Ateş Parçası Kadar Yakıcı Suskunluğun! ! ! ! bu kadar çabuk mu vazgeçtin benden.. bu kadar çabuk mu yoruldun.. susma da söyle.. kaçırma hüzün karası gözlerini.. diline kelepçe vurma ne olur.. suskunluğun bir ateş parçası kadar yakıcı.. ruhum acıyor.. kalbim büyüyor.. ve sen gittikçe gidiyorsun uzaklara.. * çekip gitmek kolaysa senin nazarında* gidene dur demem.. gidene kal diyemem.. verdiğin sözler bir dalın kırılganlığı kadarmış.. beraber yürüyecektik fransız sokağında.. ben adını yazacaktım mavilere.. aynı pencereden bakacaktık hayata.. kızkulesinde hayallere dalacaktık.. *hüzünlü bir türkü gibi* hikayesini fısıldayacaktın kulaklarıma.. ben ağlayacaktım kollarında öylece.. sessizce.. aşkımı haykıracaktım ümraniye sokaklarına.. sen sonsuz olacaktın benimle.. *sonsuz olacaktık* tek beden ten vücut ve tek ruh.. bugün istanbulda; bir okyanus yaratıyorum gözyaşlarımla *tuzlu mu tuzlu* dalgası*bergama'ya* vuruyor.. *acı mı acı* işte şimdi; *yankılarımla* gidiyorum sonsuz olmaya.. başını kaldırıp gökyüzüne bak geç kalmadan.. bir yıldız ha kaydı ha kayacak..
