ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, İran ile 5 artı 1 ülkeleri arasındaki toplantının, önümüzdeki hafta İstanbul'da yapılmasını istediklerini söyledi. Ntvmsnbc'nin haberine göre günlük basın toplantısında bu konuda ABD'nin görüşlerini açıklayan Toner, ''Bizim hala beklentimiz İstanbul'da yapılacağı yönünde. Ama toplantının yapılacağı yeri belirginleştirmemiz lazım'' dedi. Toner, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın ofisinin, toplantı yerini doğrulamaya ve sabitleştirmeye çalıştığını, ancak İran ile toplantının hala 13-14 Nisan'da İstanbul'da olmasını beklediklerini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, ''Ama Ashton ile çalışarak toplantı yerini sabitleştirmeye başlamamız önemli. Dolayısıyla önümüzdeki hafta buluşabileceğimiz bir yer var'' dedi 'İRAN'IN YAPTIĞI İPE UN SERMEK' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada İran'ın 'nükleer müzakereler Şam veya Bağdat'ta yapılsın' teklifini 'İpe un sermek' olarak nitelemişti. Erdoğan, "Bu toplantıların İstanbul'da yapılması bize prestij kazandırmaz. Burada kazanan İran olur. Dürüst olmak lazım. Dürüst olunmadığı için itibar kaybediyorlar. Bu diplomasinin dili değildir, başka bir şeyin dilidir. O da bana yakışmaz" demişti. 'TÜRKİYE'NİN EV SAHİPLİĞİYLE İLGİLENMİYORUZ' İran Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi de dün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin müzakerelere ev sahipliği yapmasını istemediklerini söylemişti. Burucerdi, "İranlı yetkililer, Türkiye'nin ev sahipliğiyle ilgilenmiyor" demişti
hocam böyle birşey mümkünmü adamlarATATÜRKün ölümünden sonra istediklerini getiriyor istemediklerini bitiriyor son durum ortada hep söylüyoruz akp yi kim biliyordu adam belediye başkanı 8,5 saat görüşmeden sonra başbakan kim ihtimal veriyor veya kim tanıyordu son durum da libya konusu fransaya attılar tuttular amerika kes dedi bu sefer insan kanı akıtanlar bilmem ne hemen u dönüşü ırak ta kan akıtılırken neredeydiniz amerika okadar içimizde ki arınç takip ediliyormuş diye amerikalılar haber veriyor düşünün bu yüzden kozmik odalar bile delik deşik ben bu konuya o yüzden çok ama çok olumsuz bakıyom adamlar herşeyi çok iyi takip ediyor yarınlarda göreceksiniz alkışladığımız adamlar içinde düşüncelerimiz çok hızlı değişeçek
Sence edebilir miyiz? İran yönetimi ve halkı Kasrı Şirin antlaşmasından beri, 400 yıldır dostumuz; en ufak sürtüşmemiz olmamış. Bölgede güçlenen bir ülke olmasını hazmedemeyen ABD için İran ile kötü oluyoruz. Suriye'nin bütün düşmanları Suriye'nin Dostları diye İstanbul'da toplanıyor; bunu organize ediyoruz. ABD ile hareket ederek komşularımıza düşmanca davranıyoruz. Ondan sonra Cumhurbaşkanı Harp Akademileri'nde askerlere yaptığı konuşmada uyarıyor; SICAK ÇATIŞMA OLABİLİR HAZIR OLUN diyerek. Türkiye'yi ABD'nin piyonu olarak dost ve Müslüman ülkelerle savaşa sokmak üzereler. Dindar nesil; ortaokullarda seçmeli din dersleri falan tabanın ağzına bir parmak bal çalma. Sen bir yandan aman ben dinimi severim diye gösteriler yapacaksın öte yandan da Evangelist (Yahudi Hırıstiyan kırması) Amerika ile kolkola komşun İslam ülkelerine saldıracaksın... Yemezler; yememeleri lazım. Din bu kadar günah kaldırmamalı. Din arkasına saklananların görülmesi umuduyla... Zaten din arkasına saklanmıyorlarsa buyursunlar yeni anayasa yapıyorlar 2 madde ekleyiversinler; 1- Vatandaşların Dinsel inançları hiç bir gerekçe ile sınırlanamaz. Ancak 2. madde istisna kalmak kaydıyla. 2- Siyasi parti yöneticileri; liderleri; milletvekilleri hiç bir gerekçe ile dini söylemlerine konu edemezler; halka açık veya kapalı ibadet yerlerinde basına görüntü veremezler; görüntüleri alınamaz; yayınlanamaz. Seçim dönemleri veya normal dönemlerde ibadetlerini kamuya açık yerlerde yapamazlar. Buyursunlar din kartını bırakarak siyasetleri ile öne çıksınlar. Dini siyasete alet edip dini kirletmesinler. Sadece AKP sorunu da değildir bu; bugün AKP dün DSP idi Ecevit idi. Bugün nasıl AKP bir cemaat ile ilişkiliyse dün de Bülent Ecevit'in partisi cemaatin desteğini almıştı. Neyse bu işler uzun konular. İktidarlıklarını dine dayandırarak sürdürme gayretinde olanlar ve de bu gayretlerinde başarılı da olanlar maalesef Yahudi Hırıstiyan karışımı ABD ile işbirliği içinde Müslüman komşuları ile savaşmayı bile göze alabiliyor. Halkına ve ortadoğudaki başka Müslüman halklara kan ve gözyaşı getirecek bir savaşın fitilini ABD'deki Hırıstiyan ve Yahudilerin refahı için ateşliyorlar. Hırıstiyan ve Yahudilere refah; Müslümanlara Kan ve Gözyaşı... Bu tezgahın bir numaralı oyuncusu da sözde İslamcılar...
Atatürk'ün ölümünden sonra denemez tam olarak. Adnan Menderes dönemine kadar Türkiye dış borç almadı; Osmanlı'dan kalan borçları da sanırım 1953-54 gibi bitirildi. ABD ile ilişkiler, borç almalar ile paralel gelişmiş; ABD Türkiye'de etkinlik sahibi hale gelmiştir.
Türkiye yi işin içine çekmeyeçalışıyorlar iran la avrupa ülklerin arasını yapmak için türkiye kullanılıyor ama sonu iyi değil bence
Belki de birileri DECCAL rolünü üstleniyordur. Rivayettir ki kıyamet alameti olarak Türklerle Arapların savaşı söz konusudur. Deccal kim mi? Onu da söyletmeyin, bilmeyenler için Deccal; İslam dinine göreGizlenmiş İçerikGörmek İçin Foruma Giriş Yapınız. ! ahir zamanda Mesih'in ikinci kez yeryüzüne gelmesinden önce insanlığın dini inançlarını kullanıp saptırarak kötülüğe ve sapkınlığa yönelteceğine inanılan şeytanı temsil eden insandır...