Dαr αğαcındα AsıLı kαLdı öLümLerim

Konu, 'Şiir Cafe' kısmında LeyL tarafından paylaşıldı.

  1. LeyL
    Offline

    LeyL
    Yetkili
    Emekli Admin

    Kayıt:
    13 Şubat 2007
    Mesajlar:
    3.089
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    Şehir:
    İstanbul-Mersin
    Bir şiir, bir kahır, bir yalan... Bir masal yazmak istiyorum içimde biriken hercai anılardan...

    Kalbimin paslı duvarlarına kırgın gülüşlerinin durgunluğu düşüyor... Masalları yitirilen bir neslin son çocuklarındanım ben... Belkide bu yüzden bu kadar yorgun, belkide bu yüzden bu kadar mutsuzum... Sızlanıp giderken zaman kapımdan, ebabil çığlıklarıyla yoruyorum beynimi... Ve mevsimlerin kırgınlıklarıyla kırılıyor kalbim... Kent bakışlı süvariler köylerimi talan ederken, ben çığlıklarımı arşa yetiştirmekle meşguldüm... Mağlupluğumu, mahcupluğumu, suskunluğumu bir tek "O" bilirdi çünkü... Ve bir tek "O" bilirdi, masalları yitirilen kent çocuklarının çalı çırpı tadındaki öykülere nasıl sığındıklarını...

    Bir avuç köz doldurdum yokluğunun ince ve narin sızısına... Sıyrılıp attım adından arta kalan ne varsa... Bir yarım tebessüm kaldı dudak kıvrımlarımda, birde tamamlanmamış bir ah... Son soluğumda...

    Aslında çokta söz etmeye gelmezdi hayat... Islak bir toprak anlatır herşeyi... Kırılgan dut yaprakları, solgun sardunyalar ve kederli bakışlara takılan suskun yağmurlar anlatır, alevi küle dönen yarım kalmış yangınları... Issız viranelere savruk cümleler savuruyorum çığlıklarım yankılansın diye sağır kulaklarda... Çürümüş sözleri dilimde dillendirmek yakışmaz bana, beyhude mısralarla... Söylenmeyeni söyleyerek yeni bir çığır açmakta değil niyetim hayata... Meçhul düşlerime bir mağlum arıyorum sadece... İç çekişlerimle, kederli bakışlarımla delirmek istiyorum ben... "Delidir ne yapsa yeridir" sözü kadar özgür olmak istiyorum... Çıldırmak istiyorum... Çıldıramıyorum... Bu akıl başımda oldukça çıldıramıyorum...

    Külü, dumanı, kokusu olmayan yangınlar biriktiriyorum izbelerimde... Galiba yanmak yakışıyor her dertli adama... Yanmak yakışıyor, mutsuz dünyanın, palyaço kılıklı insanlarına...

    Neye yormalı insan aklını? Kaç öfke, kaç sukut, kaç ihanet dillenebilirki bir lisanda? Ve bir hayal nasıl direnebilir bin gerçeğe? Akıl kıvranıyor düşlerin pençesinde... Delirmek geçiyor içimden yine... Bu kadar gevezeyken yersiz umutlar ve bu kadar barizken zifir rengi gerçekler, sussam delirmiş olurmuyum? Sorular... Ah sorular... Kimin aklına çengel olabilirsiniz ki? Ve kimdir sizin muhatabınız?

    Bir sır var avuçlarımda... Yarım kalmış şiirlerden öte, bir sır vardı gözlerimin boşluğunda... Yıkılmış şehirlerden ilerde...

    Geceye şiir, gündüze kahır yazıyorum... Şiire öfke, kahıra kan damlıyor... Kurduğum her cümlede bir şehir yanıyor, yine aklıma şiir bulaşıyor...

    Delirmeyi istedim... Akıl bırakmadı peşimi... Deliremedim...

    Ölmeyi istedim... Dar ağacında asılı kaldı ölümlerim... Ölemedim...

    Bir şiir, bir kahır, bir yalan... Bir masal yazmak istiyorum içimde biriken hercai anılardan...


     

Sayfayı Paylaş