Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu ikinci maçında Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda temsilcimiz Fenerbahçe, Dinamo Kiev ile 0-0 berabere kaldı. Bu karşılaşmanın ardından Fenerbahçe, (G) Grubu'ndaki ilk puanı aldı. Grubun diğer maçında Arsenal, Emirates'te Porto'yu 4-0 yenerek liderlik koltuğuna oturdu. 23 Kasım 2005'te Milan'a karşı aldığı 4-0'lık yenilgiden sonra 14 maçtır Avrupa maçlarında yenilgi yüzü görmeyen ve Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynadığı son 8 maçta rakiplerine diz çöktüren Fenerbahçe, Dinamo Kiev ile 0-0 berabere kalarak galibiyet serisine de son verdi. EDU FORMASINA KAVUŞTU Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'ndaki 2. maçında Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımıyla karşılaşan Fenerbahçe'de, sakatlığı geçen Edu, 1 ayı aşkın sürenin ardından takımdaki yerini aldı. Sarı-lacivertli ekibin, yokluğunu fazlasıyla hissettiği Brezilyalı savunma oyuncusu, ''Devler Ligi''ndeki önemli maçta, ilk 11'de sahaya çıktı. Brezilyalı futbolcu, Dinamo Kiev maçıyla birlikte Fenerbahçe formasıyla 100. maçına çıktı. Lig, kupa, Avrupa kupaları ve özel maçlar dahil olmak üzere 99 maçta sarı-lacivertli formayı giyen Edu, ''Devler Ligi'ndeki mücadeleyle ''dalya'' dedi. VOLKAN DEMİREL, İKİ MAÇ SONRA KALEDE Fenerbahçe Teknik Direktörü Luis Aragones, 2 maç sonra kaleyi yine Volkan Demirel'e teslim etti. Kart cezası nedeniyle ligin 4. haftasındaki Gençlerbirliği maçında yerini Volkan Babacan'a bırakan, sportmenliğe aykırı hareketten dolayı aldığı 1 maçlık ceza affedilmesine karşın 5. haftada Sivasspor maçında da kadroda yer almayan Volkan Demirel, Dinamo Kiev karşısında 11'de sahaya çıktı.Aragones, Dinamo Kiev karşısında, Sivasspor maçında olduğu gibi Selçuk'a yine orta alanda görev verdi. Uğur'a Sivasspor maçında olduğu gibi yedekler arasında yer veren İspanyol teknik adam, orta alanın solunda bu futbolcunun yerine Emre'ye şans tanıdı. ROLLER DEĞİŞTİ "OYUN BOZAN" FENERBAHÇE Karşılaşmaya oldukça istekli başlayan takımımız, defans ile orta saha arasındaki mesafeyi kısaltarak Dinamo Kiev'i baskı altına aldı. Orta alanda çok pas yaparak Ukrayna temsilcisinin direncini kırmanın planlarını yapan Fenerbahçe, kanat bindirmeleriyle yavaş yavaş rakip kaleye yüklenmeye başladı. Oyunu kendi sahasında kabul ederek kontraataklarla sürpriz bir gol bulmanın planlarını yapan Kiev ise Bangoura'nun süratinden faydalanarak defanstan uzun, şişirme toplarla atak organizasyonlarını şekillendirdi. Klasik 4-4-2 sistemini zaman zaman 3-5-2'ye çeviren Fenerbahçe, Roberto Carlos ve Gökhan Gönül'ün orta sahaya yakın oynamasıyla, çok adamla hücum etmeye başladı. Ancak, maçtaki tüm taktik planını "gol yememek" üzerine kuran Kiev, dörtlü defansın önüne üçlü bir set kurarak Fenerbahçe ataklarına başarılı bir şekilde karşı koydu. Oyunun sıkıştığı bu bölümlerde Alex'in duran top organizasyonlarından beklediğimiz gol gelmeyince tabeladaki skor 0-0'a bağlandı. YANLIZ ADAM GÜİZA! İlk yarım saatlik bölümde orta saha mücadelesi şeklinde geçen karşılaşmada, iki takım adına önemli bir pozisyonun olmaması maçın gidişatı hakkında ufak ipuçları vermeye başladı. Her geçen dakika biraz daha düşen tempoda Fenerbahçe adına en büyük dezavantajın Semih'in sakatlığından dolayı bu maçta forma giyememesi olduğu gün gibi ortaya çıkmaya başladı. Görünürde Alex-Güiza ikilisi forvette oynasa da, Alex'in tipik bir forvet görüntüsünden uzak olması ve Güiza'nın rakip ceza sahasında iki Kievli stoperin arasında kaybolması Fenerbahçe'nin hücum zenginliğine sağlam bir sekte vurdu. Kontraataklarla Fenerbahçe kalesinde etkili ataklar geliştiren Dinamo Kiev, karşılaşmanın 32. dakikasında Bangoura ile gole çok yaklaştı. Volkan Demirel'in "ceza alanının dışında" yaptığı büyük hata sonrasında topu bir anda önünde bulan Bangoura, sol çaprazdan aşırtma bir vuruş yaptı, meşin yuvarlak reklam panolarına isabet etti. Yüreğimiz ağzımıza geldi! İlk yarının son anlarından Fenerbahçe'nin soyunma odasına skor üstünlüğü ile gitme çabası sonuç vermedi ve sahadan istediğini alarak ayrılan taraf Ukrayna temsilcisi oldu. BONGURA ÇIKTI, RAHATLADIKİlk yarıda topa sahip olma oranlarında rakibine üstünlük kuran Fenerbahçe'de tek eksik gol yollarındaki etkisizlik olarak göze çarptı. İkinci yarıya ilk yarıdaki oyun dizilişiyle çıkan Luis Aragones, Emre'yi orta alana biraz daha yanaştırarak Dinamo Kiev'i bu bölgede çözmek istedi. Dinamo Kiev'de ise teknik direktör Juri Semin'in ilk yarıdaki en etkili silahı Bangoura'yu oyundan çıkartması büyük bir şaşkınlık yarattı. İkinci yarıya daha baskılı ve arzulu başlayan Fenerbahçe, her geçen dakika oyunu rakip yarı alan yıkmaya başladı! Kadıköy'ü dolduran 50 bin kişinin de canlanmasıyla bir anda kendine gelen Fenerbahçe 50'de Güiza ile yokladı kaleyi ardından Alex ile ama sonuç çıkmadı. ORTA SAHA TAMAM! YA FORVET? Dakikalar ilerledikçe pozitif futbolunu bir adım daha öteye taşıyan temsilcimiz 55. dakikada Alex ve Emre ikilisiyle gole çok yaklaştı. Sol kanattan ceza sahasına süratle hareketlenen Güiza, altı pasa yerden sert ortaladı Alex vurdu kaleciden döndü! Dönen topa direk dibinde Emre ayak koydu! 'Gol' diye ayaklandık, hevesimiz kursağımızda kaldı. Arka arka gelen pozisyonlar, Fenerbahçe'nin güvenini de yerine getirdi. Orta sahanın kontrolünü tam anlamıyla eline geçiren sarı-lacivertliler, Gökhan ve Carlos'un kanat bindirmeleriyle Dinamo Kiev'i tam anlamıyla baskı altına aldı. Büyük karambollerinde yaşandığı ceza sahasında gözler Semih'i aradı ama Semih sakattı! Üzerindeki baskıyı dakikalar ilerledikçe atmaya başlayan Ukrayna temsilcisi, kendi yarı sahasında pas yaparak Fenerbahçe'yi oyundan sağutmayı başardı. Oyunun son bölümünde risk alarak tüm hatlarıyla Dinamo Kiev'in üzerine saldıran Fenerbahçe, topa sahip olduğu ve oyuna hükmettiği ölçüde hücum yollarında etkili olabilseydi tabeladaki skorun değişmesi içten bile değildi ama olmadı ve karşılaşma 0-0 golsüz eşitlikle sona erdi.
