[h=1]Fotoğraf Makinesi Nasıl Tutulmalıdır?[/h]Fotoğraf çekme teknikleri kadar, diğer birçok unsur da çektiğiniz fotoğrafların kalitesini belirler. Bunlardan biri de, makineyi nasıl tuttuğunuzdur. Fotoğraf makinelerinin boyut ve ağırlıkları ile geniş bir skalaya sahiptir. Bir santimetre civarında kalınlığa ve bataryasıyla birlikte 150 gramın altında ağırlığa sahip fotoğraf makineleri de mevcuttur, kilolarca ağırlıkta ve 10 cmden kalın modeller de. Bir fotoğraf makinesinin oldukça kapsamlı bir lens yapısı barındırdığı, en az 3 elementten oluşan optik yakınlaştırma teknolojisi gibi bir dizi genel ölçeğini artırıcı- özelliğe sahip olduğu da hesaba katılırsa düşük ağırlık ve küçük boyutlara sahip olmasının zorluğu açığa çıkacaktır.Fotoğraf makinelerinde kompakt tipi olarak adfedilen küçük cihazlar, nispeten düşük teknoloji özelliklerine sahiptir. Özellikle lens yapıları kapsamlı değildir. Profesyonel seviyeye ulaşan modellerde ise teknoloji yapıtaşları çok daha kapsamlıdır ve aygıtlar adeta devasa boyutlara ulaşmış durumdadır. Genel itibarıyla 1 kga yakın ağırlığa sahip olan aynasız sistemli ve DSLR tipi fotoğraf makinelerinin taşınması zordur.Bu kategorilerden aynasız sistem olarak adlandırılan ve objektifi çıkarılıp takılabilen kompakt modellerin bazıları bir çanta olmaksızın, cepte taşınabilir ölçülere sahip olsa da bu iki türün taşınabilirliği pek kolay olmamaktadır. Bu konumuzda bu tip büyük fotoğraf makineleri üzerinden ilerleyeceğiz.Taşınabilmesi zor olan DSLR ve aynasız sistem fotoğraf makinelerinin tutulması da nispeten kolay değildir. Belli bir alışma süresinin gerekli olduğu tutus stilleri, iyi fotoğraflar için büyük önem taşır. Bir fotoğraf makinesinin kavranılması, bir hedefin ekranda ya da vizörde görülmesi ve deklanşöre ya da dokunmatik ekrana basılarak fotoğrafın kayıt altına alınması biçimindeki genel işleyişinde en ufak bri sarsıntı dahi fotoğrafın bulanık ya da flu olarak adlandırılan şekilde çıkmasına neden olacaktır.Temelde fotoğrafta belli bir yerin ya da genelin bulanık çıkması durumunun birçok faktörü olmakla beraber tutuşun başarılı olmaması da önemli nedenler arasındadır. Bir fotoğraf makinesi ile sabit şekilde fotoğraf çekilmemişse, o fotoğraf muhtemelen kullanılamayacaktır. Belki de çok önemli bir an, basit bir hata nedeniyle net bir şekilde çekilememiş, heba edilmiş olacaktır. Peki bu tür istenmeyen durumlarla karşılaşmamak için fotoğraf makinesi nasıl tutulmalıdır?Fotoğraf makinesinin geniş ölçülere ve ağırlığa sahip oluşunun doğal bir sonucu vardır: İki elle tutulur. Ancak tutuşun bazı özellikler taşıması gerekmektedir. Kollar ve vücut arasındaki mesafa az olmalıdır, hatta daha fazla denge için birleşik durumda olması tavsiye edilir. Fotoğraf makinesinin objektifi üzerinde bazı işlemler yapılacağı için sallanma olasılığı yüksektir. Ayarlarla eşzamanlı olarak çekimlerin gerçekleştirileceği durumlarda sarsıntı daha yüksek olacaktır. İşte bunun önlemi olarak da makinenin dengeleyicisi olarak sağ el kullanılıyorsa sol el, solak biri için ise sağ elin makinenin altında olması gerekir.Fotoğraf makinelesi yatay olarak tutulduğu gibi kimi anlarda da dikey şekilde kullanılabilir. Bu durumda kolların, makinenin hareket edişini önleme özelliği azalır. Vücuda bitişik tutulan kollar ise en iyi çözümdür.Fotoğraf çekerken ağaç, duvar gibi destek alınabilecek şeylerden faydalanılabilir. Böylelikle daha sabit kalınır. Nefes alıp verme anında da hafif sarsıntı yaşanması olasıdır. Bunun için derin bir nefes alıp, tutulmak suretiyle fotoğraf çekilebilir. Fotoğraf makinelerinin titreşimi azaltan bazı özelliklerinden de faydalanılmalıdır. VR özelliğine sahip makinelerde bu fonksiyon kullanılmalıdır. Son olarak enstantane ve ISO ayarlarına da dikkat edilmelidir.
