...Ayrılık Hediyesi...

Konu, 'Eskiyen Konular' kısmında LeyL tarafından paylaşıldı.

  1. LeyL
    Offline

    LeyL
    Yetkili
    Emekli Admin

    Kayıt:
    13 Şubat 2007
    Mesajlar:
    3.089
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    Şehir:
    İstanbul-Mersin
    Şimdi saat sensizliğin ertesi
    Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
    Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
    Bir ben kaldım tenhasında gecenin
    Avutulmamış bir ben...

    Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
    Ki bu yaşlar
    Utangaç boynunun kolyesi olsun
    Bu da benden sana
    Ayrılığın hediyesi olsun

    Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
    Ekmek çalmadan doyurabilmek
    Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
    Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
    Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun...
    Şimdi iyi niyetlerimi
    Bir bir yargılayıp asıyorum
    Bu son olsun be... bu son olsun!
    Bu da benim sana
    Ayrılırken mazeretim olsun!

    Şimdi saat yokluğunun belası
    Sensiz gelen sabaha günaydın!
    İşi-gücü olanlar çoktan gitti
    Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
    Hiç uyumamış bir ben...

    Şimdi dişlerimi sıkıp
    Dudaklarıma kanamayı öğrettim
    Ki bu kızıl damlalar
    Körpe yanağında bir veda busesi olsun
    Bu da benden sana
    Heba edilmiş bir aşkın
    Son nefesi olsun...

    Kafamı duvara vurmadan
    Tanıyabilmek seni
    Beyninin içindekileri anlayabilmek
    Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
    Bütün saatleri öylece durdurabilmek için
    Çıldırasıya paraladım kendimi
    Lanet olsun!
    Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
    Olsun be! ne olacaksa olsun!
    Bu da benim sana
    Ayrılırken şikayetim olsun

    Gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun
    Her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun
    İsterim sen de yan ömrüne hep ağla
    Hep ağla bu benden son dua
    Bu benden ayrılık hediyesi olsun



    Yusuf Hayaloglu
     

Sayfayı Paylaş