Cinsel eğitim

Konu, 'Cinsel Sağlık' kısmında beydemir tarafından paylaşıldı.

  1. beydemir
    Offline

    beydemir Süper Üye Üye

    Kayıt:
    27 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    1.700
    Beğenilen Mesajlar:
    4
    Şehir:
    BURSA-KÜTAHYA
    Cinsel eğitim


    Her ne kadar yetişkinlerden farklı şekilde ve anlamda da olsa, çocuk ilk yaşlarda vücudu ve karşı cins hakkında merak duyar.
    Çocuk, üç – dört yaşlarında kendisi ve nereden geldiği hakkındaki soruları korkmadan ve çekinmeden sormaya başlayacaktır. Bu sorular onun merakını giderecek ve yeterli bilgiyi verecek şekilde doğru olarak yanıtlanmalıdır. Bu ilk dönemlerde genellikle bir veya iki özetleyici açıklama yeterli olacaktır.

    Cinsiyet tabiatın devamlılığında temel unsuru meydana getirir. Çocuğun bu konuda merak duyması çok doğaldır. Gelişiminin ilk beş veya altı yılında olan bir çocuğun cinsiyet yönünden davranışları, bazı psikologları cinsiyetin bütün hayatın biçimlenmesinde ve gelişiminde en önemli faktörlerden biri olduğu sonuouna götürmüştür. Bu davranış hayatın gelişimi ile şekillenmeye başlar, yaşadığı her olay çocukta izler bırakır. Bunun için bazı otoriteler, cinsel eğitimin evde ve doğumdan ibaren başladığını kabul ederler.

    Anne ve babalar cinsiyet hakkında nasıl davranırlarsa onların birbirlerine karşı tavrı nasılsa, çocuğa da öyle yansır. Eğer anne. cinsiyetin tiksindirici, tehlikeli ve do-|un yapmak için katlanılan bir külfet olduğu duygusu ile hareket ederse, belki de çocuğun geleceğindeki sıkıntılı problemlerdi tohumlarını ekmiş olacaktır. Örneğin, karısını aşağılayan bir baba, cinsiyet koausunda. çocukta yıllarca süren gizli iç çatışmalara yol açabilecek bir davranışa neden olabilir.çocuk çok küçükten kadın ve erkek arasndaki farkları seslerinden, görünüşlerin babasının sakalından, elbiselerinden ve babanın ev içi işlevlerindeki farklısından hisseder. Doğruluk, sevgi ve samimiyetin olduğu bir evde, çocuk, bu farklılıklar ve cinsel konular hakkında sorular sormakta kendisini özgür hisseder. Eğer baba utangaç ve bağnaz ise veya cinsellik ile ilgili konuları dokunulmaz yani tabu olararak nitelemişse, çocuk da cinsiyeti ve cinsel organlarını utanılacak ve iğrenç organlar olarak tanıyabilir.

    Zamanla çocuk, cinsiyeti, hayatın devamının doğal bir seyri yerine ‘kirli’ bir olay olarak düşünür.Ana babaların, çocuklarının sorularını cevaplamada karşılaştıkları en önemli zorluklardan biri de konuşurken kullanacakları doğru terimlerin eksikliğidir. Çocuk genellikle diğer çocuklardan cinsiyet hakkında bir şeyler kaptığında, kelimeleri hoş olmayan kalıplarla karışmış bir biçimde öğrenir. Anne ve babalar bunu önlemek isterler, fakat genellikle doğru kelimeleri ve yaklaşımları bilmemeleri onları engeller. Doğru deyimlerin bilinmesi, ana ve babayı soruları anında, bir imaya ve de utanmaya yer vermeden basitçe cevaplayabilir hale getirecektir. Cinsiyet doğadaki her canlıda, bitkilerde, kuşlarda, hayvan hayatında vardır. Biyolojinin temelini kavramak, ana – babalara sadece terimleri değil fakat konuya yaklaşım şeklini de öğretebilir.

    Cinsel öğretimde bilimsel dil kullanılabilir. Fakat bu, özellikle ilk yıllarda adeta bir sanattır. Çocuğa o sorana kadar bu konularda bir şey anlatılmamalıdır, gerçi sorduğunda gerçek söylenmelidir ama hepsini bir seferde anlatmaya gerek yoktur. 4-5 yaşlarında bir çocuk genellikle ayrıntılı bir açıklamayı istemez ve ayrıntıları kavrayamaz. Ona anlatılacak gerçek, onun anlayabileceği gibi olmalıdır. Böylece kendi vücudunun nasıl annesinin vücudunda (içinde) olduğunu soran 5 yaşında bir çocuğa babasının, annesini sevmesinin bunun nedeni olduğunu söylemek yeterli olacaktır.Çocuğa ilk yıllardaki bir açıklamada (ergenlik çağında daha ayrıntılı) ne anlatılmalıdır? Cinsiyet hayatın bir parçasıdır ve bunun öğretiminde zaten duyarlı olan çocuğa gereksiz vurgulamalar yapılmamalıdır.

    Eğer çocuğa ilk yıllarda basit ve gerçek cevaplar verilirse, çocuk ergenlik çağında karşılaşacağı problemlere daha iyi hazırlanmış olacaktır. Gelişen bir genç kızı ve delikanlı kendilerinde meydana gelen değişimin doğurduğu telaş ve korkuya karşı önceden aydınlanmış olur. Böylece herkeste beliren ve soyun devamı için gerekli olan doğal cinsiyet dürtüsünü anlamakta güçlük çekmez.

    Böylelikle de, çocuk, ergenlikteki değişimleri korkusuzca, utanmadan ve ürkmeden kabullenmeye hazırlanmış olur. Kızlar, erkeklerden daha erken gelişirler, âdet kanamaları başlamadan önce, onları buna hazırlamak gerekecektir. Hazırlıklı olmayanlar için bu olay ürkütücü olabilir. Aynı şekilde erkek çocuklarda geceleri meni akıntısı başlaması da korkutucu ve iğrendirici olabilir.

    Başlangıçtan beri çocuğa bir cinsiyet eğitimi vermek isteyen anne ve babalar için bunun en uygun yolunun ne olduğu çözümlenmiş değildir. Bu konuda bazı kitaplar gösterilebilir ve örnekler verilebilir. Ana ve babanın cinsiyet hakkındaki davranışlarını uygun bir şekilde yerine getirmelerinin çocuğun gelişimi üzerinde çok önemli olduğu bilimsel açıdan da kabul edilmiş bir gerçektir.Çocukların cinsel konularda soracakları soruları onun anlayacağı şekilde yanıtlaman, hiçbir zaman tersleyip ayıplamamalıdır.
     

Sayfayı Paylaş