‘İmza örtüşüyorsa sahtedir’ Sahtecilik uzmanı, bir imzanın makineyle atılıp atılmadığının anlaşılabileceğini söyledi. Grafoloji ve sahtecilik uzmanı olarak 40 yıldır bilirkişilik yapan, emekli Emniyet Müdürü ve hukukçu Seyfettin Arıkan, “İrticayla Mücadele Eylem Planı” belgesindeki imzanın makine ile atılmış olabileceği tartışmalarını, “Gerçek imzalarda el alışkanlığı vardır. Ancak makine kopyasında el alışkanlıklarını görmeniz mümkün değildir” şeklinde değerlendirdi. Polis Akademisi kriminalistik öğretim görevlisi olarak da 10 yıl boyunca görev yapan Arıkan, ıslak imza, belge tartışmasını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Gerçek imzalardaki el alışkanlıklarına işaret eden Arıkan, “El alışkanlığında bazı hatlar ince, bazıları kalın çıkar. İmzayı bilgisayara verirsiniz kopya eder. Ama el alışkanlıklarını imzada görmeniz mümkün değildir. Sahte imzada monotonluk dediğimiz aynı hatların olması arızasını verir. Çünkü el işlekliği yoktur. Benzerlikleri vardır. Anlamayan birileri baktığında ‘imzalar aynı’ der. Biz baktığımızda işlekliklerin olmadığını görürüz” dedi. Bir imzanın gerçek kişi tarafından mı, yoksa makineyle mi atıldığının ortaya çıkarılmasının çok kolay olduğunu anlatan Arıkan, “Islak imza dediğiniz kâğıda mürekkebin akmasıdır. Bilgisayarda da bu hatlar kopyalanmış oluyor. Temel fark makine imzasının işlek olmayıp, monoton oluşudur” dedi. Sözü edilen “gerçek imzalı” belgenin postayla savcılığa gelmesinin “aklına yatmadığını” kaydeden Arıkan, “Biraz gündem değiştirme gibi geliyor. Postayla belge (imza) gönderilir mi? Kaybolabilir, kopyalanabilir. Kargodan gelen imzayı nasıl gerçek kabul edersiniz? Baştan beri 4 aydır memleket fotokopi ile oyalandı. Mürekkep kâğıdın içine girmiş mi, girmemiş mi? Bunların saptanması çok zor değil ki” değerlendirmesini yaptı. Aynı kişi tarafından atılan iki imzanın üst üste çakışmasının mümkün olmadığına işaret eden Arıkan, şunları söyledi: “Eğer bire bir örtüşüyorsa birisi kesin sahtedir. Çünkü örtüşmeleri mümkün değildir. Ya birisi kopyadır ya da sahtedir. Bin tane imza atın birbiri üstüne gelmez. Her atılan imzada genel bazı harfler, küçüklükler ve kısıklıklar çakışamaz.” İLHAN TAŞCI/Cumhuriyet
aylarca fotokopi denildi, aslı bulunsun denildi. aslı bulundu yaş mı kuru mu denildi. gerçek olduğuna karar verildi bu sefer gerçek mi makina mı denildi.bu ne arkadaşlar. şu ergenekonculara bir yıldız takmadığımız kaldı. eğer darbeyi yapıp akp yi devirebilselerdi herhalde bazıları münasip yerlerine kına yakarken bazıları da bazı yerlerine yaldızlı yıldız takacaklardı. bu kadar darbe sever demokrasi düşmanı varmı bu ülkede. hele dün biri genel başkan seçildi .hüsamettin cindoruk adında bir zavallı.güya başbakan olacak da bu ülkeyi idare edecek. ne diyor demokrasi düşmanı zavallı:silivride kileri salıverin. dava konusu olan bir şeye bu kadar müdahale edilen bir başka memleket yoktur sanırım. bir başkadır benim memleketim. 30 generalle kamuoyunun öüne çıkıp bir kağıt parçasısır diyen genelkurmay başkanı hala görevde. üstelik haddini ve sınırlarını aşarak mahkemeye herzaman etki etmeye çalışan bir genelkurmaybaşkanı. onu hala görevden almayan bir başbakan. buradan şunu anlayalım arkadaşlar. hükümet de asker de uzaktan kumandalıdır. yani ikisini de oynatan başka bir güç var. düşünün, 28 şubat niye olmuştu. şimdi ozaman bir seneryaonun oynandığı alenen ortaya çıkmışken. ali kalkancılar, sisiler, fadime şahinler, müslüm gündüzler... çevik birler. evet düşünelim braz. ve sonrası .. iki tane sakallı adamaın başbakanlıkda verilen iftar yemeğine çağrılması. bu bile irtica sebebi sayıldı. yani bunlarla mı gelecekti şeriat bu ülkeye. asla olmayan ve gelmeyecek olan sanal bir korku. ta 1939 dan beri ortaya atılana bugüne kadar ve kıyamete kadara sürsürülecek bir korku. bugün oynana oyunlar 28 şubat da post modern darbenin tehlike saydıklarından kat be fazla o zaman neden bir daha post modern darbe yapılamıyor.tehlikenin farkındamısınız arkadaşlar.AMERiKA ASKERE YENİ DARBE YAPMA İZİNİ VERMİYOR DA ondan.bu ergenekon severlerin ulumalarını timsah gözyaşlarını iyi algılayın. bu ülkede darbe abd izniyle olur ve daha önce yapılan darbeler de onun iziniyle olmuştur.Abd büyükelçisi ne demişti bu ülkenin vatandaşlarının gözünün içine baka baka:BİZE ÜÇ DARBE BORCUNUZ VAR. evet. tehlikenin farkındamısınız arkadaşlar.egenekonu kuran da, ona senaryo gereği cinayetleri işleten de , onu ihbar eden de, onu yargılatan da, apo yu güya yakalayıp teslim eden de, onu mhp gibi bir partiye affettiren de, erdoğana parti kurdurp başbakan yapan da, erdoğanın siyasi yasağını chp ye kaldırtan da abd dir. ortada bu ülkeyi bölme senaryaları oynanmaktadır. bu ülkenin askeri de hükümeti de, muhalefeti de senaryo gereği rolünü oynamaktadır. senaryo bu ülkeyi bölme üzaerine yazılmıştır.bunu böyle bilelim. müslüman türk olarak uyanık olalım ve yılanın deliğinden iki kere sokulmayalım. selam ve saygılar.
bu ihtilalçilerde dokunulmazlıkları kaldıracaklarına söz vermişler di ne oldu ne deyişti durmak yok yola devam askeri suçlamak kolay kendine geldi mi ben müslümanımın iyi valla değişikli ve ya ne istiyorsanız hergez için istiyeceksiniz yalnız kendinize değil yoksa bazılarının maşası veya sözçüsü değil
dokunulmazlık kaldırılınca ne olacak.akp lileri kim yargılayacak. yarsav üyeleri....! ergenekon çetesinin bir başka şubesi. bu mu istenilen. bu memleketde şiir okuduğu için başbakana ceza verildi. anayasada vatana ihanet suçu hariç cumhurbaşkanları yargılanamaz derken, tek başına bu anayasa maddesi anayasaya aykırı dır hükmünü veren ve cumhurbaşkanı abdullah gül (başkası değil) yargılansın diyen sincan savcısı osman kaçmaz gibi hakimler varken. eminağaoğlu gibi asker kaçkını bir yarsav başkanı hakim varken . zamanında ecevitin partisine kapatma davası açmadığı gibi kapatılması şık olmazdı diyen bir cumhuriyet başsavcısı varken. seçimle akp yi yenemeyeceğini anlayan ergenekon cuların sudan sebeplerle anayasa mahkemesine kapattırma çabaları varken. sabih kanadoğlu gibi kılavuzlarıının peşine takılıp şimdiye kadar kimsenin aklına gelmeyen 367 ucubesi bu parlamentoya yaşattıran gariplikler varken; sözün kısası ergenekonun yargı takımında başka bir şubesi varken dokunulmazlık nasıl kalksın.
ya neden korkuluyor anlamadım iktidar sizsiniz pkk lının ayağına hakim savcıyı gönderip yargıyı ele gecirdiğinizi cümle aleme gösterenler neden korkuyor siyaset sizde yargı polis sizde istediğinizi tutukluyor istemediğiniz feneri suçlayamıyorsunuz bile amerika avrupa arkanızda hoca efendiden de tam destek alıyorsunuz buna rağmen korkuyorsanız siz büyük pisliğe batmışsınız demek ergenekon davasının yargıcı savcısı poliside el ele kol kola keziyor durmak yok yola devam diyor ona birşey demiyorsun ama bayrağına dün bile saldırılırken polisin çok müsama gösteriyor neden kardeş bir dinleyelim
özür dilerim o zaman bilinçli bir arkadaş olarak diğer sözlerime ne diyeceksin diyorum bilgi güzeldir doğrusu herşeydir
