Özel bir organizasyon kapsamında İstanbul'a gelen NBA'in efsane isimlerinden Kareem Abdul-Jabbar, bugünkü programında İstanbul'u gezdi. Renault Meganeomani ile NBA işbirliğinde İstanbul'a gelen efsane isim, Kapalıçarşı ve Süleymaniye Camisi'ni gezdi. Milli basketbolcu Mehmet Okur'un da eşlik ettiği Kapalıçarşı gezisi sırasında Kareem Abdul-Jabbar, çeşitli hediyeler aldı. Kapalıçarşı esnafının yanı sıra burada bulunan turistler ve Türk vatandaşları da iki oyuncuya ilgi gösterip, tezahürat yaptı. ABD'li eski ünlü basketbolcuya ayrıca çeşitli hediyeler verilirken, Kareem Abdul-Jabbar da mütevazı ve sempatik tavırlarıyla dikkati çekti. Mehmet Okur ile birlikte Kapalıçarşı'da bir süre gezen Abdul-Jabbar, daha sonra buradan Süleymaniye Camisi'ne geçti. Müslüman olan ve camiye girmeden önce abdest alan Kareem Abdul-Jabbar, daha sonra namaz kıldı ve ardından buradan ayrıldı. MİMAR SİNAN VE SÜLEYMANİYE CAMİSİ HAYRANI Kareem Abdul-Jabbar, Süleymaniye Camisi bahçesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kendisinin Mimar Sinan ve Süleymaniye Camisi'nin hayranı olduğunu söyledi. İstanbul'a gelmekten her zaman büyük keyif aldığını belirten efsane isim, ''Bir Müslüman olarak modern bir Müslüman ülkenin modern dünya içerisinde olmasını görmek ve bu şekilde yer aldığını bilmek mutluluk verici. Burada olmak her zaman keyif verici'' dedi. NBA ve Renault'un işbirliği nedeniyle İstanbul'da bulunduğunu hatırlatan ABD'li oyuncu, ''Bu çalışmaya katkıda bulunmak için buradayım. 1969 yılında da bir kez daha gelmiştim. Süleymaniye Camisi her zaman etkilendiğim yer. Mimar Sinan'ın çok özel bir işi. Burayı görmek ve olmak keyif veriyor. Buraya ikinci ziyaretim. Aynı zamanda hem ibadethane hem medrese ve eğitim yuvası olması da gerçekten ilgimi çekiyor'' diye konuştu. İstanbul'da en çok nerelerden etkilendiği yönündeki soruya öncelikle ''Topkapı Sarayı'' yanıtını veren Kareem Abdul-Jabbar, ''Ayasofya'ya da gitmiştim. Orayı da ilginç buluyorum. Hangisi daha özel diye sorarsanız, Sinan'ın anlayışını daha çok seviyorum. Dolayısıyla Süleymaniye favori yerim'' dedi. Abdul-Jabbar, yemek konusunda ise ''Denizden hemen alınan ve kızartılan balıktan çok keyif alıyorum'' derken, Türkiye (A) Milli Basketbol Takımı'nın 2010 Dünya Şampiyonası'ndaki tarihi başarısı konusunda da ''Harika bir şey. Ülkenin basketbolla ilgili programı işe yarıyor ki yetenekli insanlar kazandırılabiliyor ve başarı elde edilebiliyor'' diye konuştu. Kareem Abdul-Jabbar, 9 Mayıs Pazartesi günü gösterimi yapılacak belgesel konusunda da şunları söyledi: ''Pazartesi günü belgeseli gösteriyor olacağız. ABD basketbolunun ilk girişimiyle ilgili bugüne kadar duymadığınız en iyi basketbol takımıyla ilgili belgesel. Harlem bölgesinde oynayan hepsi siyahi oyunculardan oluşan bir takımın hikayesi. Çok iyi takımdı, ama hak ettikleri değeri görmek için ırkçı bakış açısını yenmeleri gerekiyordu. Film bu hikayeyi anlatıyor.'' İstanbul'daki programı çerçevesinde 9 Mayıs Pazartesi günü çeşitli etkinliklere katılacak Kareem Abdul-Jabbar, saat 11.00'da senaryosunu kendisinin yazdığı ''On The Shoulders of Giants'' adlı belgeselin Cinebonus Maçka'daki Türkiye özel gösteriminde bulunacak, 12.15-13.00 saatleri arasında ise basın mensuplarıyla soru-cevap bölümünde bir araya gelecek. NBA'in eski oyuncusunun İstanbul programı, aynı gün saat 20.30'da Suada'daki ''Meganeomani inspired by NBA'' partisiyle tamamlanacak. Kareem Abdul-Jabbar, 10 Mayıs Salı günü İstanbul'dan ayrılacak.