Böylesini duydunuz mu? 55 yılın her gününü kayda geçirdi, şimdi onları okuyarak yaşıyor... Rızvan Aktaş(77) Ordu'nun Kabataş ilçesine bağlı Alankent beldesinde oturuyor. O bugün 70'li yıllarını sürüyor. Çeşitli hastalıkları sebebiyle geçen kasım ayında günlük not tutmayı bırakan Aktaş 55 yıldan beri her gün günü gününe neler yaptığını kayıt altına almış birisi. Aktaş, 11 Kasım 2008'den bu tarafa artık gün gün ne yaptığını yazamıyor, ama zaman zaman onları alarak okuyor. Rızvan Aktaş, Kabataş ilçesine bağlı Alankent beldesine bağlı Düz Mahalle'de eşi ile birlikte yaşıyor. O 5 Ocak 1953'ten bu tarafa her gün ne yaptığını yazmış. Takvimli not defterine ilk kez askerlik günlerini yazan Aktaş, bu alışkanlığını aralıksız 55 yıl devam ettirmiş. Aktaş, okur yazarlığı da bir okulda değil astsubay olan bir arkadaşından öğrenmiş. Aktaş'ın günlüklerinde 'bu gün nöbet tuttum, bu gün mektup aldım, bu gün Fatsa'ya gittim, bu gün hastaneye gittim, bu gün Kıbrıs çıkarması oldu' gibi notlar var. Aktaş, bir not defterini iki kez kullanmış, çünkü o 28 senede bir takvimin aynı tarihe denk geldiğini de tesbit etmiş. Onun 20 Temmuz 1974 tarihinde 'bu gün Kıbrıs çıkarması oldu' notunun 28 sene sonraki diğer yüzünde 'bu gün inek yaydım' notu bulunuyor. 12 Eylül 1980 Darbesi'nden önce ise Aktaş, günlüğüne hemen her gün 1 kişinin vurulduğunu yazmış. Aktaş, ihtilal olana kadar da 6 ay vurulma endişesi sebebiyle evinden hiç dışarıya çıkamamış. Aktaş, kendini hayat üniversitesinin mezun olamamış bir öğrencisi olarak görüyor, her gün yeni bir şey öğrendiğini aktarıyor. "Bu dünyada kalıcı değil gidiciyiz." diyen Aktaş, "Bunu biliyoruz zaten ben de burada bir çivi çakmek, bir eser bırakmak için bunları yazdım. Bu dünyadan hani insan olarak ben de geçtim demek istedim. Onun için bunları yazdım. Bana neden her günümü yazdığımı soruyorsanız nedeni budur." diyor. Aktaş, Yunus Emre'nin 'Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer/Bu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez/Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım/ Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz/Yunus sözün anlar isen, mani'sini dinler isen/Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz" dediğini aktararak, "O, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz demiş, ben de dünya da kalmaz diyorum. Gençlere bunu tavsiye etmek isterim başka bir şeyi değil." şeklinde konuşuyor.
