Gecikme değil mucize

Konu, 'Türkiye'den Haberler' kısmında musa21 tarafından paylaşıldı.

  1. musa21
    Offline

    musa21 Süper Üye Üye

    Kayıt:
    21 Aralık 2010
    Mesajlar:
    950
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ankara
    Hizbullahçıların tahliye edildikten 23 gün sonra mahkumiyetlerini onayan Yargıtay, kendini savundu: 40 bin sayfalık dosya, üç ay önce geldi. Daha erken karar verilmesi mümkün değil

    Ömür EMLİK / ANKARA
    Hİzbullah ana davasında verilen mahkumiyet kararlarını, sanıkların tahliyesinden 23 gün sonra onaylayan ve kamuoyunda 'gecikme' suçlamalarına hedef olan Yargıtay, eleştirileri rakamlarla yanıtladı. Hizbullah davasına ilişkin dosyanın üç ay önce Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'ne ulaştığını belirten üst düzey bir Yargıtay üyesi, 85 klasör ve 40 bin sayfadan oluşan bir dosyanın üç ay gibi bir sürede karara bağlanmasının, 'gecikme değil mucize' olduğunu savundu. Polemiğe sebep olmamak için adının açıklanmasını istemeyen Yargıtay üyesi, Hizbullah davasının sanıklarının tahliyesinin ardından yaşananları AKŞAM'a değerlendirdi:

    DOSYA ÜÇ AY ÖNCE ULAŞTI
    Hizbullah davasının temyiz incelemesinin geciktiği, sanıkların tahliye edilmesine ve firarına bu gecikmenin sebep olduğu yönündeki değerlendirme ve suçlamalar, son derece haksız. Hizbullah dosyası Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'ne 26 Ekim 2010 tarihinde ulaşmıştır. Yani üç ay önce. Yargıtay'a yönelik yargısız bir infaz yapılıyor. Bunu anlamak mümkün değil.'

    YEREL MAHKEME GECİKTİRDİ
    Davanın yıllarca sürmesi ve kararın gecikmesinden Yargıtay değil, yerel mahkeme sorumlu. Bunu suçlamak için ifade etmiyorum. Ama gerçek bu. Dosyanın yerel mahkemede karara bağlanması tam 9 yıl 9 ay sürmüş. Bu süreç içinde birden çok iddianame aynı davanın çatısı altında birleştiği için 'görevsizlik', 'yetkisizlik' kararlarıyla süreç uzamış. Bu süreçte, görev ve yetki uyuşmazlığı nedeniyle dava Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne gelmiş. Dosya 8 Eylül tarihinde Yargıtay'a gönderilmek üzere Diyarbakır'dan postaya verilmiş.

    TEBLİĞNAME SÜRECİ
    Dosyanın, davanın esasına bakarak karar verecek olan 9'uncu Ceza Dairesi'ne geliş tarihi ise bundan üç ay önce. Yargıtay Başsavcılığı, 26 Ekim 2010 tarihinde tebliğ namesini hazırlayıp dosyayı 9'uncu Ceza Dairesi'ne gönderdi. Hiç bekletilmeden aynı gün tetkik hakimi görevlendirilerek dosyanın incelenmesine geçildi.

    85 KLASÖR 40 BİN SAYFA
    Tartışma konusu dosya tek sanıklı, bir eylemden oluşan bir dava değil. Hizbullah dosyası 85 klasör ve tam 40 bin sayfadan oluşuyor. 52 ayrı iddianamenin birleşmesiyle, ortaya çıkan 31 sanıklı dev bir davadan söz ediyoruz. Dosyayı inceleyen tetkik hakimi arkadaşımız, gecesini gündüzüne katıp yoğun bir çalışma yaptı. İnsanüstü bir güçle dosyayı inceleyip heyete sundu.

    BİR HAFTALIK MÜZAKERE
    Temyiz incelemesinin 7 saatte sonuçlandırıldığı yönünde haberler yer aldı. Medyada belirtildiği gibi 7 saatlik bir çalışmayla değil, yaklaşık bir hafta süren bir müzakerenin ardından karara varıldı. Bu boyutta bir dosyanın daha erken sonuçlandırılması fiziken mümkün değil.
     

Sayfayı Paylaş