“Artık muhalefet yok“

Konu, 'BEŞİKTAŞ' kısmında diyot tarafından paylaşıldı.

  1. diyot
    Offline

    diyot Süper Üye Üye

    Kayıt:
    9 Mayıs 2007
    Mesajlar:
    577
    Beğenilen Mesajlar:
    0
    Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan, 24 saatte 2. kez Ligtv.com.tr'nin sorularını yanıtladı.. Dün gece Ertuğrul Sağlam'a karşı çıkıp başkan Demirören'i üstü kapalı uyaran Erdoğan, imzanın ardından muhalefetine son verdi.



    DÜN GECE...
    Beşiktaş'ta Ertuğrul Sağlam'ın imzayı atmasına saatler kala Ligtv.com.tr'ye konuşan Asbaşkan Levent Erdoğan, takımın başına geçmesi gereken kişinin Samet Aybaba olması gerektiğini söylemiş ve tecrübesizliğini gerekçe gösterdiği Ertuğrul Sağlam'a karşı çıkmıştı.

    Erdoğan'ın açıklamalarının en çarpıcı bölümü ise Başkan Yıldırım Demirören'in bu kararı tek başına verip vermemesi konusundaydı. Başkanın böyle bir şey yapması durumunda yöneticilerin itiraz etmeyeceğini söyleyen Levent Erdoğan "Bir krize sebep olacağını düşünmüyorum. Nihayet başkanımızdır. Bizde de başkanlık hakimdir. Başkanımızın düşüncelerine saygı gösteririz ama tabii sorumluluklar da bununla beraber kendisine ait olur. Paylaşımcı olursa daha faydalı olur. Mesuliyetler de paylaşılmış olur. ." diyerek olası bir başarısızlığın sorumlusunun Yıldırım Demirören olacağını ima etmişti.

    BUGÜN...
    Bu röportajın üzerinden 24 saat bile geçmeden, Erdoğan 2. kez Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol'un sorularını yanıtladı. Artık Ertuğrul Sağlam'ın adı resmen açıklanmış ve genç çalıştırıcı Beşiktaş'a imzayı atmıştı.

    Peki Levent Erdoğan imza sonrası ne düşünüyordu? İşte yanıtı:

    "OYLAMA YAPILDI SAYILIR"
    -Levent bey dün gece görüşmemizde ilk sorum "Ertuğrul Sağlam’ın teknik direktörlüğü hayırlı uğurlu olsun mu?" demiştim. Siz de "Öyle düşünülmüş öyle uygun görülmüş" demiştiniz. Bugün Ertuğrul Sağlam’ın teknik direktörlüğünün oy birliğiyle kabul edildiği açıklandı. Bir oylama yapıldı mı?
    Yapıldı sayılır. Artık şey oluşunca daha fazla bir muhalefet yapmanın anlamı kalmayacaktı. Bu şekilde kabul edilmiş oldu.

    "KONUYU DERİNLEMESİNE TARTIŞMADIK"
    -Uzun mu sürdü kısa mı sürdü?
    Çok uzun sürmedi. Zaten olaylar derinlemesine tartışılmadı. Başkan yaptığı görüşmelerden bahsetti. Zaten mutabakat da sağlanmış olunca başkana kimse birşey demedi tabii.

    -Siz düşüncelerinizi çok açık ifade eden bir yapıya sahipsiniz. Siz konuya girdiniz mi? Sizin bir müdahaleniz oldu mu?
    Benim bir müdahalem olmadı, "Hayırlı olsun" demekten başka.

    "BİZE YAKIŞAN ERTUĞRUL'UN ARKASINDA DURMAKTIR"
    -Dün gece yaptığınız açıklamada "Başkanın düşüncelerine saygı gösteririz ama sorumluluklar da bununla beraber kendisine ait olur" demiştiniz. Hala aynı görüştemisiniz?
    Biz biliyorsunuz bundan önce 3 kere kötü deneyim geçirdik. Yani teknik direktör konusunda. Tabii bu konuda hassas ve seçici olmamız gerekiyordu. Bu şekilde biz de gerektiği zamanda görüşümüzü söyledik, fikirlerimizi beyan ettik ama artık iş olum noktasından girdikten sonra ve seçim kararı verildikten sonra bu saatte de daha fazla diretmiş olmak fikir anlamında, çünkü Ertuğrul bey de iyi bir genç arkadaşımız, biz ona karşı değildik de yıpranmamasından yanaydık. Çünkü yaşı gençti, zaman içerisinde her zaman ona görev verilme zaman olarak önünde açıktı. Yanlış bir seçim yapılmaması için gönlümüz dikkatli davranmak gerektiğini düşündürüyordu. O sırada da daha deneyimli olan Samet'i düşünüyorduk. Ama artık karar verdikten sonra tabii ki bizim de Ertuğrul kardeşimizin arkasında durmamız gerekiyor. Yakışanı da bu olacak bu saatten sonra.

    "SÖZLEŞME 1+1.5 YILLIK"
    -Ertuğrul hocayla sözleşme süresi ne kadar.
    1 yıl artı görev süremiz dolana kadar bir sözleşme yaptık. Bizim görev süremize göre yaptık. Yani bir görev değişikliği olursa gelebilecek yönetimi bağlamamak için yani. Bu mantıklı olanı. Bizim görev süremiz 3 yıllık.

    -Önce 1 yıl artı opsiyonu var. 1 yıl sonunda hem hoca hem yönetim devam edip etmeme kararı alabilir demek oluyor bu.
    Evet.

    "TÜRK HOCALAR GURURLU OLUYOR"
    -Dün gece yapmış olduğunuz açıklamada, “Camia o kadar başarıya susamış, galibiyetler ve şampiyonluklar elde etmenin heyecanı içerisinde ki ister istemez gelecek tepkiler çok ağır olunca ezilebiliyorsunuz, yani koruyamıyorsunuz” demiştiniz. Sözleşmenin opsiyonlu olması bu endişenizden mı kaynaklanıyor?
    Benim o sözümle bunun arasında hem uygunluk var, hem fark var. Uygunluk var, hakikaten başarıyı elde etmemiz gerekiyor, başarısızlığa devamımız yok ama normalde de klasik olarak da bir kişi bir göreve geliyor, hatta işe alırken bile bir tecrübe süresiyle alıyorsunuz. Bunu normal bir şey olarak değerlendirmek gerekir. Yani bu her olay için geçerlidir. Ancak bundan önce gelenler biraz yüksekten baktıkları için, haklarımızı bazen kullandık bazen kullanamadık. Melesa Tigana’da kullanılmadı, Del Bosque’de kullanıldı gibi. Ama Türk hocaları bence gururlular. Yani başarıyı elde edemedikleri taktirde kendileri zaten ısrar etmeyecek kadar onurludurlar. Türkiye’de yerli bir hoca başarılı olamadığı zaman ücretini almak için direnen hocaya ben rastlamadım.

    "ARTIK MUHALEFET YOK"
    -Sizin endişeniz hem Ertuğrul Hocanın yıpranmaması adınaydı hem de "Beşiktaş'ın kaybedecek zamanı yok" diyordunuz.
    Bizi düşündürten genç oluşu, bir parça daha tecrübeye ihtiyaç duyacağıydı. Yalnız sportif başarılar kafi gelmiyor bir teknik direktör için. Çok yönlü bir mücadele içine giriyor bir nevi. Etrafındaki çalıştırıcılarıyla, yönetimiyle, taraftarıyla geniş bir şey içinde, direniş göstermesi gereken görev diye düşünüyorum. Bu da bir tecrübeyi gerektiriyor. Şu anda da ona göre daha tecrübe kazanmış olan Samet olduğu için ve benim gönlümde yerli hocalardan yana olduğu için tercihimizi o şekilde kullandık, düşündük, tavsiye ettik, açıkladık. Ama şu saatten sonra bir muhalefet olayı söz konusu değil. Yapmaya çalıştıklarımız Beşiktaş'ın menfaatlerine yönelik olduğu için ve bundan sonra bu davranış şeklinde ısrar etmek kulübe, şahsımıza, hocamıza zarar verir.

    -Tayfur Havutçu'nun istifa ettiği gelen haberler arasında. Bu konuda son durum nedir?
    "Yabancı bir hoca gelmiş olsaydı faaliyetimi yürütecektim" dedi. Ertuğrul hocaya karşı bir tepki değil bu. "Şu anda benim başka projelerim var" dedi. O sebeple ayrılmayı düşünüyor.

    "REŞAT ÇAĞAN MENAJER OLMALI"
    -Peki Ali Gültiken şu anda yurt dışında ve görevine devam ediyor. Ama dün gece sizinle yaptığımız röportajda, Süleyman Hurma’nın genel menajerliğinin kabul edilmediğini konuşmuştuk. Siz Ertuğrul Sağlam’ın yanında tecrübeleriyle Reşat Çağan’ın katkı sağlayacağını ifade etmiştiniz.
    Tabii kafasında bir düşünce vardır ama bu son bir kaç gün içinde git geller sebebiyle o da ciddi bir program yapamamıştır sanıyorum şu anda. Ama imzayı atıp, görevi kabul edip ve edildikten sonra daha sağlıklı düşünerek tercihini yapacaktır sanıyorum. Ama yanında Reşat Çağan gibi bir ismin olmasının büyük faydası olacağını bugün de tekrar ediyorum. Tabii nihai olarak da kişiler kendi seçecekleri kadroları kendileri sağlamak durumunda. Ama benim gönlüm Reşat Çağan’dan yana. Ben Reşat hocanın başarılı olacağını söylemiştim belki paylaşarak da birlikte götürme şansları da olabilir.

    ligtv.com.tr
     

Sayfayı Paylaş