Cemal Süreya doğru demiş

Konu, 'Türkiye'den Haberler' kısmında toycan tarafından paylaşıldı.

  1. toycan
    Offline

    toycan Banlı Üye

    Kayıt:
    6 Haziran 2007
    Mesajlar:
    682
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    Ankara ,

    En iyi kalpli üvey ana

    Bu şehri bu kadar yalın anlatan başka bir şey olamaz sanırım.
    Sorumlulukları nı bilen, asla kötü davranmayan ama sonuçta bir üvey ana
    olan Ankara . Bu şehirde insanlar bekler. Emekliliği, askerliğin bitmesini,
    rüşvetin gelmesini, gönderdiğiniz evrakın cevaplanmasını , suskun devletin
    konuşmasını beklerler. Taşı çatlatacak bir sabırla bir şeyleri
    beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır. Belki denizi görselerdi
    beklemezlerdi. Denizi su saniyolar. Suyu görmek için göllerin kıyısına
    gidersiniz ama su ufka uzanmaz. Bir suyu deniz yapan ufuk yoktur Ankara 'nın
    göllerinde. Oysa ne önemlidir suyun hiç bitmemesi ve uysal bir sevgili gibi
    gökyüzüyle birleşmesi. O vaatker ufuk çizgisi, o nasıl güzeldir. Her
    zaman ötelerde bir şey olduğunu fısıldayan o şehvetli çiz gi. insanlar
    Ankara'da beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır.



    İstanbul'da ise durum daha vahimdir. Hayat sanki bir adım ötede duruyor
    gibidir. Doğruya doğru, dünyanin en güzel şehridir İstanbul, ama hayat
    eli çabuk davranır. Daha siz elinizi uzatmadan işveli bir kadın gibi kaçar
    gider. Bu yüzden hırsla kovalarlar hayati İstanbullular. Beklediği şeyin
    belki de hiç gelmeyeceğini söyleyen şeytani fısıltıya rağmen,
    Ankaralının dingin tevekküllü bekleyişinde bir huzur vardır. Ama
    İstanbullunun hırslı kovalamacasında ne huzur vardır ne de tatmin.
    Dünyanın en güzel şehri hemen kol mesafesindeyken kendilerini yiyip yutan
    bir kovalamacanin içinde kaybolur giderler. Hayat kaçar, onlar kovalar.


    Ama İzmir... İzmir'de hayat beklenmez, kovalanmazda. O zaten sizinle
    beraberdir. Ufkun ötesini muştulayan bir deniz vardır. Mutlulukla dolu, sakin
    bir sevişmenin tadındadır körfez. Körfez vapurlarının sakin gidişinde
    hırslarınız yok olur, kovalamayı bırakırsınız, hatta martılara gevrek
    atacak kadar iyilikle dolarsınız. Ne varsa bu şehirde, bayatlamış vapur
    çayı bile nektar olur. Hafta sonları denize doğru bir göç başlar.
    "Ey hayat, biz Çeşme'ye gidiyoruz sen de arkadan gel" der
    İzmirliler muzipçe. Ve ne gariptir ki hayat, uslu bir çocuk gibi onların
    peşinden gider.

    Ne garip, uçak biletinin üzerinde adımın hemen yanında yazan IZM
    harflerine sevgiyle bakıyorum. Sabırsızım, sevgilisine kavuşacak aşıklar
    kadar.
     

Sayfayı Paylaş