FANATİK´e konuşan Fatih Gökşen, “Disiplinsizlik tavan yaptı. Kulüp hiç de alışık olmadığı yaptırımlarla karşı karşıya. Ama bu iş böyle gitmeyecek” diyerek yönetime mesaj gönderdi. Özhan Canaydın döneminde futbol şube sorumlusu olarak çalışan Fatih Gökşen, Adnan Polat’ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla kısa bir dönem daha yöneticilik yapıp, görevinden ayrılmıştı. Adı tekrar Sarı-Kırmızılı kulüple anılan Gökşen, Galatasaray’daki son durumu FANATİK’e değerlendirdi: - Neler oldu yöneticilik döneminizde? * Biz Galatasaray’a doğru bütçelerle, doğru isimleri kazandırma amacındaydık ve uyguluyorduk da. Hasan Kabze, Fevzi, Tomas, Song, Ribery, Hakan Yakın, Saidou, Conceiçao, Emre Aşık, İliç ve alt yapıdan Uğur, Aydın, Arda, Özgürcan, Ferhat, Mehmet Güven, Oğuz, Zafer gibi gençlerimizle kulüp geleneklerine uygun bir yapılanma modeli kurduk. Galatasaray’ın UEFA Kupası kazanmış kadrosu, ağabeyleri ve yenilerle başarılı olabileceğimize de inanıyorduk. - Olabildiniz mi? * Dönemimde 2006 şampiyonluğumuz var ki... Bir efsanedir ve Fenerbahçe’nin olası rekorlarına da set çekmiştir. Yine Fenerbahçe karşısında kazandığımız kupa şampiyonluğumuzu anımsıyorum. - Ben de Adnan Polat’ın saatini anımsıyorum! * Adnan Polat o dönem ligin bitmesine kısa süre kala geldi ve ‘20.45’ diyerek ön plana geçti. Geldiğinde de ikinciydik, son maça çıkarken de ikinciydik. O kadro şimdiki gibi 5. sırada olsaydı, Polat yine ‘20.45’ diyebilir miydi? - Son dönem şampiyonluğu? * Bu şampiyonlukta futbolcularımız gerçek Galatasaray ruhunu örneklemiş ve büyük bir mücadele sahneleyip söke söke şampiyonluğu kazanmıştır. Çok büyük sıkıntılar ve problemler vardı. Hepsini aştılar. İşte Galatasaraylılık ve forma aşkı dediğimiz gerçek buydu. Birlik ve bütünlüğün ne denli önemli bir unsur olduğu o günlerde kanıtlanmıştı. - Şimdi bu bütünlük ve Galatasaray ruhu yok mu? * Maalesef göremiyorum. Kadronun son derece önemli unsurları, çimento görevi yapanları nedensiz bir şekilde gönderildi ve güven müessesesi yok edildi. Futbolcuların kafası karıştığı an, futbol değerleri de karışır ve dip yapar. Bu sezon yaşanan budur. - Disiplin durumu nedir? * Galatasaray tarihinde disiplinsizliğin tavan yaptığı bir dönem yaşıyoruz diye düşünüyorum. Sporcu, hoca ve yönetici ilişkilerinde gözlemlediğim mesafe zafiyeti, beni üzdüğü gibi tüm Galatasaraylı ağabeylerimi de üzmektedir. Kulübümüzün acilen gündeme alması gereken konu; örf ve adetlerimizin yeni gelen sporculara mutlaka yansıtılması ve bazı yönetici kardeşlerimizin de aynı konuya özen göstermesi gereğidir. - İlkeler, ekonomi, sportif başarı... * Eğer doğru yöntemler kullanmazsanız büyük kurumların doğru şekilde yönetilmesini de sağlayamazsınız. Polat ve yönetiminin problemi budur. Galatasaray camiası hiç alışık olmadığı yaptırımlar ve gelişmelerle yüz yüze kalmış durumda. - Bu durum böyle mi gider? * Galatasaray’da gitmez. Gitmemeli. ‘Arda işine baksın’ - Arda Turan ‘Bülent Korkmaz’a 7-8 hafta daha müsaade edilmeli, 25 yıllık emeği var’ dedi * Bu kulüp Gündüz Kılıç, Eşfak Aykaç, Coşkun Özarı, Turgay Şeren, Fatih Terim gibi nice camia büyükleriyle bugünlere gelmiş ve saydığım duayenlerimiz içinde görevi gereği ayrılmak zorunda kalanlar da olmuştur. Ama hiçbir Galatasaray futbolcusu bu konuda ‘işaret eden’ veya ‘bir bilen’ rolüne soyunmamıştır. Futbolcunun işi, görevini en iyi şekilde yapmaktır. Yönetime akıl vermek değil ki. Arda işine baksın. Bu denli konuşmayı seven bir genç futbolcuya yönetimin veya menajerinin ‘dur’ demesi gerekir.
