mi?
     
  4. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    05 Eylül 2014 Cuma 04:08
    [h=1]İnsanı nutfeden yarattık! Buna rağmen hasım kesilmiştir[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Yâ-Sîn Suresi. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    77-Hem o insan görmedi mi, gerçekten biz kendisini nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) yarattık! Buna rağmen bakarsın ki o apaçık bir hasım (kesilmiş)tir.

    78-Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misâl getirdi: “Onlar çürümüş olduğu hâlde, şu kemikleri kim diriltecek?” dedi.

    79-De ki: “Onları ilk def‘a yaratan, (yine) onları diriltecek! Çünki O, her türlü (mahlûku ve onları) yaratmayı hakkıyla bilendir.”

    80-O ki, size yeşil ağaçtan bir ateş yaptı da, işte siz ondan yakıp duruyorsunuz. (*)

    (*) “(Âyet) اَلشَّجَرُالْأَخْضَرُ*[yeşil ağaç] kelimesiyle remzen (işâretle) der: ‘Ey haşri (öldükten sonra dirilmeyi) inkâr eden adam! Ağaçlara bak! Kışta ölmüş, kemikler gibi hadsiz ağaçları baharda dirilten, yeşillendiren, hattâ her bir ağaçta yaprak ve çiçek ve meyve cihetiyle üç haşrin nümûnelerini gösteren bir Zât’a karşı inkâr ile, istib‘âd (akıldan uzak görmek) ile kudretine meydan okunmaz!’ Sonra bir delîle daha işâret eder, der: ‘Size ağaç gibi kesîf (sert), sakīl (ağır), karanlıklı bir maddeden ateş gibi latîf (ince), hafif, nûrânî bir maddeyi çıkaran bir Zât’tan, odun gibi kemiklere ateş gibi bir hayat ve nûr gibi bir şuûr vermeyi nasıl istib‘âd ediyorsunuz?’

    Sonra bir delîle daha tasrîh eder (açıklar) der ki: ‘Bedevîler (göçebeler) için kibrit yerine ateş çıkaran meşhur ağacın, yeşil iken iki dalı birbirine sürüldüğü vakit ateşi yaratan ve rutûbetiyle yeşil ve harâretiyle kuru gibi iki zıd tabîatı (hâli) cem‘ edip (bir araya getirip), onu buna menşe’ (kaynak) etmekle her bir şey, hattâ anâsır-ı asliye (esas unsurlar) ve tabâyi‘-i esâsiye (temel maddeler), onun emrine bakar, onun kuvvetiyle hareket eder, hiçbirisi başıboş olup tabîatla (kendiliğinden) hareket etmediğini gösteren bir Zât’tan, topraktan yapılan ve sonra toprağa dönen insanı, topraktan yeniden çıkarması istib‘âd edilmez. İsyân ile ona meydan okunmaz!’ ” (Zülfikār, 25. Söz, 31-32)
     
  5. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    07 Eylül 2014 Pazar 04:14
    [h=1]And olsun ibâdet için saf saf dizilenlere[/h]
    Ayet meali

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 1-5. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    1-And olsun (ibâdet için) sâffât olan (saf saf dizilen meleklere, mü’minlere, âlimlere, mücâhid)lere!

    2-Ve (başkalarını da) sevk ederek idâre (ve haykırarak men‘) edenlere!

    3-Hem zikir (Kur’ân) okuyanlara! (And olsun!)

    4-Şübhesiz ki sizin İlâhınız, gerçekten tektir.

    5-Göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir; doğuların da Rabbidir. (*)

    (*) Güneş, senenin her bir gününde birbirine yakın farklı yerlerden doğduğu için âyette “doğular” denilmiştir. Aynı zamanda dünyanın yuvarlak olması ve her yerin doğu ciheti bulunmasıyla Allah, güneş gibi bir ni‘meti her memlekete, gerçekte izâfî olan kendi doğularından ihsân eder. (Beyzâvî, c. 2, 290)
     
  6. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    08 Eylül 2014 Pazartesi 03:49
    [h=1]O şeytanlar alevli yıldızlarla taşlanırlar[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 6-10. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    6-Şüphesiz ki biz, en yakın göğü (dünya semâsını) bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.

    7-Ve (onu) her âsî şeytandan muhâfaza ederek (koruduk).

    8, 9-(O şeytanlar, artık) mele-i a‘lâyı (semâdaki melekleri) dinleyemezler ve her taraftan kovularak (alevli yıldızlarla) taşlanırlar ve onlar için devamlı bir azab vardır.

    10-Ancak bir söz kapan olursa, onu da delici, alevli bir yıldız ta‘kib eder. (*)

    (*) Şeytanların taşlanmaları hakkında bakınız; (Lem‘alar, 28. Lem‘a, 320-324; Sözler, 15. Söz, 44-50)
     
  7. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    09 Eylül 2014 Salı 03:58
    [h=1]Biz, kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 11-15. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    11-Şimdi sor onlara: “Yaratılış cihetiyle kendileri mi daha zor, yoksa bizim (semâ ile berâber içinde) yarattıklarımız mı?” Muhakkak ki biz, kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık.

    12-(Ey Habîbim!) Bil‘akis (sen, onların bu kadar delillere rağmen inkâr etmelerine) hayret ettin, hâlbuki (onlar senin anlattıklarınla) alay ediyorlar.

    13-Kendilerine nasîhat edildiği zaman da, ibret almıyorlar.

    14-Ve bir mu‘cize gördükleri zaman, (onunla) alay etmek istiyorlar.

    15-Bir de dediler ki: “Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.”
     
  8. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    11 Eylül 2014 Perşembe 04:04
    [h=1]Tutun onları! Çünkü sorguya çekilecek kimselerdir[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 22-24. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    22, 23-(Meleklere ise o gün şöyle denilir:) “Zulmedenleri ve onlara eşlik edenleri ve Allah’tan başka tapmakta oldukları şeyleri toplayın; sonra onları Cehennemin yoluna götürün!”

    24-“Ve tutun onları! Çünkü onlar, sorguya çekilecek kimselerdir.”
     
  9. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    12 Eylül 2014 Cuma 03:48
    [h=1]İşte biz, günahkârlara böyle yaparız[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 25-35. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    25-Size ne oldu ki yardımlaşmıyorsunuz?

    26-Hayır! Bugün onlar teslîm olmuş kimselerdir.

    27-Ve onlar birbirlerine yönelmiş, karşılıklı (olarak birbirlerini) mes’ûl tutarlar (çekişirler).

    28-(Tâbi‘ olanlar, elebaşlarına:) “Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz (hayrımıza çalışır görünürdünüz)!” derler.

    29-(O reisler ise) derler ki: “Bil‘akis, (siz zâten) mü’min kimseler olmamıştınız.”

    30-“Hem bizim için, sizin üzerinizde bir güç yoktu. Bil‘akis (siz), bir azgınlar topluluğu idiniz.”

    31-“Artık Rabbimizin (azab) sözü üzerimize hak oldu; şübhesiz biz (bu azâbı) gerçekten tadacak kimseleriz.”

    32-“Evet, (biz) sizi azdırdık; çünki kendimiz azgın kimseler idik.”

    33-Artık şübhesiz ki o gün onlar, azabda ortaktırlar.

    34-İşte biz, günahkârlara böyle yaparız.

    35-Çünki onlar kendilerine: “Allah’dan başka ilâh yoktur” denildiği zaman, büyüklük taslıyorlardı.
     
  10. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    14 Eylül 2014 Pazar 03:54
    [h=1]Cennet ehli birbirlerine karşılıklı soru sorarlar[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 50-57. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    50-O zaman (Cennet ehli) birbirlerine yönelerek karşılıklı soru sorarlar (sohbet ederler).

    51-İçlerinden konuşan biri şöyle der: “Doğrusu benim (dünyada) bir yakınım vardı.”

    52-“(Bana:) ‘Gerçekten sen, (dirilmeyi) tasdîk edenlerden misin?’ derdi.”

    53-“(Ve bana:) ‘(Biz) öldüğümüz ve bir toprak, bir kemik (yığını) hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi cezâlandırılacak kimseler olacağız?’ (derdi).”

    54-(Sonra o kişi yanındakilere:) “Siz (onun hâlinden) haberdâr mısınız?” dedi.

    55-Derken baktı da onu Cehennemin ortasında gördü.

    56-Dedi ki: “Allah’a yemîn olsun ki, (sen) nerede ise gerçekten beni (de) helâk edecektin!”

    57-“Eğer Rabbimin ni‘meti olmasaydı, doğrusu (ben de orada) hazır bulundurulmuşlardan olacaktım.”
     
  11. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    16 Eylül 2014 Salı 03:48
    [h=1]Biz, o ağacı zâlimler için bir fitne kıldık[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 62-68. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    62-Ağırlama olarak bu mu hayırlıdır, yoksa zakkum ağacı mı?

    63-Gerçekten biz, onu (alevler içindeki o ağacı) zâlimler için bir fitne (dünyada bir imtihan vesîlesi) kıldık.

    64-Muhakkak ki o, Cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır.

    65-Tomurcukları, sanki şeytanların başları gibidir.

    66-Bundan sonra şübhesiz ki onlar, elbette bundan yiyecek kimseler olup, artık karınları(nı) bununla dolduracak olanlardır.

    67-Sonra bunun üzerine, doğrusu onlar için kaynar sudan karıştırılmış bir içecek vardır.

    68-Sonra onların dönüşleri elbette Cehennemedir.
     
  12. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    17 Eylül 2014 Çarşamba 03:48
    [h=1]Artık bak, o korkutulanların âkıbeti nasıl oldu?[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 69-74. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    69-Doğrusu onlar, atalarını sapık kimseler buldular.

    70-Fakat kendileri (de) onların izleri üzerinde koşturuyorlar.

    71-And olsun ki, onlardan önce, evvelki (ümmet)lerin çoğu dalâlete düşmüştü.

    72-(Ve yine) and olsun ki, onların içlerinde de (Allah’ın azâbından haber veren) korkutucu (peygamber)ler göndermiştik.

    73-Artık bak, o korkutulanların âkıbeti nasıl oldu?

    74-Ancak Allah’ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnâ. (*)

    (*) “Medâr-ı necât ve halâs (kurtuluş vesîlesi), yalnız ihlâsdır (Allah’ın rızâsını esas yapmaktır). İhlâsı kazanmak çok mühimdir. Bir zerre ihlâslı amel, batmanlarla (onlarca kilo) hâlis (ihlâslı) olmayan amele müreccahtır (tercîh edilir). İhlâsı kazandıran harekâtdaki (hareketlerdeki) sebebi, sırf bir emr-i İlâhî (Allah’ın emri), netîcesi rızâ-yı İlâhî (Allah’ın rızâsı) olduğunu düşünmeli vazîfe-i İlâhiyeye karışmamalı.”

    (Lem‘alar, 17. Lem‘a, 139)
     
  13. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    19 Eylül 2014 Cuma 03:44
    [h=1]Âlemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?[/h]
    Ayet meali

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 83-90. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    83-Şübhesiz İbrâhîm de onun yolunda olanlardandır.

    84-Çünki Rabbisine selîm bir kalb ile gelmişti.

    85, 86, 87-Hani, babasına ve kavmine şöyle demişti: “(Siz) nelere tapıyorsunuz?” “İftirâ etmek için mi Allah’tan başka ilâhlar istiyorsunuz?” “Peki âlemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?”

    88, 89-Derken yıldızlara bir bakış baktı da: “Ben gerçekten hastayım” dedi.

    90-Bunun üzerine (kavmi kendilerine de bulaşır korkusuyla) arkalarını dönen kimseler olarak ondan kaçtılar.
     
  14. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    23 Eylül 2014 Salı 03:49
    [h=1]Siz Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 123-132. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    123-Muhakkak ki İlyâs da elbette peygamberlerdendir.

    124-O vakit kavmine demişti ki: “(Siz Allah’a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?”

    125, 126-“Yaratanların en güzeli olan,(*) sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbi olan Allah’ı bırakıp da Ba‘l’e mi yalvarıyorsunuz?” (**)

    127-Fakat (kavmi) onu yalanladılar; artık şübhesiz ki onlar, elbette (o gün Cehennemde) hazır bulundurulacak olan kimselerdir.

    128-Ancak Allah’ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnâ.

    129-Sonraki (ümmet)ler içinde ona da (iyi bir nâm) bıraktık.

    130-İlyâs’a selâm olsun!

    131-Doğrusu biz, iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.

    132-Çünki o bizim mü’min kullarımızdandır.

    (*) “(Suâl:) Kur’ân’da اَحْساَنُ الْخاَلِق۪ينَ [Yaratanların en güzeli], اَلرْحَمُ الرَّحِم۪ينَ [Merhametlilerin en merhametlisi] gibi kelimât, başka hâlıklar (yaratıcılar), râhimler (merhamet ediciler) bulunduğunu iş‘âr eder (bildirir)? (...)
    (El-cevab:) (...) Kur’ân, baştan başa tevhîdi (Allah’ın birliğini) isbât ettiği ve gösterdiği için bir delîl-i kat‘îdir ki, Kur’ân-ı Hakîm’in o nevi‘ kelimeleri sizin fehmettiğiniz (anladığınız) gibi değildir. Belki اَحْساَنُ الْخاَلِق۪ينَ demesi: ‘Hâlıkıyet (yaratıcılık) mertebelerinin en ahsenindedir (en güzelindedir)’ demektir ki, başka hâlık bulunduğuna hiç delâleti yok. Belki hâlıkıyetin sâir sıfatlar gibi çok merâtibi var. اَحْساَنُ الْخاَلِق۪ينَ demek: ‘Merâtib-i hâlıkıyetin en güzel, en müntehâ (en son) mertebesinde bir Hâlık-ı zü’l-Celâl’dir’ demektir. (...)*اَحْساَنُ الْخاَلِق۪ينَ gibi ta‘birler, hâlıkların taaddüdüne (çok sayıda olduğuna) bakmıyor. Belki mahlûkıyetin envâına (mahlûkların çeşitliliğine) bakıyor. Yani ‘Herşeyi, herşeye lâyık bir tarzda, en güzel bir mertebede halk eder bir Hâlık’tır.’ Nasılki şu ma‘nâyı اَحْسَنُ كُلَّ شَئٍ خَلَقَهُ*[Yarattığı herşeyi güzel yaptı] gibi âyetler ifâde eder.” (Sözler, 32. Söz, 282-283)

    (**) “Ba‘l”, Lübnan’da Bekā vâdisinde yaşayan bir ahâlinin taptıkları bir putun adı idi. Hâlen de burası Bekā’ın Ba‘li anlamında Ba‘lebek (Baalbek) adıyla bilinmektedir. Hz. İlyâs (as)’ın bu şehre peygamber olarak gönderildiği rivâyet olunmuştur.

    (Beyzâvî, c. 2, 301)
     
  15. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    24 Eylül 2014 Çarşamba 03:44
    [h=1]Onların harâb olmuş yerlerine uğruyorsunuz, akıl erdirmez misiniz?[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâffât Suresi 133-138. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    133-Şübhesiz ki Lût da elbet peygamberlerdendir.

    134-Hani (kavmini helâk ederken) onu ve bütün âilesini kurtarmıştık.

    135-Ancak geride kalan (isyankâr)lar arasında bulunan bir kocakarı hâriç.

    136-Sonra o diğerlerini helâk ettik.

    137, 138-(Ey Mekkeliler!) Elbette siz de sabaha ulaşan kimseler iken ve geceleyin doğrusu onlar(ın harâb olmuş yerlerin)e uğruyorsunuz. Hiç akıl erdirmez misiniz?



     
  16. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    05 Ekim 2014 Pazar 01:48
    [h=1]Ortakların birçoğu, birbirlerine gerçekten haksızlık eder[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c),Sâd suresi 21-25. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    21-Hem sana o da‘vâcıların haberi geldi mi? Hani ma‘bed(in duvarın)a tırmanmışlardı.

    22-O vakit Dâvûd’un yanına girmişlerdi de (Dâvûd) onlardan ürkmüştü. Dediler ki: “Korkma! (Biz) birbirimizin hakkına tecâvüz eden iki da‘vâcıyız; şimdi (sen) aramızda hak ile hükmet; haksızlık etme ve bizi (doğru) yolun ortasına çıkar!”

    23-(Onlardan biri şöyle dedi:) “Doğrusu bu benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise tek bir koyunum var. Böyle iken: ‘Onu bana ver!’ dedi ve tartışmada beni yendi.”

    24-(Dâvûd:) “Doğrusu (o,) senin koyununu kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana haksızlık etmiştir! Zâten şübhesiz ortakların birçoğu, birbirlerine gerçekten haksızlık eder; ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler müstesnâ! Onlar ise ne kadar azdır!” dedi. Dâvûd (böylelikle) kendisini imtihân ettiğimizi sezdi (anladı); hemen Rabbinden mağfiret diledi, rükû‘ ederek (secdeye) kapandı ve (Allah’a) yöneldi. (*)

    25-Bunun üzerine (biz de) ondan bunu (bu zellesini) affettik. Ve şübhesiz ki katımızda onun için elbette bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır.

    (*) Bu âyet-i kerîme, Kur’ân-ı Kerîm’deki on dört secde âyetinin onuncusudur. Tilâvet secdesinin ta‘rîfi için; bakınız;

    (sahîfe 175, hâşiye 2)
     
  17. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    12 Ekim 2014 Pazar 03:43
    Ateş ehlinin birbirleriyle çekişmesi elbette haktır


    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâd suresi 59-64. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    59-(Azgınların elebaşlarına:) “İşte bunlar, sizinle berâber körü körüne (ateşe) girecek bir topluluktur” (denilir). (Fakat reisler:) “Onlar rahat yüzü görmesin! Çünki onlar (kendileri hak ettiği için) ateşe gireceklerdir” (derler).

    60-(O elebaşlarına uyanlar ise:) “Hayır! (Asıl) siz rahat yüzü görmeyin! Bunu bizim başımıza siz takdîm ettiniz (siz getirdiniz). Artık o ne kötü karargâhtır!” derler.

    61-(Yine onlar:) “Rabbimiz! Bunu bizim başımıza kim takdîm etti (getirdi) ise, artık ona ateşteki azâbı bir kat daha artır!” derler.

    62-(Azgınların reisleri) yine derler ki: “Bize ne oldu ki, (dünyada iken) kendilerini kötülerden saymakta olduğumuz adamları (fakir Müslümanları burada aramızda) göremiyoruz?”

    63-“Onları alaya alıyorduk; yoksa (buradalar da) gözler(imiz) mi onlardan kaydı?”

    64-Şübhesiz ki bu, ateş ehlinin (böyle) birbirleriyle çekişmesi elbette haktır.

     
  18. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    13 Ekim 2014 Pazartesi 03:38
    [h=1]Bu Kur’ân, büyük bir haberdir![/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Sâd suresi 65-70. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    65-De ki: “Ben ancak (Allah’ın azâbını size haber veren) bir korkutucuyum! Vâhid (bir olan), Kahhâr (herşeyden en üstün) olan Allah’dan başka hiçbir ilâh yoktur.”

    66-(O,) göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, Azîz (kudreti dâimâ üstün olan)dır, Gaffâr (çok bağışlayan)dır.

    67-De ki: “Bu (Kur’ân), büyük bir haberdir!”

    68-“Siz ondan yüz çeviren kimselersiniz.”

    69-“(Onlar Âdem hakkında) tartışırlarken benim o mele-i a‘lâ (melekler topluluğu) hakkında hiçbir bilgim yoktu.”

    70-“Doğrusu ben ancak apaçık bir korkutucu (peygamber) olduğum için bana vahyediliyor.”
     
  19. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    22 Ekim 2014 Çarşamba 03:47
    [h=1]Allah kulları için küfre râzı olmaz[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Zümer Suresi 7. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    Eğer inkâr ederseniz, hiç şübhesiz ki Allah size muhtaç değildir; bununla berâber kulları için küfre râzı olmaz. Yok eğer şükrederseniz, sizin için buna râzı olur. Bir günahkâr başkasının günâhını yüklenmez. Sonra dönüşünüz ancak Rabbinizedir; o zaman, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir. Çünki O, sînelerin içinde olanı hakkıyla bilendir.


     
  20. muhbalci
    Offline

    muhbalci
    Yetkili
    Super Moderator

    Kayıt:
    6 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    907
    Beğenilen Mesajlar:
    19
    Şehir:
    İZMİR/Gaziemir
    [​IMG]
    23 Ekim 2014 Perşembe 03:50
    [h=1]Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?[/h]
    Günün Ayet-i Kerime meali...

    Bismillahirrahmanirrahim

    Cenab-ı Hak (c.c), Zümer Suresi 8-9. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

    8-İnsana bir zarar dokunduğu zaman, O’na (samîmâne) yönelen bir kimse olarak Rabbisine duâ eder; sonra (Allah) kendi tarafından ona bir ni‘met verdiğinde, daha önce O’na duâ etmekte olduğunu unutur da, (insanları) O’nun yolundan saptırmak için Allah’a ortaklar koşar. De ki: “Küfrünle biraz eğlenedur! Çünkü sen Cehennem ehlindensin!”

    9-Yoksa gece saatlerinde secde eden ve ayakta duran (samîmi bir mü’min) olarak ibâdet eden, âhiret (azâbın)dan sakınan ve Rabbisinin rahmetini uman o kimse (kâfir olan kimse gibi) midir? De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak (selîm) akıl sâhibleri ibret alır.”

     

Sayfayı Paylaş