Bazı Bilgisayar Terimleri

Konu, 'Ofis Programları' kısmında gama78 tarafından paylaşıldı.

  1. gama78
    Offline

    gama78 Yeni Üye Üye

    Kayıt:
    17 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    29
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    ANKARA
    Access : Erişim, ulaşma

    Adapter: Adaptör. Bağdaştırıcı eleman.

    Agent: Aracı, Temsilci, Acenta

    AGP : Accelerated Graphics Port. Hızlandırılmış Grafik bağlantı noktası. Üç boyutlu görüntü işleme amacıyla daha hızlı çaışan grafik veri yolu.

    Allocation : Ayırma, tahsis etme, bölümleme

    ALU: Arithmetic-Logic Unit. Aritmetik mantık ünitesi. İşlemci içerisinde yer alan matematiksel ve mantıksal işlemmleri yapabilmesini sağlayan birim.

    AMR: Audio Modem Riser. Ses ve modem aygıtları için yükseltici.

    Anonymous: Adsız, yazarı bilinmeyen, anonim

    ANSI: American National Standarts Instutue. Amerikan ulusal standartlar enstitüsü. 1918 yılında kurulmuş olan bu kuruluş kar amacı gütmeksizin standartlar geliştirmeyi amaçlar.

    AOL: America Online. Internet ve online ticaret servisi.

    API: Application Program Interface. Uygulama programı arayüzü. Bir program içerisinde yer alan işletim sistemi fonksiyonlarının tümü.

    APM: Advanced Power Managment. Gelişmiş güç yönetimi.
    Appearance: Görünüm, görünüş, ortaya çıkma, göze görünme.

    Applet : Küçük bir uygulama programıdır. Java diliyle oluşturulur ve bir HTML sayfasına yerleştirilir.

    Application: Uygulama, başvuru.

    Application Layer : Uygulama Katmanı. OSI (Open Sytems Interconnection) referans modelinde 7. katman. E-mail, dosya transferi ve terminal emülasyonu gibi işlemlere servis verir.

    Architecture : Mimari. Bir bilgisayar donanımını belli bir özelliğe veya işe göre fiziksel olarak tasarlama.

    Area: Alan, bölge, saha.

    Array: Dizi, sıra.

    ASCII: American Standart Codes for Information Interchange. Bilgi alışverişi için Amerikan standart kodları. Değişik bilgisayar sistemlerinde kullanılmak üzere karf rakam yada simgelerin sayısal değerlerle tanımlandığı kod sistemidir.

    Assign: Atama, tahsis etme, ayırma. Bir değişkene uygun değer aktarma veya bir aygıt için kaynak tahsis teme.

    Association: Kurum, birlik, dernek, ortaklık.

    Attachment: Eklenti, iliştirilmiş nesne.

    Audio : İnsan tarafından duyulabilen ses. Ses oluşumunu sağlayan sistem.

    Auto: Otomatik.











    Background: Arka plan, arka alan, arka zemin.

    Backup: Yedeklemek. Bir dosya yada programların ileride kullanılmak üzere yedeğinin alınması işlemi.

    Baud: Veri iletim hızı ölçüm birimi.

    BBS: Bulleting Board System. Haber grubu, Ortak bilgi kaynağı veya aynı konuya ilgi duyanların paylaşabileceği bilgi paylaşım ağı.

    Binary: İkili, çift. Bilgisayar sistemlerinde kullanılan ikili sayı sistemini ifade eder. 1 ve 0 temel sayılardır.

    BIOS : Basic Input Output System. Temel giriş çıkış sistemi. Günümüzde Flash Rom olarak yaygınlaşmış olana temel sistem bilgilerinin saklandığı rom bellektir.

    Bit: Binary Digit. İkili sayı sisteminde yer alan her bir sayının adıdır.

    Blend: Karıştırma, Mikser. 3D görüntü işlemede kullanılan görüntü detayını belirleme yöntemlerinden birisidir. Su dalgası, Keskin köşeler vb. gibi görüntü işleme tekniğinin adıdır.

    Block: Blok. Bir veri kümesinin bir seferde kullanılabilen büyüklüğü.

    Blue: Mavi

    Boot: Ön yükleme. İşletim sisteminin başlangıç aygıtından okunarak sistemin başlatılması işlemi. İlk açılış işlemi bios tarafından başlatılır. Sistem aygıtları test edildikten sonra belirtilen başlangıç sürücüsünden işletim sistemi yüklenmeye başlar.

    Boot Record: Başlangıç kaydı. Ön yükleme bilgisi.

    BPS : Bits Per Second. Bir saniyede iletilen bit sayısını belirten ölçü birimi. Modemlerin veri iletme hızı olarak kullanılır.

    Bridge : Köprü. Yerel ağ sistemlerinin bir birine bağlanarak daha büyük ağ sistemi oluşturmayı sağlayan, OSI data-link katmanında çalışan aygıt.

    Browse: araştıma, (Kitap)karıştırma, otlama.

    Browser: Internet üzerinde araştırma yapma ve sayfalar arasında geçiş yapa işlemini sağlayan yazılımların ortak adı.

    Buffer: Yastık, Tampon. Ara bellek. Bir verinin, işlem sırasında etkileyen dış işlemlerin bitimine kadar tutulduğu bellek alanı.

    Bug : Hata. Program içerisinde mantıksal yada işlem basamaklarında oluşan yazılım hataları.

    Bus: Veri yolu. Bilgisayar donanımında bir veri yada sinyalin bir aygıttan başka bir aygıta gönderilmesinde kullanılan elektronik yollar, kanallar.

    Byte: BinarY digitT Eight, sekiz tane ikili sayı. Sekiz bitin bir araya gelmesiyle oluşturulan kayıt verisidir. Bilgisayar kayıtlarını bu şekilde tutabilir.













    Cache : Ön bellek. Sıkça kullanılan bellek adresleri ve sıkça kullanılan bellek verilerinin saklandığı, ön bellek denetleyicisi tarafından denetlenen bellek.

    Capture : Yakalama, Ele geçirme, esir alma, ganimet. Görüntü belleğindeki bir görüntünün tutularak ana belleğe kopyalanması işlemi.

    Caracter: Karakter. Harf, rakam veya sembollerden her biri.

    Cartrige: Kartuş. Yazıcılarda kullanılan mürekkep saklama kapları, toner haznelerine verilen ad.

    Carrier : Taşıyıcı. Bir sinyalin yada verinin uzak bir noktaya iletiminde veriye eşlik eden ve verinin niteliğini karşı tarafa bildirmeye yarayan işaret yükü.

    CD: Compact Disk. Laser tekniği ile yakılarak bilgi depolanabilen kayıt ortamı.

    CDROM: Compact Disk Read Only Memory. Compact Disklerin veri depolanmış hali. Bu disklerden sadece okuma yapılabildiğinden salt okunur bellek olarak adlandırılmışlardır.

    Celeron : Intel firmasının ürettiği 66 MHz veri yolu frekansı ile çalışabilen, L2 cache belleği 128 Kb. Olan işlemci

    CGA: Color Graphics Adapter. 16 renk desteğine sahipa, düşük çözünürlüklü ekran kartlarında kullanılan teknik.

    Change: Değiştirme, Takas etme.

    Chassis: Şasi, Kasanın ****l yüzeyi.
    Chat : Sohbet, muhabbet, karşılıklı konuşma. Internet üzerinde kullanıcıların mesajla yada sesli olarak bir birleriyle sohbet etmesi.

    Check: Kontrol, denetim.

    Checksum: Sağlama toplamı. Bir verinin, değer dizisinin toplamını alarak elde edilen bilgi. Veri dizisinde meydana gelebilecek olası değişiklikleri saptamak için bu toplam değerleri karşılaştırılarak gerçekleştirilen kontrol.

    Chipset: Bir ana kart üzerinde denetim ve yönetim görevlerini üstlenmiş, işlemciye ve sistemin çalışmasına yardımcı olan yardımcı işlemciler.

    Circuit: Devre. Elektrik akımı taşıyabilen iki aygıt arasındaki veri yolu.

    Class: Sınıf, küme. Aynı özelliğe sahip bileşenlerin oluşturduğu küme.

    Clear: Temizleme. Bir alan veya değişken değerinin iptal edilmesi, boşaltılması.

    Client: İstemci. Bir ağ üzerinde yönetim görevi bulunmayan, sunucu bilgisayardan veri alma zorunluluğu olan kullanıcı yada bilgisayar.

    Clock Speed: Saat hızı. Bilgisayarda işlemcinin işlem hızını belirleyen ve MHz ile ifade edilen hız.

    Clone: Orijinalinin fonksiyonel olarak aynı özelliklerini taşıyan kopyası, aynı veya farklı firmalar tarafından üretilmiş olan donanım ürünleri.

    Cluster: Küme. Veri depolamada kullanılan, verinin yazıldığı disk alanındaki en küçük alan.

    Column : Kolon. Veri kümesinin dikey olarak gruplanması.

    Compatibility : Uyumluluk. Üreticisinin kim olduğuna bakılmaksızın, donanım veya yazılım ürünlerinin belli bir standarda sahip olması durumu.

    Composite: Birçok parçadan oluşan bileşen.

    Composite Video: Kırmızı, Yeşil ve Mavi (RGB) renk bileşenlerinin yatay ve dikey senkronizasyon bilgilerini içeren video bilgisi. Bir görüntüleme aygıtından farklı yapıdaki bir başka görüntüleme aygıtına renk ve görüntü bilgisini iletmede (Örneğin: görüntü kartından televizyona) kullanılan renk bilgisi.

    Compress: Sıkıştırma. Verinin, belli bir algoritma kullanılarak daha küçük boyuta sahip hale getirilmesi işlemi.

    Compute : Hesaplamak, Hesap yapmak.

    Computer: Bilgisayar.

    Comunication: Haberleşme. Uzak noktalar arasında elektronik aygıtlar kullanılarak yapılan haberleşme.

    Configuration: Yapısal düzenleme. Bir bilgisayar donanımının değişik amaç veya tercihler doğrultusunda belirlenmiş donanım ürünleriyle oluşturulması.

    Connect: Bağlantı. İki aynı yada iki farklı sistemin bir birine elektronik olarak bağlanması ve kaynakları paylaşması.

    Connector: Birleştirici, bağlayıcı eleman.

    Contrast: Karşıtlık, zıtlık, tezat. Görüntü özelliklerini belirlemede ön yada arka plandaki görüntünün diğerine olan zıtlığı.

    Controller: Kontrol eden, kontrolcü, yönetici. Donanım aygıtlarının işlevlerini doğru olarak yerine getirmelerini sağlayan işlemci veya devre elemanları.

    Conventional Ram : Geleneksel bellek. İşletim sisteminin gerçek kipte kullanabildiği 640 Kb.lık bellek bölümüdür.

    Cookie: Kurabiye, Çerez. Internet’te sayfa bağlantılarının kullanılması sırasında faydalanılmak üzere gönderilen bilgi toplulukları.

    Coprocessor: Yardımcı işlemci. İşlem hızını artırmak için ana işlemcinin bazı fonksiyonlarını barındıran ve bu fonksiyonları işleyerek ana işlemcinin yükünü azaltan ek işlemciler.

    Core: Öz, çekirdek.

    Core Voltage: İşlemci çekirdeğinin çektiği elektrik gerilimi.

    CPU : Central Processing Unit. Merkezi işlem ünitesi. İşlemci.

    Crash: Kırılma, Çökme. programın normal olmayan bir yolla durdurulması veya durması. Bellekteki bir programın donanım arızası, aygıt uyuşmazlığı, kaynak yada aygıt çakışması nedeniyle, Kullanıcının zorlamasıyla kesilmesi.

    CRT: Cathode-Ray Tube. Katod ışın tüpü. Monitör yada televizyonlarda kullanılan görüntü oluşturma aygıtı. Bir cam vakum tüp ve ön kısmı fosfor parçacıklarıyla kaplı bölümdür.

    Current: Güncel, geçerli, yaygın olarak kullanılan, genel, doğrulanmış.

    Custom: Gelenek, töre, alışkanlık, düzen.









    DAC: Digital to Analog Converter. Digital-Analog dönüştürücü. Sayısal bilgileri analog (örneklenmiş) bilgiye dönüştürme işlemini yapan aygıtların ortak adı.

    Decimal: Onlu sayı sistemi. 0 ile 9 arasındaki sayılardan oluşan sayı sistemi.

    Default: Varsayılan, Kabul edilen ön değer.

    Defragmentation: Birleştirme, parçaları bir araya getirme. Bölünmüş ve parçalanmış veri kümelerinin ardaşık olarak yeniden yazılması işlemi.

    Denied: Engellenmiş, yasaklanmış

    Density: Sıklık, yoğunluk.

    Desktop: Masa üstü. Windows vb. işletim sistemlerinde açılışta karşınıza gelen temel pencerenin örneklenmiş adı.

    Detect: Bulmak, ortaya çıkarmak, bulmaya çalışmak.

    Device: Aygıt. Bir elektronik aygıt veya programdan oluşan, belli bir işlemi yürütmek üzere hazırlanmış donanım birimi.

    Diagnose: Teşhis etmek, tanımlamak.

    Digital: Sayısal. Değerleri ikili sayı sisteminde işleyen aygıtlar.

    DIMM: Dual Inline Memory Module. İki SIMM’den oluşan bellek modülüdür.

    DirectX: Microsoft tarafından hazırlanmış olan grafik ve multimedia uygulamalarında kullanılan hazır fonksiyonlar kümesi.

    Disabled: Mahrum etmek, kullandırtmamak.

    Display: Görüntülemek, sergilemek, (ekrandan) göstermek. Bilgisayar monitöründe görüntünün oluşturulması, herhangi bir öğenin ekranda gösterilmesi işlemi.

    DLL: Dynamic Link Library. Dinamik bağlantılar kütüphanesi. Programlar arasında bağlantı kurulmasını sağlayan, değişik fonksiyonların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan komut kümelerini barındıran dosyalardır.

    DMA: Direct Memory Access. Doğrudan bellek erişimi. Aygıtların bellekle doğrudan haberleşebilmeleri için oluşturulmuş adres kanallarıdır. Dma kontrol ünitesi tarafından denetlenip yönetilirler. Özellikle Ses kartı, sabit disk gibi aygıtlar tarafından kullanılırlar.

    DMI: Desktop Managment Interface. Masaüstü yönetim arayüzü. Windows’un masaüstü denetimini yapan yazılımın kısa adıdır. Aynı zamanda kurulan aygıtların otomatik olarak tanınması, diğer söylemiyle tak-kullan özelliğinin desteklenmesi de bu satandart kabul edilmeye başlanmış olan DMI sisteminin özelliğidir.

    DNS: Domain Name Server. Kullanıcı grubu adı sunucusu. Belli bir kullanıcı grubunun ağ sistemi içerisinde başka gruplarla haberleşmesi sırasında bilgi alış verişinin düzenli olmasını sağlar. Internet üzerinde server hizmeti veren bilgisayarların adlandırılması ve bu adla erişilmesini sağlar.

    Domain: Bir network ağı içerisinde oluşturulmuş çalışma grubu.

    Dot: Nokta. Özellikle yazıcı ve ekran üzerinde karakterlerin oluşturulmasını sağlayan her bir noktaya verilen addır.

    Download: Uzaktaki bir sistemden, internetten, yerel ağ sistemi içerisinde bir başka bilgisayardan bir veya birden fazla dosyanın kopyalanarak alınması işlemi.

    DPI: Dot Per Inch. Inch başına düşen nokta sayısı.

    DRAM: Dynamic Read Access Memory. Dinamik erişimli ram türünü ifade eder.

    DRDRAM: Direct Rambus DRAM. RIMM Rambus Inline Memory Module) kullanılarak dizayn edilmiş olan bu bellek ünitesi daha yüksek adresleme ve erişim hızına sahiptir.

    Drive(r) : Sürücü, yürütme, götürme. Belli bir işi yapmak üzere dizayn edilmiş aygıt.

    Duplicate: Diğerinin aynısı, kopyası, çift olma durumu.

    DVDROM: Digital Versallite Disk Rom. Birden fazla katmandan oluşan CDROM’ların gelişmiş biçimi. Depolama kapasiteleri CDROM’ların yaklaşık 5 katı olabilmektedir.






    Edit: Düzenleme, yayına hazırlama. Bir belge üzerinde değişiklik yapma işlemi.

    EEPROM : Elektrically Erasable Programmable Read-Only Memory. Elektirikle silinip yazılabilen salt okunur bellek.

    EISA : Enhanced Industry Standart Architure. Geliştirilmiş endüstri standardı mimarisi. 16 bitlik veri yolunu 32 bite çıkartarak kullanan veri yolu.

    e-mail: Elektronik posta. Internet veya benzeri ağ sistemleri üzerinde bir alıcıya gönderilen elektronik posta iletisi.

    Enable(d): Mümkün kılmak, Kullanılabilirlik, kullanılmasını istemek.

    Encryption: Şifreleme. Belge veya programların istenmeyen kişilerce değiştirilmesi veya kopyalanmasını engellemek amacıyla geliştirilen şifreleme yöntemlerinin ortak adı.

    Enhanced: Geliştirilmiş, özellikleri artırılmış. Bir aygıtın mevcut özellik veya fonksiyonlarını geliştirerek daha verimli hale getirilmiş hali.

    EPROM: Eraseable-Programable Read Only Memory.

    Error: Hata. Bir programın çalışmasını engelleyen mantık veya komut hatası.

    ESDI: Enhanced Small Device Interface – Geliştirilmiş küçük cihaz arabirimi. Dahaçok sabit disklerde kullanılan ve daha yüksek veri transferi sağlama amaçlı arabirim.

    Ethernet : Bilgisayarların kablo ile birbirine bağlanmasını ve haberleşebilmelerini sağlayan ağ sistemi aygıtı.

    Event: Olay, Durum. Bir eylemin gerçekleşmesinde meydana gelen değişik durumler yada yaşanan değişik olaylar. Örneğin Mouse’un herhangi bir tuşunun tıklatıklması.

    Exit: Çıkış. Bir program veya pencerenin görevinin doğal yolla sona erdirilmesi, programı terk etme.

    Expanded Memory: Genişletilmiş bellek. 640 Kb. Geleneksel bellek alanının üzerindeki alanları adresleyip kullanmayı sağlayan bellek yönetim teknolojisi.

    Extended Memory: Yayılmış, uzatılmış bellek. Yine üst bellek olarak tabir edilen 640 Kb.lık bellek alanının üzerindeki belleğin adresleme biçimi, 64 Kb.lık dilimlerin üst bellek alanına açılmasıyla adresleyen teknik.

    Extention: Uzantı, eklenti. Genellikle dosya isimlerinden sonra eklenen, en fazla 3 karakterlik, dosya niteliğini, türünü belirten eklentiyi ifade eder.

    External: Harici. Bilgisayara kasanın dışından seri, paralel veya USB portlarından birini kullanarak takılabilen donanım aygıtı.






    FAQ: Frequency Asked Questions. Sıkça sorulan sorular. Genelde firma veya kuruluşlarca haber grupları veya Internet üzerinde müşterilerinin sorunlarına soru-cevap yöntemiyle çözüm bulmaya yönelik olarak geliştirdikleri uygulamanın kısaltılmış adıdır.

    Fast: Hızlı, çabuk. Bir işlemin normalinden daha hızlı yürütülmesi durumu.

    FAT: File Allocation Table. Dosya yerleşim tablosu. Disk üzerine kaydedilen dosyaların, yerleşim konumu, ismi, uzantısı, büyüklüğü, erişim ve oluşturma tarihleri gibi bilgilerinin yazıldığı bölüm.

    Features: Belirleyici nitelik, bir şeyin gözle görünür tarafı.

    Female: Dişi.

    FF: Form Feed. Sayfa besleme, bir sayfanın yazılması bittiğinde diğer sayfanın ileri sürülerek alınması.

    FIFO: First In, First Out. Listedeki lk öğenin ilk önce işleme alındığı öncelikli bilgi işleme tekniği.
    File: Dosya, Kütük.

    Filter: Filtre, süzme işlemi. bir veri kümesi içerisinde Belli kriterlere göre arama yada sınıflama işlemi yapılması.

    Firewall: Ağ ortamı içerisinde, bilgisayara kötü amaçlı kişilerin yetkisiz olarak girmelerini engellemek için yazılmış programların bir kısmına verilen isim.

    Fix: Onarmak, Gidermek, düzeltmek.

    Flag: Bayrak. Bellek içerisindeki belli bir bölgenin durumuna ait olmak üzere 1 veya 0 ile temsil edilen durum değerini taşıyan kayıt. Bir sonraki adımda yapılacak işleme bu değere bakılarak karar verileceği için benzetme yapılarak bayrak adı verilmiştir.

    Flash Rom: Yazılıp silinebilen alan ile birleştirilmiş salt okunur belleklerin ortak adıdır. Özellikle BIOS üzerinde yoğunlaşmış olan bir salt okunur bellek türüdür.

    Flick: hafif vuruş, dokunuş.

    Flicker: Titreme, titreşim, görüntüdeki Titreşim.

    Floating : Sabit olmayan, yer değiştiren, yerleşik olmayan, hareketli.

    Floating Point: Kayan nokta. Üç boyutlu görüntü oluşturmada nesnelerin ekrandaki görüntüsünün oluşturulması sırasında noktanın ekran üzerindeki konumunun değişimini hesaplama işlemi.
    Floppy: Yumuşak ve sarkık, Esnek malzemeden yapılmış.

    Fog: Sis, duman. Ekrandaki nesnelerin arka alanında oluşturulan sis efekti.

    Fonts: Yazı biçimleri. Bir karakterin ekranda ve kağıt üzerine basıldığında alacağı biçimler.

    Format: Biçimleme, şekillendirme. Bir diskin kayıtların yazılabilmesi için uygun şekilde düzenlenmesi.

    Fragment: Parçacık, parça. Asıl bütünün dağılarak, bütünlüğünün kaybolmasına neden olan her bir parçası.

    Free: Serbest, özgür, bedava.

    Freeze: Donma, hareketsiz kalma, durağan hale gelme. Genelde programların mantıksal bir hata yada donanımdaki bir aygıtın dpğru çalışmamasından kaynaklanan nedenlerle sistemin kararsız hale gelmesine neden olan çakılı kalma durumu.

    Frequency: Frekans.

    FSB: Frequency Speed Bus. Veriyolu frekans hızı. Veri yolu frekans hızı.

    FTP: File Transfer Protocol. Dosya Transferi Protokolü. Ağ sistemleri üzerinde bir sistemden diğerine dosya transferi yapmaya yarayan protokol kümesi.

    Function: Fonksiyon. Belli bir işi yapmak üzere hazırlanmış emirler dizisi.





    Graphics: Grafik. Yatay ve dikey koordinatları kullanılarak oluşturulan görüntü veya grafik.

    Green: Yeşil.

    Guard: Gardiyan, Koruma görevlisi, koruyucu, gözetmen, savunma. Virüs ve benzeri zararlı etkenlere karşı önlem almak amacıyla hazırlanmış koruyucu programlar.

    GUI: Graphical User Interface. Grafik kullanıcı arayüzü. Bir işlemi başlatmak veya değişik işlemlere yönlendirmek için komutları kullanmak yerine simgeleri veya düğmeleri kullanarak işlem yapmayı sağlayan grafik tabanlı işletim sistemleri.





    Halt: Programın veya işletimin durdurulması. Herhengi bir donanım aksaklığı nedeniyle bir kontrolcü tarafından programın durdurulması.

    Hardvare: Donanım. Sistemi oluşturan aksamın her biri.

    HDD: Hard Disk Driver. Harddisk sürücüsü.

    Header: Başlık. Bir metin belgesinin yada dökümanın niteliğini belirten, konusunu açıklayan başlık bilgisi.

    Health : Sağlık, sıhhat.

    History: Tarihçe, geçmiş, belli bir işlem ile ilgili daha önce yapılmış uygulamalar.

    HMA: High Memory Area. Üst bellek alanı. 1Mb. Bellek alanının üstündeki Genişletilmiş belleğin ilk 64 Kb.lık alanıdır.

    HTML: HyperText Markup Language. Geniş metin işaretleme (Kodlama) dili. Web üzerinde yayımlanacak olan metin belgeleri için geliştirilmiş komut ve kodlardan oluşan ortak dil.

    HTTP: HyperText Transfer Protocol. Hyper metin Transferi protokolü. Hypermetin belgeleri arasında bağlantıyı sağlayan ve metnin değişik sistemler altında iletilebilmesini sağlayan iletişim protokolü.

    Hub: Ağ sistemi oluşturmada kullanılan bağlantı elemanı. Bilgisayarlardan gelen kablolar bu cihaza bağlanarak tek noktadan sunucuya erişilmesi ve bilgisayarların birbirleriyle haberleşmesini sağlar.

    Hz: Hertz. Frekans ölçü birimi. Saniyedeki her bir çevirim.






    ID: Identification kelimesinin kısaltılmış hali. Ürün kimliği, tanımlayıcı bilgi, kayıtlı isim.

    IDE: Integrated Drive Electronics. Tümleşik sürücü elektroniği. Sabit disklerde kullanılan ve 1.2 Gb. Kapasiteye kadar destek veren disk kontrol arabirimi. Bu ara birim disk üzerine yerleştirilmiş olduğundan Integrated (Tümleşik) şeklinde adlandırılmıştır.

    Ignore: Yok sayma, göz ardı etme, görmezlikten gelme, olmamış gibi davranma.

    Image: Görüntü, hayal, fotoğraf, görüntü kopyası. Kullanıcı tarafından yazılım kullanılarak resim vb. uygulamalarla oluşturulan görüntüler. Kayıt ortamlarının birebir kopyasının çıkartılarak yedeklenmesi (Fotoğrafının çekilmesine benzetilerek) işlemi.

    Improve: Geliştirmek, ilerletmek, daha iyi olmasını sağlamak.

    Inch: Ölçü birimi. 1 inch = 2,54 cm

    Infection: Bulaşma, mikrop kapma. Bir programa virüs kodlarının eklenmesi.

    Ink: Mürekkep.

    Input: Giriş, Bilgi girme. Klavye yada başka bir aygıtı kullanarak belli bir alana bilgi girişi yapılması.

    Integer: Tamsayı.

    Integrated: Tümleşik, Bütünleşmiş. Bir aygıta başka aygıtlarla sağlanabilen bir işlevi kazandırmak için diğer aygıtla birleştirilerek üretilmesi. Örneğin: FM Radyo ve TV tunerinin aynı kart üzerinde bulunması.

    Interlace: Ekran tarama biçimi. Taranarak görüntü oluşturulurken satırların tek ve çift numaralı olarak taranması olayı.

    Internal: Dahili. Bilgisayarın kasasının içerisine, ana kart üzerindeki genişleme yuvaları ve slotları kullanarak takılan aygıtlar.

    Interrupt: Kesme, sonlama, akışını durdurma, yarıda bırakma. İşlemcinin kontrolünde olan bir aygıtın üstlendiği işi bitirmesi konusunda işlemciyi uyaracak olan sinyal.

    IPX/SPX: Novell Netware sistemleri ile kullanılan ağ haberleşme protokolü.

    IRC: Internet Relay Chat. Internet üzerinde kullanıcıların sohbet edebilmesi amacıyla oluşturulmuş sunucuların ortak adı.

    IRQ: Interrupt ReQuest. Kesme isteği. Kesme denetleyicisine bağlı olarak çalışan ve 0 ile 15 arasında sayı ile tanımlanmış 16 adet kesme numaralarına verilen addır.

    ISA: Industry Standart Architure. Endüstri standardı mimarisi. 16 bit ve 8 MHz hızında çalılan veriyolu standardı.

    ISDN: Integrated Services Digital Network. Telefon hatlarıyla birlikte kullanılan ve analog sinyallerin sayısal verilere dönüştürülerek haberleşme sağlanan ağ sistemleri. Örnek: Günümüzde, Türkiye’nin Internet altyapısı.

    ISO: International Standart Organization. Ulaslararası standardizasyon kuruluşu. Bir çok alana hitab eden ürünlerin uluslar arası bir standarda sahip olmasını sağlamak amacıyla oluşturulmuş birlik.






    Joystic: Oyun çubuğu. Mouse’a göre daha fazla işleve sahip olan, daha çok oyun oynarken kullanılan işaretleme çubuğu, aygıtı.

    Jumper: Değişik durumlara göre veya özelliklere göre çalışabilen bir aygıtın ayar devrelerinden istenilenini kapatmaya yarayan devre elemanı. Dahaçok Disk, Anakart ve kontrol kartları üzerinde bulunur.






    Key: Anahtar, Tuş. Basıldığında bir işlevin yerine getirilmesini sağlayan, herhangi bir devreyi kapatan tuş.

    Keyboard: Klavye, Anaktar tablosu.
















    LAN: Local Area Network. Bir mekana bağlı olarak yapılandırılmış, Ethernet kartları ve kablolarla oluşturulmuş olan küçük ölçekli ağ sistemi.

    Large: Büyük, İri, Geniş. Diğer benzerinden daha büyük kapasiteye sahip depolama aygıtları için kullanılır.

    LBA: Logical Block Address. Mantıksal blok adresleme. 2Gb. tan daha büyük kapasiteye sahip harddisklerde kullanılan adresleme biçimi.

    LCD: Licuid Crystal Display. İki koruyucu cam arasındaki Likid kristallerin elektrik akımı verilerek parlatılmasıyla görüntü oluşturma teknolojisi. Özellikle diz üstü bilgisayarlarda kullanılan ekran tipidir.
    Led: Light-Emitting Diode. Işık veren diod. Üzerinden akım geçtiği sürece ışık saçan yarı iletkenden oluşan küçük lamba.

    Legend: Efsane, efsaneleşmiş, ünlü, açıklayıcı harita bilgisi.

    Lenght: Uzunluk, boy.

    Level: Aşama, basamak, kademe, bir sonraki işlem basamağı, bir sonraki aşama.

    Line: Satır, hat, çizgi.

    Linear : Doğrusal, çizgisel.

    Link: Bağlantı, hat, Zincir halkası. Bir nokta ile diğer nokta arasında iletişimi sağlayan hat.

    Local: Yerel, Yöresel. Belli bir alanla sınırlı.

    Locking: Kilitleme, kilitlenme.

    Logical: Mantıksal.

    Login: Giriş. Bir sistem içerisine dahil olma. Ağ sistemlerinde kullanıcının sunucuya bağlanması.

    Lost: Kayıp, yitirilmiş, boşa gitmiş. Kayıtlarda var olduğu görülen fakat belirtilen adreste bulunamayan veri.

    Low: Yavaş, alçak, düşük, alt seviye.








    Mail: Posta, ileti, mektup.

    Main: Esas, ana, temel, en önemli.

    Mainboard: Ana kart. Bilgisayar donanımı içerisinde en geniş kapsamlı elektronik aksama sahip baskı devre tablası. Üzerine işlemci, ram, kontrol kartları, slot ve soketlerle birçok donanım bileşenlerini takabileceğiniz temel parça.

    Maintenance: Bakım. Sistemin değişik bileşenlerini gözden geçirerek aksaklık olup olmadığını araştırma, olası aksaklıklara karşı önlem alma ve sorunları ortadan kaldırma.

    Male: Erkek.

    Management: Yönetim, idare, yönetim kurulu.

    Map: Harita, Plan, taslak.

    Master: Efendi, sahip, yönetici, aile reisi. Aynı özelliğe sahip birden fazla eleman içerisinde birinci derece önceliğe sahip olan, asıl işlevleri yürüten aygıt.

    Memory: Hafıza, bellek.

    MHz: MegaHertz. Bir saniyedeki her bir 1 milyon çevrim

    MIDI: Musical Instrument Digital Interface. Müzik aletleri için sayısal arayüz. Bilgisayara takılan müzik enstrümanlarından gelen sinyalleri sayısal veriye dönüştürerek bilgisayarda kullanılmasını sağlayan eleman.

    Midi(Middle): Orta boy.

    Missing: Eksik, kayıp, yitik, mevcut olmayan.

    MMX: Multi Media eXtension olarak da nitelendirilen, pentium MMX işlemcilerin içerisine yerleştirilmiş olan, multimedia uygulamalarını hızlandırmaya yönelik, 57 komuttan oluşan komut seti.

    Modem: MOdulator DEModulator. Bilgisayarların telefon hattını kullanarak haberleşmesini sağlayan aygıt.

    Monocrome: Sadece siyah ve beyaz renkleri destekleyen görüntü teknolojisi.

    Mouse: Fare. Grafik kullanıcı arayüzü ile kullanılan iki yada üç tuşlu işaretleme aygıtı. Dizayn biçimi elin iç kısmına uygun olduğundan ve arkasındaki kablo nedeniyle görünüşü fareye benzediği için bu ad verilmiştir.

    Move: Bir nesneyi bir noktadan alarak başka bir noktaya taşımak.

    Multi: Çoklu, birden fazla işleve sahip.

    Multimedia: Çoklu ortam. Birkaç aygıtın birleşimiyle bilgisayara ses ve görüntü zenginliği (Müzik dinleme ve Video film izleyebilme gibi) kazandıran aygıtlar bütünü.

    Multiplier: Çoklayıcı, çoğaltıcı, çarpan değer. Bir kaynağın daha fazla birim tarafından kullanılmasını sağlayan aygıt.

    Multitasking: Çok işlilik. Aynı anda birden fazla iş yapabilme özelliği. MSDOS işletim sistemi altında bir seferde sadece bir iş yapılabilir yada bir program çalıştırılabilirdi. Windows altında ise herbir ayrı pencerelerde olmak üzere aynı anda birçok uygulama çalıştırılabilmektedir. Kullanıcı pencereleri aktifleştirerek uygulamalar arasında geçiş yapabilmektedir.








    Netbeui: Windows işletimi sistemi kullanılarak ağ kaynaklarına erişme ve iletişim kurmayı sağlayan network protokolü.

    Network: Ethernet kartı veya modem kullanarak kablolarla birbirine bağlanmış bilgisayarların oluşturduğu ağ sistemi.

    NIC: Network Interface Card. Ethernet kartlarının kısaltılmış adıdır.














    OCR: Optical Character Recognition. Optik karakter tanımlama. Tarayıcıların yaptıkları tarama içerisindeki karakterleri tanımlayıp Text moduna çevrilmesi tekniği.

    OEM: Original Equipment Manifacturer. Orijinal donanım Ekipmanları (üreticisi). Bir sistemde kullanılan parçaların asıl üreticisinden başka üreticiler tarafından imal edilmesi.

    Ophan: Öksüz, Yetim. Sistemde bulunmasına rağmen hiç kullanılmayan veya aranmayan veri yada dosya.

    Optical: Optik. Yansımanın optik alıcılar tarafından tespit edilmesi.

    Optimal: En iyi, en yüksek, en uygun

    Optimize: İyileştirme, en uygun hale getirme. Verimini yükseltecek tedbirler alma.
    Options: Seçenekler. Bir işlemin yapılabilmesi için sunulan değişik yolların her biri.

    OS: Operating System. İşletim sistemi. Bilgisayarın iş yapabilmesini, görevlerini yerine getirebilmesini sağlayan, aygıtların kullanılması ve kontrol edilmesini sağlayan yazılımların tümü.

    OSI : Open System Interconnect. Ağ üzerinde sistemlerinin birbirine bağlanmasının sağlandığı ağ yönetim katmanı.

    Out: Dış, dışarı, modası geçmiş.

    Output: Çıktı, işlenen bilginin sonucunun çıktı aygıtından verilmesi işlemi.

    Overclocking: Üst hıza ayarlama. Bir sistemin çalışma frekansından daha yüksek hızlarda çalışacak şekilde ayarlanması işlemi.






    Parity: Eşlik, Denklik.

    Parity Bit: Bir noktadan bir noktaya ağ üzerinden iletilen veri bitlerinin varacağı adres üzerinde tanımlanmasını sağlayan eklenmiş bir bitlik veri.

    Partition: Bölüm, Bölümleme, ayrım. Sabit disk alanının bölümleri.
    Password: Şifre. Bir programa veya ağ sistemine girebilmek için güvenlik amacıyla yerleştirilen tanımlama bilgisi.

    Path: Yol, rota. Bir veriye erişebilmek için işletim sistemine tanımlanan erişim yolu bilgis.

    PC: Personal Computer. Kişisel bilgisayar. Bilgisayar sistemlerinin en yaygın olanıdır. İşlem hacmi daha düşük ve kullanılış amacı çok fazla olacak şekilde dizayn edilmiş bilgisayar.

    PCB: Printed-Circuit Board. Üzerine elektronik devre elemanları yerleştirilebilen baskı devre elemanı, fiber yada plastik plaka.

    PCI: Peripheral Component Interconnect. Çevre birimlerinin birbirine bağlanmasını sağlayan bileşen. 32 Bitlik çevre birimlerinin sisteme bağlanmasını sağlayan veri yolu ve slotların adı.

    PCMCIA: PC Memory Card International Association. PC Bellek kartı uluslar arası birliği. PC’ler ve taşınabilir bilgisayarlarda kullanılmak üzere üretilmiş, bellek ve aygıt kartları için standart oluşturma amacıyla kurulmuş kuruluş, organizasyon.

    Performance: Performans, verim.

    Peripheral: Çevre birimi. İkincil, önemsiz

    Pin: İğne. Bir konnektör üzerinde yada nokta vuruşlu yazıcıların yazma kafasında bulunan her bir iğne.

    PIO: Processor Input/Output. İşlemci giriş-çıkışı. İşlemci ile haberleşme biçimi.

    Plug: Eklenti, eklenen, takı, tıpa.

    Plug-in: Bir programın işlevlerini artırmaya yada kullanımını kolaylaştırmaya yönelik olarak hazırlanmış ve üzerine eklenmiş olan programlar.
    Polimorphics: Kendi kendini geliştiren, değiştiren.

    Position: Pozisyon, durum.

    Power: Güç, enerji, elektrik enerjisi.

    Power Supply: Güç kaynağı, elektrik enerjisi sağlayıcısı.

    PPP: Point to Point Protocol. Bir noktadan başka bir nokta ile haberleşmeyi sağlayan iletişim protokolü.

    Preventive: Koruyucu, engelleyici, önleyici.

    Primary: Birinci, ilk önceliğe sahip olan.

    Process: İşlem, uygulama.

    PROM: Programmable read Only Memory. Özel yagıtlarla programlanabilen salt okunur bellek.

    Prompt: Sevk etme, teşvik etme, bildirimde bulunma.

    Protect: Koruma, emniyet altına alma.

    Protection: Koruyucu, koruyan.

    Pulse: Nabız atışı, elektrik sinyali için her bir çevrim.






    RAM: Random Access Memory. Rasgele erişimli bellek.

    Rate: Oran, nispet, hız, sürat, derece.

    RDIMM: Rambus Dual Inlıne Memory Module. Daha hızlı erişim özelliği bulunan yeni nesil bellek yongası.

    Reboot: Yeniden yükleme, yeniden başlatma. İşletim sisteminin bellekten çıkartılarak yeniden yüklenmesi işlemi, bilgisayarı yeniden başlatma.

    Recognition: Tanıma, tanınma, onaylanma, kabul.

    Recognize: Tanımak, onaylamak, kabul etmek, benimsemek.

    Recommended: Önerilen, teklif edilen, tavsiye edilen.

    Recovery: Düzeltme, (Kayıtları) onarma, düzeltme.

    Red : Kırmızı.

    Redundat: Fazla, aşırı, birden çok, Gereksiz, lüzumsuz.

    Refresh: tazeleme, yenileme.

    Registry: Üyelik, Kayıt, sicil kaydı.

    Repair: (Mekanik) Onarım, mekanik bakım.

    Request: Rica, istek, dilek, talep.

    Reset: (Yeniden) kurmak, hazırlamak. Bilgisayarın düğme yardımıyla yeniden başlatılması.

    Resolution: Çözünürlük, çözüm.

    Resource: Kaynak, zenginlik.

    Restore: Yeniden düzenleme. Bir şeyin aslına sadık kalınarak yeniden düzenlenmesi.

    Resume: Sürdürmek, geri almak, devam ettirmek.

    RGB: Red-Green-Blue. Kırmızı, yeşil ve Mavi renkleri kullanarak renk oluşturma teknolojisi.
    Ribbon: Şerit, Mürekkepli yazı şeridi, kurdele.

    Ring: Halka, çember, (Telefon) zilin çalması.

    RISC: Reduced Instruction Set Computing. İndirgenmiş yönergeler konmuş işilemci. Sınırlı sayıda makine dili komutlarını barındıran işlemciler.

    Row: Satır, sıra, dizi.














    Save: Saklama, koruma, muhafaza altına alma.

    Scan : Tarama, araştırma.

    Scanner: Tarayıcı.

    Schedule: Program, liste, cetvel.

    Screensaver: Ekran koruyucusu. Belli bir süre hareket olmadığında devreye girip ekrandaki görüntünün üzerine yerleşen ikinci görüntü.

    Script: El yazısı, alfabe, senaryo. Her işletim sistemi ile birlikte çalışabilecek şekilde hazırlanmış küçük program parçası.

    SCSI: Small Computer System Interface. Küçük bilgisayar sistemleri arayüzü. Değişik donanım birimlerini destekleyen, daha fazla veri iletim kapasitesine sahip ve daha hızlı bir kontrolcü türü.

    Search: Araştırma, arama.

    Secondary: İkinci, ikincil, İkinci önceliğe sahip olan.

    Section: Parça, kısım, bölüm.

    Security: Güvenlik, güvenlik sistemi, koruma.

    Select : Seçme, seçip ayırmak.

    Selection: Seçme, seçilmiş.

    Sensor: Algılayıcı.

    Sequence: Ardaşıklık, arka arkaya gelme, zincirleme gitmek.

    Server: Sunumcu. Bir ağ sisteminde diğer bilgisayarlara kaynak, hizmet veya veri sunan Ana bilgisayar.

    Setup: Kurma, düzen, tertip.

    SGRAM: Syncronize Graphics Ram. Görüntü kartlarında kullanılan ram bellek türü.

    Shadow: Gölge, Karanlık, hayalet, siluet.

    Share: Paylaşma, belli bir kaynağı birkaç aygıtın birden aynı anda kullanması.

    Signature: İmza, işaret. Kimliği belli edecek şekilde düzenlenmiş işaret dizisi.

    SIMM: Single Inline Memory Module. Tek yüzünde bellek modülleri bulunduran bellek modülleri.

    Skip: (yapmadan) Geçmek, atlamak, boş vermek, uygulamamak.

    Skipped: Boş verilmiş, yapılmamış, atlanmış.

    Slave: Köle, ikinci planda kalan, işlem önceliğinde ikinci sırada yer alan.
    SLIP: ****** Line Internet Protokol. Internet erişiminde ve DialUp bağlantılarda seri bağlantıyı kullanmayı sağlayan protokol.

    Slot: Yarık. Ana kart üzerinde yer alan, değişik donanım bileşenlerini sisteme ekleyebilmeye imkan veren bağlantı noktaları.

    Slow: Yavaş, düşük hızlı.

    Small: Küçük. Kapsam olarak eş diğerlerine göre daha sade ve az kapsamlı olan aygıt.

    Socket: Soket. Bağlantı noktası. Daha çok işlemciler için kullanılan, dişi pin yuvalarının bulunduğu, aygıtın takıldığında kilit mekanizması ile sabitlenebildiği bağlantı noktası.

    Software: Yazılım. Bilgisayar sistemi içerisinde kullanılabilen programların tümü, belli bir işin yapılabilmesini sağlayan bilgisayar programları.

    Solution: Çözünürlük, renk yoğunluğu.

    Sound: Ses. Bilgisayar ortamında üretilebilen, işlenebilen ses özelliklerinin tümü.

    Space: Boşluk, aralık, uzay. ASCII kodu 32 olan karakter.

    Speaker: Hoparlör, kolon.

    Speed: Hız, sürat.

    SRAM: Synchronize Read Only memory. Sistem ile eş zamanlı çalışabilen bellek türü.

    Status: Durum, vaziyet, mevkii,

    Stealth: Gizli, saklı, gizlenmiş, görünmeyen. Gizli yapılan iş yada eylem.

    Strobe: (Stroke) Vuruş, tıklama, pals, hafif darbe.

    Structure: Yapı, bina. Aygıtların belli bir işi yapabilecek şekilde tasarlanarak yapılması.

    Sub Net Mask: Alt ağ maskesi. Bir ağ sistemi altında IP numaraları ile yapılandırma yapılırken her bir IP numarası için oluşturulabilecek alt ağ maskesi numaralarıdır.

    Subject: Konu, mevzu, içerik.

    Supervisor: Yönetici. Bir sisteme yönetici yetkisi ile giriş yapabilen kullanıcı.

    Surface: Yüzey, satıh.

    Swap: Değiştirme, takas. Bir alandaki içeriği diğer alandaki içerikle yer değiştirmek.

    Sweep: Temizleme, süpürme, silip süpürme.

    Switch: Anahtar. Bir devreyi açıp kapatmaya yarayan anahtar.

    Synchronize: Senkronize. Eş zamanlı. Birlikte çalışan değişik aygıtların birbirleriyle aynı saat frekansı ile, aynı hızda çelışmaları.






    Table: Tablo, çizelge. İçerdiği değerlerin satır ve sütunlara göre düzenlendiği kayıt biçimi.

    TCP/IP: Transmission Control Protocol/Internet Protocol. İletim denetim protokolü ve Internet protokolü. Ağ üzerinde veri iletimini ve değişik bilgisayar sistemlerinin ortak ağ sistemini kullanabilmesini sağlayan protokoller kümesi.

    Temperature: Sıcaklık derecesi, ısınma değeri.

    Temporary: Geçici. Değerlerin geçici olarak saklandığı dosya yada bellek alanları.

    Terminate: Durdurma, iptal etme, Yok etme, işletimi zorla kesme.

    Toner: Lazer yazıcılar ve fotokopi makinelerinde kullanılan, ısınan yüzeye yapışma özelliğine sahip toz boya.

    Tower: Kule, Boyu uzun olan. Dikey ti bilgisayar kasalarına verilen ad.

    Track : İz

    Tracker: İzleyeyici, takip eden, iz süren

    Troubleshoot: Aksaklık giderme, düzeltme.

    Type: Tip, biçim, daktilo ile yazmak.

    Typematic: Biçimsel, biçimleme, yazım biçimi.







    UART: Universal Asynchronous Reciver/Transmitter. Evrensel asenkron alıcı/iletici. Seri iletişim hatlarında asenkron iletim yapmak için alıcı ve verici devreleri birleştiren aygıt.

    UMB: Upper Memory Block. Üst bellek bloğu. 640 Kb. Geleneksel bellek İle 1 Mb. Arasında kalan bellek alanının 64 Kb. lık her bir dilimi.

    Undo: Geri alma, yapmaktan vazgeçme, yapılan işlemi iptal etme, geri alma.

    Uninstall: Kurulmuş programı kaldırma, sistemden çıkarma. Kurulum sırasında işletim sistemine ait klasörlere ve programın yerleştiği klasöre saklanmış dosyalar ile varsa sicil (registry) kayıtlarının silinerek programın tamamen kaldırılması.

    Uninterrupted: Kesintisiz, sürekli, durmaksızın.

    Unused: Kullanılmamış, boş.

    Update: Güncelleme. Kullanım süresi dolmuş veya eskimiş olan bir programın güncel sürümünün yüklenmesi .

    Upgrade: Yenileme, güncelleme. Bir programın veya sistemin daha gelişkin bir üst versiyonu ile değiştirilmesi, yükseltilmesi.

    UPS : Uninterrupted Power Supply. Kesintisiz güç kaynağı. Bilgisayara sürekli enerji verebilmek, giriş akım değerini aynı tutmak amacıyla değişik besleme sürelerine sahip akü sistemi.

    URL: Uniform Resource Locator. (Internet) aynı biçimdeki kaynakların yerleşim bilgisi. Internet üzerindeki web sayfalarının yerleşim bilgilerini gösteren bağlantı adresi.

    USB: Universal ****** Bus. Evrensel seri veri yolu. Bilgisayar sistemine seri iletişim kullanarak daha fazla aygıt bağlamayı sağlayan yeni nesil veri yolu türü.

    Used: Kullanılmış, dolu, harcanmış.

    User: Kullanıcı. Bilgisayarı komutlarla yönlendiren kişi.

    Utilites: Uygulamalar. Bireden fazla işleve sahip programların her bir iş için yazılmış parçalarının her biri.









    Varning: Uyarı, ihbar, Bir olumsuzluk durumunda kullanıcının dikketini çekmek için verilen mesaj.

    Vendor : Bilgisayar için yazılım, donanım ürünleri ve bunlarla ilgili hizmetleri üretip pazarlayan kuruluş ve firmalar.

    Veritabanı: Bilgisayar ortamında bilgi depolamak için geliştirilmiş değişik metodları kullanarak verilerin saklandığı dosya sistemi.

    VESA: Video Electronics Standarts Association. Video elektroniği standartları kuruluşu. Video aygıtları için standart geliştirme amacıyla kurulmuş örgüt. ISA veriyolunu 32 bitlik erişim biçimine dönüştüren sistem.

    VGA: Video Graphics Array. 1987 yılında IBM tarafından geliştirilen 640x480çözünürlüğü ve 16 Milyon rengi destekleyen görüntü arabirimi.

    Video: Görüntü sistemi. Kayıtlı görüntüleri izlemeyi sağlayan aygıt.

    Virtual: Gerçek, asıl, sanal. İsmen olmasa da fiilen var olan.

    Visual: Görsel, görselliğe dayalı.

    Vital: Çok önemli, can alıcı, çok gerekli, hayati önemi olan.












    Web: Birbirine bağlı farklı türlerde bilgisayarlardan oluşan ağ sistemi.

    Wide: Geniş, kapsamlı, geniş bir alana yayılmış.

    Wizard: Sihirbaz. Bir işin yapılmasında kullanıcıya yol gösteren, etkileşimli olarak işlem basamaklarını düzenlemesine ve işlevin yerine getirilmesine yardımcı olan program.

    Woofer: Hoparlöre gelen sesi güçlendirmeyi sağlayan düzenek.

    Word: Kelime. Öncesinde ve sonrasında en az bir boşluk karakteri bulunan karakter kümesi.

    Workstation: İş istasyonu. Ağ sistemi üzerinde çalışan bilgisayarlardan, sunucu bilgisayardan veri alan ve işleyip tekrar sunucuya geri gönderen istemci.
    Worm: Kurtçuk, solucan. Bilgisayar sistemlerine yerleşen, değişik zararlı görevler üstlenmiş virüs programı türü.

    WRAM: Windows Read Access Memory. Windows belleği. Windows altında açılan pencerelere ait bilgilerin saklandığı RAM bellek alanlarının adı.

    Write : Yazmak.

    WWW: World Wide Web. Dünya üzerinde geniş alana yayılmış ağ. Tüm dünyayı kapsayan ağ sistemi. Internet.










    Zero : Sıfır.

    Zero wait state : Sıfır bekleme durumu. İşlemci yada bellekte Bekleme olmaksızın işlem yapılması durumu.

    ZIF: Zero Insertion Force. Boşluksuz yerleştirme takımı. Özellikle işlemciler için kullanılan soketlerde uygulanan kili mekanizmalı sıkıştırma tekniği.

    ZIP: Zero Insertion Package. Hiç boşluk bırakılmadan paketleme. Dosya sıkıştırarak yedekleme amaçlı paketleme tekniği.

    Zoom : Yakınlaştırma. Görüntünün yakınlaştırılması, büyütülmesi.
     

Sayfayı Paylaş