Cep ışınına BTK'den çözüm

Konu, 'Türkiye'den Haberler' kısmında musa21 tarafından paylaşıldı.

  1. musa21
    Offline

    musa21 Süper Üye Üye

    Kayıt:
    21 Aralık 2010
    Mesajlar:
    950
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ankara
    Cep telefonları, baz istasyonları ve tüm telekomünikasyon cihazlarının çevreye yaydığı ışınların dozu, Bilgi Teknolojileri ve İletişimi Kurumu (BTK) Piyasa Gözetimi Laboratuvarı'nda ölçülüyor.

    Laboratuvar, teknik donanımı açısından Avrupa'da bu konudaki gelişmiş son teknoloji açısından ilk sıralarda bulunuyor.

    Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Kurul İkinci Başkanı Ayhan Beydoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde Japonya'da meydana gelen nükleer sıkıntının ardından kamuoyunda gündeme gelen radyasyon ve insan sağlığı tartışmaları içinde yer alan baz istasyonları ve cep telefonları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

    Öncelikli olarak radyasyonun ne olduğunun ve nasıl yayıldığının iyi bilinmesi gerektiğini belirten Beydoğan, cep telefonu ve baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik dalganın ''radyasyon'' değil, ''ışıma'' ya da ''frekans'' olarak tanımlanması gerektiğini vurguladı.

    Beydoğan, cep telefonları, baz istasyonları ve tüm elektrikli telekomünikasyon cihazlarının çevreye yaydığı ışımanın ölçülebildiğini ve bunun da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Piyasa Gözetimi Laboratuvarında yapılabildiğini ifade ederek, ''Telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanlarının daha önce teknik dosya üzerinden yapılan denetim işlevine ilave olarak, piyasaya sunulmuş cihazlardan numuneler üzerinde test ve ölçüm işlemleri yapılıyor'' dedi.

    Laboratuvarın, kamu, sektör ve tüketici açısından oldukça faydalı olduğuna dikkati çeken Beydoğan, ''kamu açısından Türkiye piyasasında güvenli telekomünikasyon cihazlarının yer almasının sağlanacağını'' söyledi. Beydoğan, ''Sektör açısından ise güvensiz ürünlerin piyasada yer almasının önlenebileceğini belirterek, tüketicinin de güvenli ürünü kullanmasına olanak tanınacağını'' kaydetti.

    ''CİHAZLARIN, MEVZUATTAKİ DEĞERLERE UYGUNLUĞU DENETLENİYOR''

    Laboratuvarda elektronik cihazların elektromanyetik ışımaların dozunu, yaydıkları frekansların şiddetini ölçtüklerini ifade eden Beydoğan, ''Bunların mevzuatımızda belirlenen değerler içerisinde olup olmadığına bakılıyor ve bu kapsamda özellikle piyasada bulunan elektronik haberleşme cihazlarının denetimi yapılıyor'' diye konuştu.

    Beydoğan, laboratuvarın piyasaya da açık olduğunu, isteyen şirket ya da kurumların elektronik cihazlarının ölçümlerini de belli bir ücret karşılığında yaptırabildiklerini söyledi.

    Söz konusu laboratuvarın 3-4 yıl AB projesi kapsamında kurulduğunu ifade eden Beydoğan, ''Avrupa bünyesinde en son teknoloji ile kurulan laboratuvar olmasından dolayı, en modern laboratuvarlardan birisi özelliğini taşımaktadır'' dedi.

    Beydoğan, laboratuvarın 5 ayrı bölümden oluştuğunu, standart gereği özel deney odaların kullanıldığını anlattı.

    ''...ŞEHİR İÇİNDEKİ BAZ İSTASYONLARI KALDIRILAMAZ''

    Beydoğan, kamuoyunda baz istasyonlarının yüksek radyasyon yaydığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirterek, bu haberlerin çoğunun yanlış bilgiye dayandığı değerlendirmesinde bulundu.

    Baz istasyonlarının şehirden uzak yerlere kurulması yönündeki tekliflerle ilgili olarak Beydoğan, şunları kaydetti:

    ''Bu teknik olarak da mümkün değil. Çünkü, mobil haberleşmeden vazgeçilmediği sürece, şehir içindeki baz istasyonları kaldırılamaz.

    Ayrıca, baz istasyonlarının şehir içinde olmasının da zararı değil faydası var. Çünkü, baz istasyonları ile cep telefonları arasında bir sinyalleşme oluyor. Baz istasyonundan uzaklaştıkça yani mesafe arttıkça cep telefonuna ulaşmak için yaydığı sinyal gücü de artar. Sinyal gücünün artması da insan sağlığı açısından riski artırır. Ne kadar sık baz istasyonu varsa, kuvveti az sinyalleşme olacağından o kadar olumlu olacaktır.''

    Beydoğan, baz istasyonlarının yaydığı ışımanın, uluslararası kuruluşlar tarafından belirlendiğini dile getirerek, AB ülkelerinin çoğunda baz istasyonları için elektromanyetik dalgaların üst sınırı 41 volt/metre, Türkiye'de ise bu dört kat daha düşük olan 10 volt/metre olduğunu söyledi.

    MİKRODALGALARIN TEŞHİS VE TEDAVİDE KULLANILMASI ÇALIŞMALARI

    İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan da görünür ışıktan yüksek frekanslı olan X ışınları, gama ışınları, radyoaktif ışımalar ve radyoaktif olayların ''radyasyon'' olarak ifade edilmesi, görünür ışıktan daha düşük olan mikrodalgaların, haberleşme cihazlarının hatta evde kullanılan cihazların yaydığı elektromanyetik dalganın ise ''ışıma'' olarak ifade edilmesi gerektiğini söyledi.

    Cep ve baz istasyonlarının da bu kapsamda ele alınması ve onların yaydıklarının ''radyasyon'' değil ve ''ışıma'' olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kalkan, ''Televizyon vericileri, radyo vericileri çok daha fazlasını ortama taşıyor. Bunların da bir zararı yok. Baz istasyonları, bunların içinde küsurat kalıyor. Artık, artık mikro dalgaların teşhis ve tedavide kullanılıp kullanılamayacağı üzerine yoğunlaştık. Daha düşük frekanslarla bakterilerin öldürülüp öldürülmeyeceği incelenecek'' diye konuştu.

    BAZ İSTASYONU İLE İLGİLİ ÖLÇÜM YAPILDI

    Bir baz istasyonunun ölçüm cihazıyla frekans değerlerinin nasıl yapıldığını da uygulamalı olarak gösteren Kalkan, ölçüm BTK'nın laboratuvarının tam karşısındaki bir baz istasyonuna yapıldı. Elektromanyetik alan ölçüm cihazını açılarak, ortam ışımasının ölçülmesi sağlandı. Ölçüm cihazı açıldıktan sonra ortamdaki tüm elektromanyetik dalgaların ölçümü yapıldı. Cihazın çok özellikli olması nedeniyle ortamda bulunan radyo, TV, baz istasyonu ve diğer telsiz sistemlerinden kaynaklanan elektromanyetik frekanslar da tespit edildi. Bu ölçüme göre değer 1 Volt/metre'nin altında tespit edildi. Tüm elektromanyetik dalga yayan unsurlar içerisinde baz istasyonunun 0.1 seviyesinde olduğu görüldü.

    Ölçüm sonucunu değerlendiren Prof. Dr. Kalkan, limitin mevzuatta belirtilen değerlerin çok altında çıktığını belirterek, ''Değerler, çok çok düşük çıktı. Bu da bize baz istasyonlarının zararlı olduğu iddialarının gerçek olmadığını, baz istasyonlarının insan sağlığı için belirlenen değerlerin çok çok altında olduğunu gösteriyor'' dedi.

    CEP TELEFONLARININ ''SAR'' DEĞERLERİ ÖLÇÜLÜYOR

    Laboratuvarda yapılan bir başka çalışmada da bir cep telefonunun yaymış olduğu elektrik alan şiddetinin miktarı (SAR) ölçülüyor. Ölçümler, şöyle yapılıyor:

    ''Denetim grubundan gelen cep telefonu tam şarz ediliyor. Test başlamadan önce mutlaka konuşma moduna getiriliyor. Ardından, Fantom diye adlandırılan ve insan kafasının modelleyen bir özel kabın içine SAR sıvısı konuluyor. Fantom denilen modeldeki insan kafasını, içine konulan sıvı da insan beynini oluşturuyor. Yani, bir insan cep telefonuyla nasıl konuşuyorsa, burada da o simülasyon yapılıyor.

    Cep telefonu konuşma moduna getirildikten sonra, biz fantomun alt kısmına bir yüz görüntü koyarak hizalanıyor. Burada, kafanın sağ ve sol kısımlarına uygulama yapılıyor. Testin hem sağ hem sol fantomda, cep telefonun antenini yerinin değişmesi esasına göz önünde tutulduğu için yapılıyor. Her pozisyon değerlendiriliyor.

    Daha sonra sağda ve solda çeşitli frekanslarda ölçümler yapılıyor. Ölçümler, robotun ucunda bulunan elektrik alan probu, uygulama sırasında fantomun içine giriyor ve cep telefonun yerleştirilmiş olduğu kısmı tarama yapıyor. Tarama bittiğinde SAR ölçümü yapılmış oluyor. Sonuç, mevzuattaki değerlerle kıyaslanıyor.

    AA
     

Sayfayı Paylaş