Göz göre göre 11 kişi öldü. Ölü sayısının artması bekleniyor. Trilyonlarca zarar var. Belediye Başkanı ise suçluyu hemen ilan etti. 2010'da kültür başkenti olmaya hazırlanan, her yerde megaşehir olarak anons edilen İstanbul'da sel oldu. 11 kişi hayatını kaybetti. Topbaş'a göre tüm bunların en büyük sorumlusu doğayı hoyratça kullanan insanoğlu... Dere yatağına ev yapılmasına göz yuman yöneticiler, yağmura dayanamayan yolları, köprüleri yapan ya da yaptıranların hatası ise eser miktarda... Belediye başkanı 11 kişinin ölümünün ardından alınacak tedbirleri açıklarken de şaşırttı. "Gerekirse valilikçe anons yapılacak" dedi. Neden meteorolojinin uyarısına uyup bugünü tatil ilan etmediği ise açıklığa kavuşmadı... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş İstanbul'daki sel görüntülerinin ardından "Bu tablo tedbirsizliğin faturası olarak karşımıza çıkıyor." dedi. Bu sözler ilk etapta Topbaş'ın sorumluluğu üzerine aldığı gibi yorumlansa da gerçek öyle değildi. Topbaş'ın tedbirsiz dediği kişiler şehri yönetenler değil çevreyi hoyratça kullanan insansoğlu idi... Yani bir anlamda selde ölen 11 canın faturası İstanbullu'ya kesildi. Bosna Hersek'e milli maçı izlemeye gittiği öne sürülen ve NTV'ye ''telefonla bağlanan'' konuşan Topbaş "Tedbirsizliğin faturası demekten kastım insanoğlunun faturasıdır. Geçmişten bugüne gezegeni kullanan insanoğlunun.. Ekolojik denge bozuldu. 80 yılın yağışlarının en güçlüsü bir saatte düşüyorsa, insanoğlunun çevreyi ve doğayı hoyratça kullanmasının faturasıdır... Bir spreyi kullanıyorsanız, gazın ozon tabakasını da deldiğini bilmeniz gerekiyor. Peki yöneticilerin bu işte hiç mi suçu yok? Yerleşim planını yapmak sizin emrinizde değil mi? Topbaş bu soruya da şöyle yanıt verdi: "Doğrudur. İstanbul'un topolojik yapısı ortada. Bu topolojik yapıya göre yerleşim yapılması gerekir. Doğal şartları ve geçmişi de gözönünü alınarak yerleşim yapılmalı. Alibeyköy'de eskiden seller yaşanırdı, şimdi yok. Çünkü orada gecekonduları artırdık ve ciddi yatırım yaptık. Demek ki dere yataklarında yerleşim olmamalı. Bunları görüyoruz." Topbaş bir anlamda günah da çıkardı ve şunları söyledi: "Bugün biziz, yarın başkaları, dün başkaları yönetiyordu. Daha çevreci ve daha kenti tahrip etmeyen adımlar atılması gerekiyor, böyle kararlar verilmesi gerekiyor." İstanbul belediye başkanı alınacak önlemleri de kısaca açıkladı: "Yağış devam ediyor. Meterolojinin uyarısı var. Daha dikkatli olmamız gerekiyor. Gerekirse valilikçe tedbirler almak için ananslor yapılacak..."
Topbaş'a ilk kez katılıyorum. Çok doğru söylemiş, suçlu halktır. Cehaleti seçen, cehaleti yıllardır iktidar da tutan halk baş suçludur. Türkiye'de değersiz insanlar siyaset yapıyor, bu ülkeyi yönetiyor veya yönetmeye talip oluyor. Sonuç da bu oluyor. Ölü sayısı da 30 oldu son rakam saat 14:15 itibariyle akşama kadar da artacaktır. 30 yazıyla otuz. 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 İşte bu kadar insan, bu kadar sinir krizleri geçiren, kahrolan aile, 3-4 misli yanan can, ölüm acısı ile dağlanan kalpler... Cahiller iktidarının ağır faturası... Not: Cahiller iktidarı ile kastedilen bir siyasi parti değil bütün siyasi partilerdir, bütün iktidarların atamaları, cahillerin vekil olup hakkımızı savunamayışı, alaturka bir yönetim anlayışıdır. Ne AKP ne MHP ne CHP bu cehalet ortamından bağımsız değil aksine bunun parçasıdır tıpkı diğer saymadığım tüm siyasi partiler gibi.
Seçim zamanı kaçak yapılaşmaya izin veren ve rant elde eden de bendim zaten....Adi siyaset işte budur zoru görünce başkasını suçlamak...Çünkü baştakiler adi,satılmış ve kokuşmuşlar:devilprv: