Başkan Karar Verecek

Konu, 'GALATASARAY' kısmında dimo79 tarafından paylaşıldı.

  1. dimo79
    Online

    dimo79 Guest

    Galatasaray İkinci Başkanı'ndan Şok Talep!
    Yönetim kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Helvacı, toplantıda yönetim kurulunun ve Galatasaray'ın geleceği açısından önemli olduğunu düşündüğü bazı tespitler yaptığını ve bazı taleplerde bulunduğunu ifade ederek, "Başkan bu konuyu 24 saat düşüneceğini söyledi. Başkan, 24 saat düşündükten sonra kendisi kararını açıklayacaktır" diye konuştu.

    Galatasaray taraftarlarıyla ilgili ortada böyle bir polemik söz konusuyken, kendisinin sessiz kalmasının mümkün olmadığını kaydeden Helvacı, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Biz sonuç olarak bir camianın liderleriyiz, en azından öyle görülüyor. Ortada bir sorumluluk varsa bu sorumluluğu taşımamız icap ediyor. Artık yapmamamız gereken bazı şeylerin olduğuna inanıyorum. Doğrudur, içinde bulunduğumuz noktada çok fazla hareket imkanımız kalmadı. Bu hareketsizlikten bizi kurtaracak yol da genel kuruldur diye düşünüyorum. Başkan karar verecek, 24 saat sonra açıklayacak."

    Helvacı, kendisinin istifasının söz konusu olmadığını da belirterek, "Her zaman söylüyorum, kesinlikle istifa etmeyeceğim. Son ana kadar istifa etmeden görevimin başındayım" dedi.

    "AMACIM BÖLMEK, PARÇALAMAK DEĞİL, BÜTÜNLEŞMEYİ SAĞLAMAK"

    Hassas bir dönemden geçtiklerini kaydeden Mehmet Helvacı, "Maksadım gerginlik yaratmak, bölmek, parçalamak değil, aksine bütünleşmeyi sağlamak. Bu da yönetimin elinde. Bunun için de görüşlerimi önce yönetimde konuştum" ifadesini kullandı.

    Helvacı, her durumda genel kurulun toplanması için elinden geleni yapacağını anlatarak, "Bu istifalarla olur, alınacak kararla olur. Genel kurul bizi en iyi şekilde yönlendirecektir. Bizim artık yapmamız gereken şey,
    taraftarlarımıza, genel kurula, Galatasaraylılara sahip çıkmaktır. Sahip çıkarak dik durmayı başarabilmektir. Bu da bize genel kurulun verdikleriyle mümkün olur.

    Çözüm genel kuruldadır. Biz çünkü gücümüzü genel kuruldan aldık. Aksi takdirde giderek parçalayıcı hale geliriz. Umarım Galatasaray bugünkünden daha iyi olacak beklentim o yönde" diyerek sözlerini tamamladı.

    Galatasaray YÖNETİM KURULU ÜYESİ HAŞHAŞ: SAKİN OLMAMIZ LAZIM

    Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Ali Haşhaş, 2. başkan Mehmet Helvacı'nın "Olağanüstü genel kurula gidelim"
    önerisine olumlu yaklaşmadı.

    NTV Spor'a canlı yayında bağlanan Ali Haşhaş, yönetici Işın Çelebi ile kendisinin kulüple ilgili önemli bir toplantıya katılmaları nedeniyle yönetim kurulu toplantısında yer almadıklarını belirterek, "Sakin olmamız lazım. Biz çok
    iyi işler yaptık. Birleşmeyi gerçekleştirdik. Riva'da arazi vardı, orada imarı aldık. Stat başbakanımızın talimatlarıyla yapıldı ama bunun için gidildi, gelindi, uğraş verildi. Galatasaray'ı basiretli bir tacir olarak getiriyorsunuz, sonra da gidiyorum diyorsunuz, bu doğru mu" diye konuştu.

    Seyrantepe olayında çok üzüldüklerini kaydeden Haşhaş, "Türk Telekom Arena'nın açılışının karnaval haline gelmesi gerekirdi. Bence bu provoke edildi. Burada eğlenmemiz gerekirken neler oldu? Bu işe büyük katkı sağlayan başbakanımız geldi, böyle bir sıkıntı yaşadık. Bu hak edildi mi, bence hak edilmedi" dedi.

    "Sessiz kalmak da bir erdemdir" diyen Ali Haşhaş, "Galatasaraylıların tam keyif alacağı, tam ekonomisinin büyüyeceği zamanda böyle şeylerin olmasını
    anlamıyorum, provokasyon var. Galatasaray ekonomik olarak dünya seviyesine gelmekteydi. Herkesten sakinlik, sessizlik rica ediyorum" ifadelerini kullandı.
    (Anadolu Ajansı)
     
  2. mescer
    Offline

    mescer Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    16 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    232
    Beğenilen Mesajlar:
    2
    Şehir:
    istanbul
    insallah genel kurul kararı alırda takımda rahatlar
     
  3. dimo79
    Online

    dimo79 Guest

    Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, TT Arena'nın açılışından, yönetimdeki çatlaklara kadar her şeyi yanıtladı

    Galatasaray Başkanı Adnan Polat basın toplantısı düzenliyor. Basın toplantısının başlıklar şöyle:

    Hayatımın en yoğun günlerini yaşıyorum.

    Galatasaraylılığım, Ali Sami Yen'in parmaklıklarının arkasında maç izleyerek başladı.

    Daha sonra çeşitli kademelerde yönetimde görev aldım.

    Galatasaraylılığı kimse bana öğretemez. Galatasaray Başkanı olarak konuşurken ve bazı kararlar alırken, ilk kuralım Galatasaray'ın yüksek menfaatleridir.

    Galatasaray'ın birlikteliği benim için en önemli unsurlardan biridir.

    Ben Galatasaray'ı her zaman siyasetin dışında tutmuşumdur, tutmaya çalışmışımdır. Çünkü Galatasaray siyasetin üstündedir. Galatasaray'da siyaset yapılmaz ve siyaset üstüdür. Bugüne kadar böyle siyaset yapılmasına izin verilmemiştir de. Kimse Galatasaray'ın üstünden siyaset yapmasın.

    Bildiğiniz gibi 1996'da Galatasaray'da görevlerimi tamamlamıştım ve bir daha görev almayacaktım. 2006 yılında rahmetli Özhan Canaydın, "Galatasaray'ın sana ihtiyacı var. Görev almak zorundasın" dedi.

    Bir taraftar taraftar, bir taraftan başkanım beni çağırdı ve bütün işimi gücümü bırakıp geldim. 5 senedir zamanımın yüzde 99'unu Galatasaray'a ayırıyorum.

    Galatasaray'ın önünde çok önemli projeler vardı. Bunlar neydi. Öncelikle tüzüğün değişmesi gerekiyordu. Tüzük kongresi bizi uğraştırdı ama tüzüğümüzü değiştirdik. İhtiyaçlarımıza göre bitirdik.

    "Galatasaray'ın 1 numaralı sorunu şirket birleşmesi" dedik ve gerçekleştirdik.

    Riva'yı tarladan hallice bir imar durumundayken, onun ruhsatını aldık. 50 milyon dolarlık değeri şimdi 200 milyon doların üstündedir.

    Ali Sami Yen kapandı ve Türk Telekom Arena'yı açtık. Gelir gider dengemizi sağlayamadık. Dolayısıyla bu stadın açılışını erkene almamızın nedeni Galatasaray'ın mali durumunun sağlama alınması ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

    Türk Telekom'la ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.2006 yılında Özhan Canaydın, Hasan Doğan vasıtasıyla Başbakan'dan randevu aldık ve beraberce iş bölümü yapıp, el birliğiyle çalıştık.

    Özhan Abi ayrıldıktan sonra hastalığı ilerleyene kadar bana hep yardımcı oldu. TT Arena, Galatasaray'ın geleceği açısından en önemli projemizdir.

    Protokolün imzalandığı günden itibaren Sayın Başbakan bize bu stadın yapımıyla ilgili her talebimize yardımcı oldu. Her tıkandığında duruma müdahil oldu ve çözdü.

    Ve burada bu işi realize etmek için TOKİ Başkanı'nı görevlendirdi. 5 yıl boyunca kendisiyle çalıştım. Bizim bütün ilişkilerimizi hep Erdoğan Bey yapmıştır. Çünkü stadın ulaşımıyla ilgili, belediyeyle ilgili kısımlar, Maliye ile ilgili kısımların hepsini Erdoğan Bey çözmüştür.

    15 Ocak stadın açılışı bizim için çok önemliydi. 20 Aralık'ta bize teslim edilirse, biz kendimizi 15 günde açılışa hazırlarız diye yola çıktık. Ancak stat bize 20 Aralık'ta teslim edilmedi. Biz müteahhit firmayla bir ay boyunca birlikte çalıştık.

    Burada en büyük korkumuz özellikle daha önce İstanbullu sporseverlerin yaşamış olduğu açılış sıkıntısıydı. Ulaştırma Bakanlığımız, Karayolları Genel Müdürlüğümüz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Valimiz bu açılışa hep birlikte hazırlandık.

    Bu açılışla ilgili organizasyonu yaparken şu yolu tuttuk. 18 bin kombine sattık. Bu 18 bin kişiye davetiyeyle birlikte biletlerini gönderdik. Üyelerimizle birlikte de bütün camianın birlikte olmasını istedik. Bu yüzden de 17 bin kişiye davetiye yolladık, eşleriyle birlikte. Bunun dışında geriye kalan 3-4 bin kişilik yeri boş bıraktık.

    Dedik ki, bu stadın yapımı için emek harcayan hangi kurum varsa onları davet edelim dedik. TOKİ, Karayolları, Emniyet Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı, hepsine sorduk kaç davetiye yollayacağımızı onlara sorduk.

    Orada çok muhteşem bir görüntü vardı, stadın açılış günü. Açılışa biliyorsunuz Sayın Başbakanımızı davet etmiştik. Sağolsun o da kabul etti. Stat dolduktan sonra Sayın Başbakan'ın geliş saatinden 2 saat önce orada görev yapan aşırı emniyet gücü vardı, olağanüstü önlemler almışlardı. Oradaki emniyet müdürlerinden biri "Davetlilerin dışında, içeriye 300'e yakın bir sızma olmuş. Bunlar provokatör mü, eylemci mi" diye sordu. Biz de bilmiyoruz dedik.

    Stadın içinde 3-4 kez tur attım. Ve sayın Başbakan gelene kadar bu endişeyi yaşadık. Sayın Başbakan'ın gelmesi oradaki 47 bin kişinin içinden az sayıa insandan cılız tepkiler gelmesi doğaldır.

    Ancak Toki Başkanı konuşmaya başlayınca, taraftarımızdan ciddi bir tepki gelmeye başladı. Ancak konuşma, orada yapılmaması gereken, oradaki üslup, ses sisteminden dolayı, misafirlerimizi iğreti etti ve tepki verdiler. Bu doğaldır, olağan bir şeydir.

    Sayın Erdoğan Bayraktar beni aradı, konuştuk. Bana "Sayın Başkan benim nasıl Galatasaraylı olduğumu biliyorsun" Evet, biliyorum, öyledir. "Ben çok üzgünüm, niçin böyle bir konuşma yaptın" dedim. "İlk kez böyle bir kalabalıkta konuşuyorum. Ben orada yanlış yaptım" dedi. "Ben sesimi yükselttikçe, taraftarın tepkisi yükseldi. Olay farklı bir yere gitti. Ben dedi Galatasaray taraftarından ve camiasından sizin adınıza özür diliyorum" dedi.

    Bizden Erdoğan Bayraktar özür diledi. Benim için bu konu kapanmıştır, bitmiştir.

    Bu işe büyük emek veren Sayın Başbakan çok üzüldü. İnanın yüzünün şekli değişti. Bakanlarıyla konuştu ve gitme kararı aldı.

    5 yıllık emek, Galatasaray Kulübü olarak, Sayın Başbakan, Sayın TOKİ Başkanı ortada kalan hayal kırıklığı, üzgünlük, küskünlük. İnanın benim hayatımda yaşadığım en üzücü anlardan biriydi. Bu kadar emek veren misafirimize ev sahipliği yapamadık. Onun üzüntüsünü yaşadık. Zaten gerisini biliyorsunuz.

    Bu arada o gece biz uyumadık doğru düzgün. Ertesi gün olağanüstü toplantı yaptık. Bir açıklama yapmamız gerekti. Keşke yazılı olarak yapsaydık bu açıklamayı. Bu açıklamada geçen, o gün Emniyet Müdürü provokatör olarak tanımladı, biz de öyle söyledik.

    Bu provokatörlerin, bu sızanlarla ilgili bir konuşma yaptım. Ancak yorgunlukla protestocular dedim. Ertesi gün gazetelere baktım, yanlış kelime söylediğimi fark ettim. Resmi siteden düzeltme yaptık ve LİG TV'ye de söyledim.

    Ne ıslıkçı, ne protestocu avına çıkmadık. Biz kimsenin ismini Emniyet'e vermedik. Ne kombine alanları, ne kulüp üyelerini ne de davet ettiğimiz kişileri. Galatasaray taraftarını ve üyelerini, öyle bir portre çıktı ki, sanki ihbar ediyormuşuz gibi bir görüntü çıktı.

    Bu kelimeden yola çıkarak, 5 gündür beni yargılıyorlar. Biz ne söylediğimizi biliyoruz. Kimse bana Galatasaraylılığı öğretmesin. Taraftarı provoke edip, kışkırtıp, Galatasaray taraftarnı politikaya alet edip, durumdan vazife çıkartıp durumdan nema çıkartmak isteyen bir sürü kişi var.

    Bunların hiçbiri bizi korkutamaz. Ben asla taraftarıma söz söyletmedim. Hiçbir zaman Galatasaray taraftarı benden en ufak bir zarar görmemiştir. Şimdi diyorlar ki, "Galatasaray taraftarı seni protesto edecek". Edecekse Galatasaray taraftarı yapsın.

    Galatasaray taraftarını politikaya alet edemezler.

    Bir de Başbakanımız dışında AK Partili dostlara bir şeyler söylemek istiyorum. Galatasaray'a yönelik söylemleri camiayı üzdü. Galatasaray ülke nüfusundan daha fazla bir kitledir. Bu insanların gönlünü kırmak çok kolaydır. Galatasaray itilip kakılacak bir camia değildir.

    Galatasaray üyelerine bir şeyler söylemek istiyorum. Galatasaray'la ilgili medyada bir şeyler söylemeyin. Susun biraz sukunet. Galatasaraylılık bu değil. Bizi değerlendirmek istiyorsanız. 45 gün sonra Genel Kurulumuz var. Gelin oraya, bizi değerlendirin, eleştirin, ibra edin ya da etmeyin. Ama şu anda lütfen sessiz kalın.

    Bir de bazı Galatasaray'da "Abi" diye hürmet gösterdiğimiz kişiler var. Kendisini derin Galatasaray olarak değerlendirenler var. Sanki kulübün oyları, bunların ipoteği altında. Kimse Galatasaray üyelerini böyle aşağılayamaz.

    TT Arena'nın devriyle ilgili taslak protokolümüz var. 10 gün içinde bu devir yapılacaktır. Bu statta yapılması gereken çok şey var.

    Ne ben ne de ailem devletten iş almadık. Ama bu ülkede yaşayıp devletle ilişkisi olmayan var mı? Benim enerji şirketimdeki lisansları başkan olmadan 2003 yılında aldım ve Türkiye'ye yenilenebilir enerji mefhumunu getiren kişi benim.

    Sayın Vedat Eşkinat, Doğan Yalçınkaya ve Mehmet Helvacı'yı istifaya davet ediyorum.
    Alıntı POSTA
     

Sayfayı Paylaş