Atatürk'ün abartılmasında kendisinin de günahı var

Konu, 'Türkiye'den Haberler' kısmında sevilir tarafından paylaşıldı.

  1. sevilir
    Offline

    sevilir Kıdemli Üye Üye

    Kayıt:
    27 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    445
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    adıyaman
    Tek parti dönemi uzmanı ünlü tarihçi Prof. Dr. Mete Tunçay, Atatürk ve Dersim'i farklı bir söylemle ele alıyor. İşte Star gazetesinde yayınlanan Fadime Özkan röportajı:
    Tek parti dönemi uzmanı ünlü tarihçi Prof. Dr. Mete Tunçay: "Türkiye'de bir Atatürk kültü kuruldu. Atatürk tanrılaştırıldı, mevlütü bile yazıldı" diyen Prof. Tunçay: Bu, Mustafa Kemal'in kendi sağlığında başladı. O da razı oldu. Bunda onun da günahı var. Atatürk büyüktü, peygamberdi" diyenler bunu İnönü'ye muhalefet için yapıyorlar. İsmet Paşa'ya sen küçüksün diyemedikleri için "Atatürk çok büyüktü" dediler. "
    * * *
    Prof. Mete Tunçay, Türkiye'de siyasal düşünceler tarihi disiplininin gelişmesinde katkısı çok büyük olan, çok büyük bir düşünür, akademisyen. Sosyalizmin (hatta sosyal demokrasinin) gerçekleşmesi için demokrasiyi gözden çıkarmayı düşünen kimi "sözde sosyalistler"den farklı olarak liberal demokrasiye, açık topluma inanıyor. Herkesin ortak saygısını kazanmış sol liberal bir demokrat. Tarihçiliğin namusuna halel getirmeyen bir tarihçi.
    İki ciltlik "Türkiye'de Sol Akımlar" adlı devasa çalışmasının yeni baskısı İletişim Yayınları'ndan çıkınca kapısını çaldık ve Türk sol düşünce tarihinden bugünün neden güçlü bir solun olmadığına, tek parti döneminden Atatürk'e, Dersim'e kadar engin bir deryaya daldık. İnsanın, işi gücü bırakıp öğrencisi olası geliyor. Öyle "tatlı" anlatıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı olan Tunçay'ın pek çok başka değerli çalışmasının yanı sıra "Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması" adlı çok önemli bir çalışması daha bulunuyor.
    • Atatürk ve Cumhuriyetin ilk yılları artık daha geniş toplum kesimlerinin de takip ettiği bir tartışmanın öznesi oldu. Yöntem ve üslubu nasıl buluyorsunuz?
    Teslim etmek gerekir ki; Türkiye'de bir Atatürk tapısı / kültü kuruldu. Atatürk tanrılaştırıldı. Bu Mustafa Kemal'in kendi sağlığında başladı. Bunda biraz da kendi günahı var. Atatürk çok akıllı bir adamdı. Kendisinin bir dizi sözü vardır, "Sana büyük adam diyecekler bunlara inanma" falan diyor kendisine ama beşeri bir şey tabi, kendisinin yaratıcı, kurucu, baba olduğunu söylediklerinde buna razı oluyor. Etrafında bunları söyleyen bir sürü adam var. Kötü manzumeler yazan Behçet Kemal mesela, Atatürk mevlütü diye bir şey yazdı, Atatürk'e peygamberlik izafe etti falan. Bütün bunlar abartmalı şeyler. Atatürk'ün etrafında kurulan şey böyle başladı başka bir yere gitti.
    İNÖNÜ'YE MUHALEFETLE BAŞLADI


    • 'Abartmalar' nasıl bir yere doğru gitti?
    Yıllarca önce Bulgaristan'da geziyorum. Yanımda da Cengiz Hakof adında bir Türk var. Orada tarih profesörü. Ben Kiril harfleri okuyorum ama Bulgarca bilmiyorum. Bir yerde Dimitrov'un adını gördüm. Ne yazıyor burada, diye sordum: "Dimitrov Bulgarya'nın yetiştirdiği önemli adamlardan biridir' yazıyor dedi Cengiz. "Ulan" dedim "Ne kadar kansızsınız. Biz olsak en büyük deriz". Cengiz de dedi ki "Olmaz, Dimitrov en büyükse, Jivkof eşeğin biri mi demek istiyorsun?" Bu bana müthiş bir aydınlanma olarak geldi.
    • Ne anlamda?
    Çünkü "Atatürk çok büyüktü, peygamberdi" diyenler bunu İnönü'ye muhalefet olarak yapıyorlar. İsmet Paşa paralara pullara kendi resmini koydurduğu zaman "sen kim oluyorsun da bunu yaptırıyorsun" dendi. Halbuki her padişahın kendi parasını çıkartması bizim geleneğimizdir. O da çıkartacak. İsmet Paşa'ya 'sen küçüksün' dememek için 'Atatürk büyük' deniyor. Bir süre sonra Halk Partisi bunun farkına varıyor: "Tabi büyüktü, partimizi o kurdu" diye bir yarışma başlıyor. Bir çeşit açık arttırma, çok abartmalı şeyler. Bunlar Atatürk'ün sağlığında başlamış olmakla birlikte asıl İnönü'ye muhalefette yükseliyor.
    • Sağlıklı bir şekilde nasıl tartışabiliriz?
    Bu kültten sıyrılmak "Atatürk haindi, faşistti" terimleriyle yapılabilecek bir şey değil. Atatürk de hiç şüphesiz bir takım takıntıları olmakla birlikte iyilik isteyen bir adamdı.
    • Atatürk'ün takıntıları neydi?
    Mesela Atatürk'ün bir Arap sevmezliği olduğu muhakkak. Kürtleri de her zaman bir tehlike olarak gördüğünü biliyoruz. Fakat ilginç yanları vardı.
    MEMLEKETİN SAHİPLERİNİ BİLİYORDU

    • Neydi en ilginç yanı? Mesela Samsun'a çıktıktan sonra bir böbrek problemi var. Havza'da bir ay geçiriyor. 1919 28 Mayısı ve Haziranın önemli bir kısmı. Orada "memleketin sahiplerine" mektuplar yazıyor. Memleketin sahiplerinin kimler olduğunu biliyor. Çeşitli Kürt aşiret reisleri, şeyhler falan. İşte "sizinle şurada tanışmıştık, söylediklerinizi her zaman saygıyla hatırlıyorum" falan diye yazıyor ama içten içe de her zaman tedirgin. Kendisi de Türk milliyetçisi olduğu için diğer milliyetçiliğin yükselmesinden çekiniyor. Fakat Birinci Mecliste üzerine geldikleri zaman, hiçbir zaman Türk milleti falan diye milliyetçilik yapmıyor. Zaten Milli Mücadele, İslam milletinin mücadelesi. "Biz burada Türk'ü Arap'ı Çerkez'i Kürd'ü hep beraberiz" diyor.
     
  2. bypasss
    Offline

    bypasss Aktif Üye Üye

    Kayıt:
    19 Haziran 2009
    Mesajlar:
    113
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Şehir:
    istanbul
    Atatürkün hataları olabilir oda insandı ama şunu unutmayın tüm milletin zor durumda olduğu bir zamanda birliği ve beraberlik fikrini aşılayan o aşiret reisleri ve şeyhlermiydi yoksa onları tek düşüncede buluşturan bu değerli adammı...Bence kendi başlarına hiç birşey yapamazlardı.Yorum sizin:a033:
     
  3. engunaydin
    Offline

    engunaydin Banlı Üye

    Kayıt:
    3 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    789
    Beğenilen Mesajlar:
    1
    Şehir:
    İzmir
    Bu da bir savaş unsuru.

    Tez şu: Atatürk tanrılaştı.

    Amaç şu: Atatürk'e ve onun kişiliğinde en büyük eseri Cumhuriyete ve Laik sisteme saldırmak. Saldırısına dur diyen olursa da "Aaaa rica ederim tanrılaştırmayın Atatürk'ü" tarzı tepki vermek... Tanrılaştırmayalım ya ne yapalım? Bunlara kalsa yerden yere vuralım, Sevrden Lozana gelişi inkar edip Kurtuluş Savaşını küçümseyelim...

    Geçiniz bunları. Bir de neymiş günahı da varmış; takıntılı bir adammış. Lafa bak yahu... Bir de diyor ki yazar , "insanın işi gücü bırakıp öğrencisi olası geliyor. Öyle "tatlı" anlatıyor"... Tat alıyor, keyif alıyor bunları bu şekilde duymaktan.

    Yazının sonunda da yırtık dondan sirayet ediyor niyet. MEMLEKETİN SAHİPLERİNİ BİLİYORDU diye başlıyor bölüm ve de paragrafın sonuna doğru "Türk milleti falan diye milliyetçilik yapmıyor. Zaten Milli Mücadele, İslam milletinin mücadelesi. "Biz burada Türk'ü Arap'ı Çerkez'i Kürd'ü hep beraberiz" diyor" şeklinde ağızdaki bakla çıkıyor.

    Yahu nasıl bir komedidir ki bu sonuca varmak için Atatürk'ten başlıyor İnönü ile devam ediyor ortalarda bir yerlerde Atatürk'e dönüyor arap takıntısı vardı diyerek (sırtımızdan bıçaklamadı araplar 1. dünya savaşında atatürk takıntılı araplar melek..) Atatürk'e sallamaya devam ediyor. En sonunda da Atatürk'ün sözleri ile sözde haklılığını pekiştirmek istiyor. Eee hani Tanrı değildi, hani takıntılıydı... İşine gelince öyle gelince böyle. Aynı yazı içinde bu kadar dansözlük ve kıvraklık...

    İşte böyle günlerden geçiyoruz, ateşle bir sınav daha veriyoruz. Türk Devletini silmeye and içmiş hain tayfası, yobazı, Soros'tan beslenen yazarı hep birlikte saldırıyor saldırıyor yıkamıyor. Çok cepheli bir savaş Cumhuriyetin tüm değerlerine açıldı. Ata'sına, kurumlarına ve kimliğine... Bu savaş yok etmek için; bu savaş bir azınlık var olma savaşı değil; bu savaş bir özgürlük demokrasi savaşı da değil. Bu Savaş Anadolu'ya 1071'de gelen Türkleri 2009'da Anadolu'dan atma savaşı...
    1900'lerde denediler olmadı. Şimdi bir daha deniyorlar ve de sinsice o gün karşında düşman silahlıydı bugün ise içimizde saldırıyor sinsi sinsi. Senden görünüyor; senin Camiinde namaza duruyor sonra seni kendi askerine kışkırtıyor. Anasının, bacısının namusunu koruyan orduya saldırıyor ondan sonra dünyanın en namuslu insanı gibi ahkam kesiyor. Ba ba ba, o ordu olmasa kim koruyacak ananı bacını; Irak'ın hali ortada; Amerikan askerlerine meze mi yapacaksın namusunu ordunu yıkıp da... Kendi ordusuna, vatanına saldıran bir adam gelip namusdan bahsetmemeli bence ama sorsanız dünyanın en namuslu insanları.

    Ey namus kimlere kaldın... Yazık çok yazık...

    Not: Sevilir arkadaşı tanımam yazısını çok dikkatli okumadım görüşü nedir bilmem hiç üzerine alınmasın. Ne niyetle paylaştığını da bilmem. Ben paylaşana değil yazıya cevap veriyorum.
     
  4. severimseni
    Offline

    severimseni Süper Üye Üye

    Kayıt:
    10 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    512
    Beğenilen Mesajlar:
    3
    Şehir:
    istanbul
    Atatürke sallayan bir ses duyduğunuz zaman hemen onun talebesi olasınız gelir,ağzı açık ayran budalası olursunuz değilmi? Suriye cephesinde,Bingazide Arapların içinde o savaş yıllarında hainliklerini gör de sen de sev bakalım! Kürtleri de her zaman bir tehlike olarak görürmüş.Valla ne diyelim kardeşim,ilerigörüşlülük bu kadar olur hani !
     

Sayfayı Paylaş