Fenerbahçe düşmanları!

Konu, 'FENERBAHÇE' kısmında kosovali tarafından paylaşıldı.

  1. kosovali
    Offline

    kosovali Yeni Üye Üye

    Kayıt:
    17 Eylül 2008
    Mesajlar:
    23
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    Almanya
    Ahlaki ama hukuki değil
    Hukuk böyle bir şey işte. Her hukuki karar ahlaki olamayacağı gibi, her ahlaki karar da hukuki olamayabiliyor. Hakemler, Bilica’nın eylemini gördüler cezalandır(a)madılar. Hukuk Kurulu üyeleri, onların görmediğine kanaat getirip disipline sevkedince, rakip takımın kaptanına tokat atan Bilica’ya 3 maç cezayı yapıştırdılar. Bilica bence cezaya çarptırılmalıydı ama Gezer tarafından, olmadı Fenerbahçe tarafından. Disiplin Kurulu tarafından değil! Hakemin görüş alanında olup değerlendirmediği bir olayla ilgili televizyon görüntülerinden ceza verilemez. Verilmemeli! Maç görüntülerinden Bilica’nın eylemini yanına bırakmayan Hukuk Kurulu üyeleri, Arda’nın küfürünü göremedi belli ki, belki de destekliyorlar, normal buluyorlar, kimbilir? Ama pansumancılık anlayışı, o, ağızlardan düşürülmeyen marka değerinin en büyük düşmanıdır.


    Fenerbahçe’nin 2 maç seyircisiz oynama cezası almasıyla sonuçlanan Galatasaray maçının yankıları bitmedi, bitmez. Cezayı Hukuk Kurulu, Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu, TFF Yönetim Kurulu üyeleri dahil herkesle tartışırım. Ben, bu, “Kamu vicdanını rahatlatma” amacıyla verilen dengesiz cezalardan sıkıldım. Ama olayın Fenerbahçe cephesini ıskalamak olmaz. Sarı-Lacivertli kulübün 2 maç seyircisiz oynama cezası almasına neden olan olaylar raporlara, “Maç öncesi yardımcı hakem Tarık Ongun’un başının kanamasına sebep olan yabancı madde, maçtan önce Keita ve Hakan Balta’ya gelen su, maçta Keita’nın başına gelen su bardağı ile maçtan sonra Arda’nın beline gelen su” şeklinde yansımış. Hepimiz biliyoruz ki cezanın asıl sebebi Tarık Ongun’a gelen para! Muhtemelen 1 lira... Normalde maçın tatil edilmesine ve başka bir gün ve saatte oynatılmasına sebep olacak bu eylem, Fenerbahçe’nin 30 bin kombine kartlı taraftarının 2 müsabakada takımını seyretme hakkının çalınmasına ve kulübün sadece gişe hasılatı olarak en az
    3 milyon lira yitirmesine sebep olacak.

    Hoşuna gitmeyen yazıları yazanları rahatlıkla ‘Fenerbahçe düşmanı’ diye nitelendiren yönetim, kulüp ve onbinlerce taraftarının hakkının yenmesine sebep olan bu keskin nişancıyı bulup, dava etmeyecek mi? Canları mı sağolsun? O kişi yine maçlara özgürce gelecek mi? 100 küsur güvenlik kamerası o adamı tespit edemiyorsa ne işe yarar? O sözde taraftar bulunamaz ve cezalandırılamazsa, kimse modern ve güvenlikli stadyumdan bahsetmesin...

    Diğer 10 binlerce taraftarın hakkını gasp, kulübün milyonlarca lirasını yok eden kişiyi bulmayanlar önce federasyonu suçlamak yerine iğneyi kendilerine batırmalılar!

    Gezer’in gördükleri ve görmedikleri
    Ünlü, anlı, şanlı futbol yorumcuları Bünyamin Gezer’i neredeyse sosyolog ilan etmek üzereler! Gezer kendisine verilen talimatı dinlemedi. TFF genel sekreteri Ahmet Güvener’in sezon öncesi hakemlere, temsilcilere ve gözlemcilere verilen seminerlerde, “Hakem ve sporcu dışarıdan yapılan fiili saldırılar sebebiyle kanamalı bir yaralanma ile karşılaşırsa müsabakayı tatil edin” demiş. Gezer inisiyatifini kullandı, büyük olayların çıkmasını engellemek için maçı oynattı. Tüm kararlarına tamam da, ben güvenimi yitirdim. Cristian-Arda dalaşmasıyla başlayan kavgayı 4 hakem de seyrediyor. Özellikle Bilica hepsinin görüş alanında. Maçtan sonra soruyorlar, “gördün mü?”, “Hayır” diyor “ben yardımcımın kanamasıyla ilgileniyordum.” Ee, görüntü öyle söylemiyor. Gezer dahil, herkes oraya bakıyor! 7 FIFA kokartlı hakemin olduğu bir ülkede en coşkulu derbiyi o kokarta sahip olmadan yönetme hakkı verilen bir hakem, ya gördüğünü algılayamayacak kadar heyecanlı, ya maçtan önce 2-3 oyuncuyu oyun dışı bırakamayacak kadar yüreksiz, ya da en kötüsü gerçekleri söylemiyor. Bu konuyla ilgili de bir açıklama yaparsa seviniriz.
     

Sayfayı Paylaş